hobi sahibi olmak

müzikle uğraşıyorum, bayan çalmaya girişmiştim bir ara bu yüzden buradan örnek vereceğim.

bayan, bilmeyenler için, genellikle rusya'da kullanılan bir akordeon çeşidi, fakat ebay'de 200$'dan aşağı rahat bulabiliyorsunuz. bu bayanların genelde iki tane çeşidi oluyor bas sistemine göre, stradella ve free bass diye efendim, bu free basslar daha pahalı daha büyük oluyorlar genelde.

paran olsa da alamıyorsun çoğu zaman çünkü türkiye'de bu tarz hobilerin(veya birkaç dev hobiler hariç çoğu hobinin) pazarı yok. ben de free bass aramama rağmen aylar sonucu aramanın ardından sonunda bulduğum bozuk bir stradella bayana razı oldum, çünkü ya onu alıp tamirini yapmaya çalışacaktım, ya da hiçbir şey yapmayacaktım.

ki tamir veya bakım da bir başka konu, çoğu hobinin türkiye'de topluluğu olmayınca ustaları da olmuyor, e doğal olarak çoğu zaman usta bulamıyorsunuz, bulsanız bile de fahiş fiyatlar istiyorlar.

bir kere türkiye'de aradığın şeyin ismini sorup "bundan satıyor musunuz" demesi bile komik bir durum oluyor çoğu zaman. dükkana girip "abi sizde bayan var mı?" diye sorduğumda adamın bana attığı bakışı asla unutamam.

ki bunların hepsi sınırsız paranızın olduğunu varsaydığımız zaman ortada kalan sorunlar. emin olun ne olursa olsun eğer türkiye'de hobi sahibi olmak istiyorsanız kötünün iyisine razı olmayı öğreneceksiniz.

güzel bir fikirdir, insanı içinde bulunduğu koşullardan alır ve rahatlatır.

daha çok dert sahibi olmayı tercih ediyoruz. yeni nesil hobi denilebilir *

para kazandırıyor mu?
boş iş bunlar.
senin başka işin yok mu?

tarzı tepkiler almana sebep olan, hayat kalitesini arttırıcı olaydır.

mutlu bir yaşam için en azından 1 tane de olsa sahip olunması gerekmektedir. bu balık tutmak da olur, müzik yapmak da, satranç oynamak da. yeter ki bir uğraşınız olsun ki ruh sağlığınızı koruyabilesiniz.

en azından uğraştır rahatlamak keyif almaktır.

kafayı yememek ve bir adet kukumav kuşuna dönüşmemek için şarttır.

her şeyden önce bir şeyi sevmek ve ondan keyif almayı gerektirir. insanın aileden zengin değilse, hayatını idame ettirmek için ihtiyaç duyduğu parayı kazanmak üzere bir iş ile iştigal etmesi gerekir.

bu işten artan kalan zamanda kişi amatör bir rujla özel istek duyduğu bir konuda uğraş sahibi olabilir.

en güzeli de bu iki alanın çakışmasıdır. mesela konfüçyus'a atfedilen ama kimin olduğunun da çok önemi olmayan bir söze göre, sevdiğiniz bir işi yaparsanız ömür boyu çalışmazsınız demiş emmi.

buradan hareketle hobi olan konu içten gelen bir motivasyonla olduğunda başarı da getirir para da kazandırır.

cem yılmaz diyor ya, abim benden daha komik insandır ama ben biletli o beleş anlatıyor.

hayatı daha yaşanılabilir kılan şeydir. şanslıysak para bile kazandırır

oldukça hoş bir şeydir. canınız sıkkın olur, keyfiniz olmaz ama yapıcak bir şeyiniz vardır. az da olsa dağıtır kafanızı.

hobi sahibi olamayan her yaptığını sonunda bağımlılığa çeviren biri olarak hobisi olanlara gıbtayla bakıyorum.

ne kadar çok hobiniz varsa o kadar zenginsiniz derler. ne zaman söz hobilerden açılsa ya zamanımız yoktur ya paramız.

yürümek... bedava

gelecekte devlet kapısında iş edinmesi umuduyla kafası sadece matematik türkçe için yorulan nesillerin pek de vakit bulamadığı eylem

mevcut ekonomik koşullarda ve öğrenci iseniz, imkansıza yakındır.

hayat kalitesini arttırmasının ötesinde hali hazırda hayat kalitesinin yüksek olduğunun göstergesidir. lükstür; uçağa binmek, otomobil almak gibi bir şey.

sonunda 21 yaşında piyanoya başladım, keşke bu isteğim çok daha önce gerçekleşseydi. bir hobi sahibi olmak şüphesiz insana her yönden iyi gelen bir şey.

çocukluktan beri çizim yapıyorum, graffiti denen şeyi de yapıyormuşum sonradan profesyonel abiler anlattı. genelde graffiti yapanlar farkında olmadan başlıyorlar. genel ve büyük bir ortak özellik.

bir zamanlar o kadar çok hobim vardı ki, kafam karışıyordu. şu an hobimi işim yaptım rahatladım.

pahalı olmasına rağmen lego yapmak.