ikna kabiliyeti

"ikna kabiliyeti insanları istemedikleri şeyleri yaptırmak anlamına gelmez, insanların beklentilerini öğrenip onlara karşı koyamayacakları fikirlerle gelen kişilerin başarısıdır ."
satış temsilcilerinde aranan bir özellik olmalıdır mutlaka.

bazı insanlarda üst düzey bir şekilde bulunan kabiliyettir.
bu mevzulara hakim olmak isteyen arkadaşlar varsa eğer robert cialdini iknanın psikolojosi kitabını okuyabilirler.

ikna kabiliyeti ilk tanımda olduğu gibi insana beklentisini sunmakla, veya benim düşüncem olan daha ileri bir yanılsamayla mevcut durumun onun beklentisi olduğunu kabullendirmeyle başarılabilir.
ruhsal bir bunalımdan geçen insana aklının ucundan bile geçmemiş olan eğlenme ihtiyacını kolaylıkla empoze edip istediğiniz yere onu götürebilirsiniz.

sevemediğim bir kabiliyet. şöyle ki, her konuşma bir yerde iknadır. ikna kısa sürede ve kolayca gerçekleştiğinde değersizleşir. nihayetinde karşı tarafın belli bir düşünce yapısı ve düşünsel birikimi olduğunu kabul edersek, bunlardan kolay bir şekilde cayması, ne kendinde var olan düşünceyi ne de var olacak düşünceyi aslında benimsememiş olduğuna işarettir. son olarak karşındaki kişinin bir anda senle aynı düşünceye gelmesini beklemek de hoş değil. karşındakini yok saymaktır bu. özgürlükten yana bazı şeylerden bahsedip, karşıdaki kişinin de hemen bu noktaya gelmesini beklemek de ironik bir durum. önce kendisi muhakeme etsin sonra versin kararını. sen en azından kendi görüşünden bahsedip bir tohum ekmiş, tohum da değil, bir alternatif göstermiş olup karşıdakini özgür bir seçim yapma noktasına getirebilirsin ancak.

ayrıca ikna için kişinin kendinden de ödün vermesi gerekir. belki yaptırmak veya düşündürmek istediğiniz şeyden ödün vermezsiniz ama her durumda kişiliğinizden ödün verirsiniz. böyle olunca karşılıklı durumlar dengeleniyor, hem sizden hem ondan gidiyor. ne gerek var oysa eğip bükmek için eğilip bükülmeye. boş vermek gerek. aksi halde dışı güzel içi çirkin bir şeye dönüyoruz.

ikna etmek istediğimiz kişinin sizinle uzlaşmasını istiyorsanız ona kafasında uzlaşmak için kabul edeceği düzeyin üstünde bir şey verirseniz sizinle uzlaşır. aynı kişi sizin peşinizden kendi istediği için gelsin istiyorsanız bu başka bir yetenek.

(bkz: karizmatik otorite)

bunun için birçok faktör vardır, konuşma tarzınız, ses tonunuz, dış görünüşünüz gibi. bunların haricinde ikna edilecek olan hedef kitlenin stratejik açıklıklarını da bulmanız gerekir. en önemlisi de tartışma ortamından kaçınarak, kişilerin ihtiyaçlarına odaklanmanızdır.

yalan da olsa önce kendin inan, arkası gelir. ha ne kadar etik, orasını ayrıca tartışırız.

mount and blade oynarken karakterinizin ikna kabiliyetini arttirirsaniz isinize yarayabilir.

egitim alinarak gelistirilebilecek bir özelliktir. beden dilini kullanmak güclendirir.

siyasi parti başkanlarında bol bulunur. bilhassa cumhurbaşkanları nda...

işte bu benim dediğim başlık. ticaret yaptığım yıllarda insanları ikna edip paracıklarını alıyordum ve karşılığı olan arı kovanını kargoya verip yolluyordum.

bir insan nasıl ikna edilir konusunda çok düşünmüştüm ve gördüm örnek olan kişi eğer anlatmak istediklerini uyguluyor ve yaşıyorsa karşısındaki insan daha iyi ikna oluyor. sigara içen bir doktorun sigara kötü demesi kadar absürd bir şey olamaz .

30 yaşımdayım ve konu ne olursa olsun bir insanı ikna etmek için dil döktüğümü hatırlamıyorum.

her türlü ikna konuşması, bana zorbalık ve emrivaki gelir.

çünkü biri beni ikna etmek için dil dökerse, onu kıramam ve ilk başta istemediğim bir şeyi sırf onun için yapmaya çalışırım.

ikna masumane baskıdır.

gitmek isteyene gitme, gelmek istemeyene gel, sevmeyene sev ısrarı bana göre değil.

bir insan kendi dünyasında nasıl yaşamak ve davranmak istiyorsa onu bırakın. bazı kimseler doğru ya da yanlış sadece kendi kararlarını yaşamak isterler.

bende bundan fazlasıyla var eheh.
gerçekten istediğim şeyleri yaptırabilmek için kullanıyorum hiç öyle bakmayın.

günümüz dünyası için "olmazsa olmaz" bir olaydır.
bu yeteneğe sahip olmayanlar ikna edilenler olarak, ikna edenlerin istediği şekildeki hayatınlarına devam eder.

kadınların hiçbirinde olmayan kabiliyettir.

nşa, bir kaç dakikamı almaz. verdiğim çarpıcı örneklerle işi bitiririm. en zorlandığım konu mu?
anal tabi ki.

çok tehlikeli bir yetenek olduğunu düşünüyorum. bazen kendimde görüyorum, bazen bir insanın bu kabiliyetine yenik düştüğümü fark ediyorum.

manipülasyon ile arasında bulanık bir sınır var.

taşı gediğine koyan biri olmamla ünlüyümdür.
güzel konuşur, güzel anlatırım.
ses tonumu düzenleyebilirim.

adeta bu kabiliyet ile donatılmışım fakat işime gelmeyen konularda bırakın birini ikna etmek uğraşmayı, ağzımı açmaya bile erinirim