ilk defa alkol kullanmak

yılı hatırlamıyorum, 2010'lar bişiler işte. her zamanki gibi dışarıda bi yerdeydim, durup dururken agalar dedi bira mı içsek. her şeye efet diyen ben tabii ki buna da efet dedim.

gittik almaya hemen, ilk gittiğimiz yer bizim yaşları ayıkınca vermedi. hemen koştuk orhan abime lak dedi verdi.. kral adam.

bi tane çakal önceden denemiş bize de caka satıyo şunun kafası şöyle bunun böyle diye.. dedim aga bana kafa lazım, ağır kafa. sen ekstra al dedi. ebeminki görebilecek miyim dedim sen al dedi keyfine bak. neyse aldık içiyoruz dışarıda bi yerde tadı leş anasını satayım leş kere leş. o zamanlar dil resöptörlerim çalışıyodu.. her neyse, 1 saat civarında yapıştırdık alelacele. manite hesap vericem daha kaçmam lazım.. ulan oturduğum yerden bi kalktım kaldırımın kenarına takıldı ayağım direkt şak diye yerdeydim. zaten başım ağrıyodu elli kat daha ağrımaya başladı..

her neyse güldük eğlendik eve dönüyoz baktım kafa iyi lan dedim hadi birer tane daha tamam dediler aldık yine geri döndük aynı yerde içtik. malız çünkü.. onu da kafası hızlı gelsin diye hemen yapıştırdım sonra kaçtım i..nelerin yanından.

binaya girdim lan yalpalaya yalpalaya düşe kalka çıkıyorum merdivenlerden beşinci kat anasını satıyım allahım kaydı.. uyanıp çakmasınlar içtiğimi diye parmak ucunda yürüyorum falan tabii kafayı mı çarpmıyorum telefonu mu düşürmüyorum.. allahtan uyanmamışlardı.

manite yazdım hemen canım şöyle böyle kafam fena çok iyiymiş senle de yapalım bunu falan. ben içen insanla birlikte olmam dedi ne alaka dedim, tabii ne alaka yazana kadar ne alkajga en kaalka nel aka tarzında yazıyorum kız herhalde kriptolojistti nası çözdü yazdıklarımı hayret etmiştim. her neyse, postayı yedik o gece uzun lafın kısası..

sonra aynada bi baktım suratıma gözler kan çanağı.. dedim lahmacun aynen böyle devam.. doğru yoldasın koçum.. sabah kalkınca denizden çıkan süngerboba dönmüştüm, hem baş ağrısı ağız kuruluğu vsvs.. klasik senaryo işte.

tadını sevmemekle sonuçlanır. insanların bunu neden bu kadar övdüğünü anlayamazsınız. sırf başarmak amacıyla devam eder, öyle alışırsınız. alıştıktan sonra lezzetini ayırt edebilmeye başlar ve favorilerinizi belirlersiniz.

eğer yaranızda alkol kullanacaksanız filmlerdeki gibi direkt dökmeyin, pamukla... ha böyle bir kullanımdan bahsetmiyor muyduk?

beğenilmeme olayı yüksektir fakat alıştıktan sonra, hele bir de viskiden sonra yağ gibi akar boğazdan. *

ben ilk içtiğim 1 kutu birada placebo etkisi yaşayıp sarhoş olmuştum. ciddi ciddi sarhoş hissedip eve gelince yatağa kendimi atıp uyumuştum. bir parça mallık varsa demek ki.

yas 18. yeni tanıştığım kizlar beni doğum günü partisine davet etti. bir bara. ilk kez bara gidiyorum heyecanlı ve korkagim. oturduk cistak cistak bir müzik var fonda. garson gelip ne içersiniz sorusunu ilk bana sordu. ben de bu tiplere rezil olmak istemedim bira dedim. benden sonra herkes kola dedi.*ilk birami icmis oldum, sevmiştim,şimdi sevmiyorum.

"neden bu iğrenç şeyi içmekten keyif alıyorsunuz"

14 yaşında bira ile başladım. sanırım bu akşam son olacak. alkol tedavisine başladım. dün verilen ilacı denedim. gayet başarılı. yarım çay bardağına 4 damla rivoltil ile gayet güzel oldu kafam. tavsiye etmem çünkü kırmızı reçeteli.

bira içmiştim ama çok kötü gelmişti, birkaç yudumdan fazla içememiştim. hala öyle.

lise 4'te elimde şarap şişesiyle babama yakalandıktan sonra moral bozukluğunu def etmek için 2 gün sonra güneşin alnında içtiğim vodka ile deneyimlediğim ıstıraplı durum.

alkolün kötü ve günah olduğunun ogretildiği, sigara tüketiminin had safhada olduğu bir ailede ne alkol ne sigarayı ağzına surmeden büyüyen yegane bireydim. ta ki evlenmeden birkaç ay öncesine kadar...

kendi paramızla aldigimiz evde kendi paramızla aldigimiz esyalarin üzerinde bir yılbaşı gecesi ilk denedigim alkol sarapti. hala tadı damağımda...

ayda bir şarap gecesi yapmaya devam ediyoruz ama hala ailem alkol aldığımı bilmiyorlar. söylemedim, bilmeyiversinler. onların içtiği sigaraya karşı ayda bir içtiğim şarabı savunmayacagim,anlamayacaklar çünkü... bu yüzden boşa enerjimi tüketmeyecegim.

hatırlamıyorum.

(bkz: let me tell you a story)

ailemin arkadaş çevresindeki ilk çocuk benim. haftada 1-2 toplanıp takılıyorlar. yine böyle bir akşam susmadan ağlayıp durmuşum, bir dünya huysuzluk vs. çıkartmışım. benim biberonunun ucunu rakıya daldırmışlar. biberonu emdiğim gibi zınk diye devrilmişim tabi.

mutlu bir günde, iyi dostların yanındayken vuku bulanı makbuldür bence.

ben de baskıcı bir ailede doğup büyüdüm. sigara neyse de alkole karşı inanılmaz bir düşmanlık vardı, hala var. bunun içimde bir bastırılmışlık olmasını istemediğim için, "bana yasaklıyorlarsa ben de içerim o zaman" itkisiyle hareket etmeyerek zamanımı bekledim. iyi ki de beklemişim. ilk defa, 17 yaşımdayken, çok iyi bir dostumla dream theater konseri kuyruğunda beklerken seyyar bir satıcıdan bana ısmarladığı kutu efes'i içmiștim. tadı çok acayip gelmişti, ama o bağlamda onu içmek o kadar keyifliydi ki. devamında uzunca bir süre doğru düzgün içmedim, arkadaş buluşmalarında birkaç bira. sonrasında, üniversiteyi kazanıp şehir değiştirince biraz suyu çıktı tabi. bir de bir inatla, sırf yasak diye başlamış olsaydım kim bilir neler olurdu. o yüzden doğru zamanı yakalamak önemli.

hiç alkol almadım çok şükür

ilkleri tek başına deneyimlemek isteyenlere güzel bir ilk gibi görünse de hiçbir numarası olmadığını anlarsınız.

doğru insanı yoldan çıkarırım o yüzden ilk defa benim yanımda alkole başlamayanlar oldukça şanslı.

minnak minnak yudum sayılamayacak miktarda almıştım çünkü acı asitli bir tadı var ve şimdi hoşuma giden bir tat.
tek kadehte de sarhoş olmuştum. sarhoş olmak güzeldir. yani bence :)

salt özentiliktir.

alkolün beyinde kendine ait bir reseptörü bile yok. gaba, glisin glutamat vs bir sürü reseptöre farklı affinitelerde bağlanır, en çok gaba’yı sever. ancak esrar için cb1 cb2 vardır kokain metamfetamin için ayrı, lsd için 5ht2a’nın allosterik ayrı bir aktivasyonu. kısacası tüm bu maddeler için beyinde ayrı bir yanıt var. alkolse sadece nörotoksiktir. bir kişi uçurumdan atlamıştır, geri kalan onu takip etmiştir. dezenfeksiyon işlevine sahip bir şeyi içmek, tiner çekmekten farksızdır.

nota bene: drug’lar dostunuz değildir. verdiklerinden misli misli fazlasını alırlar.

welcome to the matrix...

lavaboya girdiğinde 30 dakikanın 3 dakika gelmesi gibi etki yapan şey