hürriyet gazetesinin fişleme haberi için özür dilemesi
başlık "bir bilen" tarafından 08.04.2021 09:37 tarihinde açılmıştır.
1.
haber yayınlanmış isimler verilmiş çıkıp yalandan özür dilesen ne olur?
emekli 104 amiralin imzasıyla yayınlanan montrö bildirisinin ardından akp'li cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan “bu işin merkezinde chp var, medyada göreceksiniz" demiş, sözlerinden kısa bir süre sonra da hürriyet'in internet sitesinde emekli askerlerin ailelerinden chp’ye üye olan kişilerin isimleri yayınlanmıştı.
haber, daha sonra yayından kaldırılsa da tartışmalara neden olmuştu.
chp lideri kemal kılıçdaroğlu, "insan o gazetenin geçmişine üzülüyor insan. halkın gazetesiydi. gerçekten medyanın amiral gemisiydi. şimdi kuyrukta sandal bile olamadı. sandal bile olamadı," diyerek gazeteyi eleştirmişti.
hürriyet genel yayın yönetmeni ahmet hakan da bugünkü yazısında haber dolayısıyla özür diledi.
ahmet hakan, yazısında şunları ileri sürdü:
"içtenlikle bir gayretimiz var hürriyet’te.
herkesin hakkına hukukuna saygı göstermek için çabalıyoruz. sorumluluğu bulunmayan kişileri sorumluymuş gibi göstermekten kaçınmaya çalışıyoruz. yargı kararı ortaya çıkmadan yargısal hükümlerde bulunmaktan uzak duruyoruz.
titizleniyoruz bu konularda. gayret ediyoruz. ama yayıncılıkta bazen yol kazaları da oluyor, olabiliyor.
geçen gün sadece ve sadece hürriyet’in internet sitesinde bir haber çıktı. çok kısa bir süre yayında kaldı bu haber. bildirici amirallerin yakınlarını da konu eden bir haberdi bu.
internet haberciliğinin kendine özgü hızının yol açtığı bir hız kazasıydı bu haber. fark eder etmez derhal yayından çektik. fakat sonuçta kısa bir süreliğine de olsa yayında kalmış oldu.
buradan açıkça ilan ediyorum: bu haber, hürriyet’in yayıncılık ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. hatayla yüzleşmek, yanlışa yanlış demek, özür dilemekten kaçınmamak... tüm bunların erdeminin farkındayız. bu haberin mağdur ettiği herkesten ve okurlarımızdan özür diliyoruz."
buradan
emekli 104 amiralin imzasıyla yayınlanan montrö bildirisinin ardından akp'li cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan “bu işin merkezinde chp var, medyada göreceksiniz" demiş, sözlerinden kısa bir süre sonra da hürriyet'in internet sitesinde emekli askerlerin ailelerinden chp’ye üye olan kişilerin isimleri yayınlanmıştı.
haber, daha sonra yayından kaldırılsa da tartışmalara neden olmuştu.
chp lideri kemal kılıçdaroğlu, "insan o gazetenin geçmişine üzülüyor insan. halkın gazetesiydi. gerçekten medyanın amiral gemisiydi. şimdi kuyrukta sandal bile olamadı. sandal bile olamadı," diyerek gazeteyi eleştirmişti.
hürriyet genel yayın yönetmeni ahmet hakan da bugünkü yazısında haber dolayısıyla özür diledi.
ahmet hakan, yazısında şunları ileri sürdü:
"içtenlikle bir gayretimiz var hürriyet’te.
herkesin hakkına hukukuna saygı göstermek için çabalıyoruz. sorumluluğu bulunmayan kişileri sorumluymuş gibi göstermekten kaçınmaya çalışıyoruz. yargı kararı ortaya çıkmadan yargısal hükümlerde bulunmaktan uzak duruyoruz.
titizleniyoruz bu konularda. gayret ediyoruz. ama yayıncılıkta bazen yol kazaları da oluyor, olabiliyor.
geçen gün sadece ve sadece hürriyet’in internet sitesinde bir haber çıktı. çok kısa bir süre yayında kaldı bu haber. bildirici amirallerin yakınlarını da konu eden bir haberdi bu.
internet haberciliğinin kendine özgü hızının yol açtığı bir hız kazasıydı bu haber. fark eder etmez derhal yayından çektik. fakat sonuçta kısa bir süreliğine de olsa yayında kalmış oldu.
buradan açıkça ilan ediyorum: bu haber, hürriyet’in yayıncılık ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. hatayla yüzleşmek, yanlışa yanlış demek, özür dilemekten kaçınmamak... tüm bunların erdeminin farkındayız. bu haberin mağdur ettiği herkesten ve okurlarımızdan özür diliyoruz."
buradan
devamını gör...
2.
katılamayacağım bir özür.
amirallerin ifade özgürlüğü olmalı mı? olmalı. lakin hepimiz biliyoruz ki kan bağıyla verilen bir takım hakları ve ayrıcalıkları oluyor o yakınlarının. birinin yakını olmanın getirdiği imkanları veya saygınlığı kullanıyorsan; onun yakını olmanın getireceği olumsuz sonuçları da göğüslemek zorundasın.
bir kişinin bir siyasi partiyle bağı, gizli saklı kalması gereken bir veri değildir. chp de beni değil bu kişileri üye yaparken ya da randevu verip kabul ederken salt birey olarak görmemektedir.
tıpkı benim, bilal'i ya da damadı sıradan biri olarak görmeyip hunharca eleştirdiğim gibi.
amirallerin ifade özgürlüğü olmalı mı? olmalı. lakin hepimiz biliyoruz ki kan bağıyla verilen bir takım hakları ve ayrıcalıkları oluyor o yakınlarının. birinin yakını olmanın getirdiği imkanları veya saygınlığı kullanıyorsan; onun yakını olmanın getireceği olumsuz sonuçları da göğüslemek zorundasın.
bir kişinin bir siyasi partiyle bağı, gizli saklı kalması gereken bir veri değildir. chp de beni değil bu kişileri üye yaparken ya da randevu verip kabul ederken salt birey olarak görmemektedir.
tıpkı benim, bilal'i ya da damadı sıradan biri olarak görmeyip hunharca eleştirdiğim gibi.
devamını gör...
3.
söz konusu özrün miskal-i zerre kıymeti harbiyesi yoktur.
t: nazar-ı itibarımızda sadece kağıt parçası olan bir kurumun timsah gözyaşları kabilinden özrüdür.
t: nazar-ı itibarımızda sadece kağıt parçası olan bir kurumun timsah gözyaşları kabilinden özrüdür.
devamını gör...
4.
özrü kabahatinden büyük denir bu duruma!
bir de ballandıra ballandıra yazmış.
aşağıda aktaracağım bilgilerle beraber değerlendirirsek bu özrün ne kadar vahim olduğunu anlarız.
kişisel veri dediğimiz şey kişiselleştirilebilir olan şeylerdir. kişiselleştirmeden kasıt gerçek bir kişiyle ilişkilendirebilmektir. örneğin t.c. kimlik numarası, doğum tarihi, telefon numarası gibi şeyler. bunlar sizin kim olduğunuza dair kişisel verilerdir.
yapılan bu fişleme faaliyeti kişisel verilerin korunması kanununa aykırıdır. aynı zamanda ceza yasasının ilgili hükümlerine de aykırıdır.
kişisel verilerin korunması kanunu;
madde 3- (1)- d)kişisel veri: kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade eder.
madde 4 – (1) kişisel veriler, ancak bu kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak işlenebilir.
(2) kişisel verilerin işlenmesinde aşağıdaki ilkelere uyulması zorunludur:
a) hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma.
b) doğru ve gerektiğinde güncel olma.
c) belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme.
ç) işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma.
d) ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme.
madde 5 – (1) kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez.
(2) aşağıdaki şartlardan birinin varlığı hâlinde, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesi mümkündür:
a) kanunlarda açıkça öngörülmesi.
b) fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması.
c) bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması.
ç) veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması.
d) ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması.
e) bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması.
f) ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması.
madde 6– kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.
türk ceza kanunu;
“kişisel verilerin kaydedilmesi
madde 135 – (1) hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.
verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
madde 136 – (1) kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
nitelikli haller
madde 137 – (1) yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
hürriyet gazetesi yaptığı bir haberle skandala imza attı. gazetenin internet sitesinde yayımlanan haberde, "darbe bildirisini imzalayan emekli amirallerden 4'ü chp üyesi çıktı" başlığı kullanıldı. haberin içeriğinde ise, bildiride imzası bulunan emekli amirallerin eş, çocuk ve kardeşlerinin isim ve soyisimleri haberleştirildi.

buradan
bu isimlere hürriyet gazetesi nasıl ulaştı?
soruşturmanın gizliliği neden ihlal ediliyor?
bu verilerin sızdırılması karşısında tck m.136, 137 hükümleri nasıl değerlendirilecektir?
temel hukuk ihlalleri bir özür ile geçiştirilmeye çalışılıyor.
hepsini geçtim, yahu siz nasıl insanlarsınız?
hiç mi utanmanız yok!
yarın size sorduklarında ne diyeceksiniz?
a evet o hukuk ihlallerini biz gerçekleştirdik,
sonra da özür diledik, vicdanımız rahat mı diyeceksiniz?
ayrıca hukukçuların görüşleri için buradan
bir de ballandıra ballandıra yazmış.
aşağıda aktaracağım bilgilerle beraber değerlendirirsek bu özrün ne kadar vahim olduğunu anlarız.
kişisel veri dediğimiz şey kişiselleştirilebilir olan şeylerdir. kişiselleştirmeden kasıt gerçek bir kişiyle ilişkilendirebilmektir. örneğin t.c. kimlik numarası, doğum tarihi, telefon numarası gibi şeyler. bunlar sizin kim olduğunuza dair kişisel verilerdir.
yapılan bu fişleme faaliyeti kişisel verilerin korunması kanununa aykırıdır. aynı zamanda ceza yasasının ilgili hükümlerine de aykırıdır.
kişisel verilerin korunması kanunu;
madde 3- (1)- d)kişisel veri: kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade eder.
madde 4 – (1) kişisel veriler, ancak bu kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak işlenebilir.
(2) kişisel verilerin işlenmesinde aşağıdaki ilkelere uyulması zorunludur:
a) hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma.
b) doğru ve gerektiğinde güncel olma.
c) belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme.
ç) işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma.
d) ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme.
madde 5 – (1) kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez.
(2) aşağıdaki şartlardan birinin varlığı hâlinde, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesi mümkündür:
a) kanunlarda açıkça öngörülmesi.
b) fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması.
c) bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması.
ç) veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması.
d) ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması.
e) bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması.
f) ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması.
madde 6– kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.
türk ceza kanunu;
“kişisel verilerin kaydedilmesi
madde 135 – (1) hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.
verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
madde 136 – (1) kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
nitelikli haller
madde 137 – (1) yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
hürriyet gazetesi yaptığı bir haberle skandala imza attı. gazetenin internet sitesinde yayımlanan haberde, "darbe bildirisini imzalayan emekli amirallerden 4'ü chp üyesi çıktı" başlığı kullanıldı. haberin içeriğinde ise, bildiride imzası bulunan emekli amirallerin eş, çocuk ve kardeşlerinin isim ve soyisimleri haberleştirildi.

buradan
bu isimlere hürriyet gazetesi nasıl ulaştı?
soruşturmanın gizliliği neden ihlal ediliyor?
bu verilerin sızdırılması karşısında tck m.136, 137 hükümleri nasıl değerlendirilecektir?
temel hukuk ihlalleri bir özür ile geçiştirilmeye çalışılıyor.
hepsini geçtim, yahu siz nasıl insanlarsınız?
hiç mi utanmanız yok!
yarın size sorduklarında ne diyeceksiniz?
a evet o hukuk ihlallerini biz gerçekleştirdik,
sonra da özür diledik, vicdanımız rahat mı diyeceksiniz?
ayrıca hukukçuların görüşleri için buradan
devamını gör...