ilk defa alkol kullanmak

sadece keyif almak için iç. olmuyorsa, zorluyorsa içme. sarhoşluğa güvenme de sığınma da. kalabalıkken de yalnızken de duygularında boğulma. üzüleceksen, sevineceksen, sinirleneceksen duygunu yaşa geç, takılma. akıl verme, bilgiçlik taslama. anın tadını çıkar. alkolün verdiği serhoşluğu duyumsa. hayattaki her şey böyle çünkü. nasıl ki sabah alkolün etkisinden ayılacaksan, yaşadığın her şeyin etkisi bir süre sonra geçecek. yeni şeyler yaşanacak yeni sofralarda paylaşılacak.

22 yaşından önce olmamalı. kesinlikle yanında bir tecrübeli yetişkin bulunmalı. ilk deneyim için çok az ve tadımlık bir miktar tercih edilmelidir. algı ve duygu değişimleri kişi tarafından gözlenip kontrolden çıktığı an içki alımı sonlandırılmalı. daha sonra bu hayat boyu bu şekliyle devam ediyor. alkolle barış içinde geçiniyoruz. ayrıca anlayana bkz: drink responsibility

dertlerimin azalacağını düşünüp, içtikten sonra kendimi pilot sanmam kadar enteresan bir durum :)

çok eğlencelidir.
alkol eşiğinizi bilmediğinizden kusmanızla sonlanması da muhtemeldir.
ben çok temiz kusmuştum hiç ortalığı batırmamıştım. edebimle ve hür irademle beni bi tuvalete götürün diyip klozete kusmuş, sifonu çekmiş, bi yerde bi iğrençlik bıraktım mı diye kontrol etmeyi akıl edebilmiştim.*

hiç bulaşmayın diyemeyeceğim.
gençsiniz arkadaşlar. tabii ki denemek isteyebilirsiniz. hatta her b*ku denemek isteyebilirsiniz. madde kullanımına çok karşı biriyimdir travmatik yaşantılarım var ama, bazı şeyleri ille de deneyecekseniz lütfen bunu kendinize zarar vermeyeceğiniz bir ortamda, güvenliğinizi sağlayarak yapın. özellikle hanım arkadaşlarım (beyler de tabii tikatli olsun ama bu söyleyeceğimin hanımların başına gelmesi muhtemel), eğer alkol de dahil olmak üzere, muhakemenizi etkileyebilecek, sizi yavaşlatabilecek, kendinizden geçirme ihtimali olan herhangi bir şeyi ilk kez deniyorsanız kurban olayım bunu abuk subuk tiplerle yapmayın. ay sonra tecavüz edip vidyoya alıp şantaj filan yapıyorlar hayatınız kayıyor. kurban olayım. bir başka tavsiyem de kendinize dürüst olun. denemek 1 kez olur arkadaşlar. 5. kez denemek olmaz, 5.kez kullanmak olur. bir şeyi keyif aldığınız için mi kullanıyorsunuz, bağımlı mı oluyorsunuz bunu iyi değerlendirin. aman diyeyim.

benim gibi bu konuya zaafı olan biriyseniz son olmayacaktır. arada bir , bir - iki bira da olsa içersiniz.

lisede deneyimlediğimdir. birayı kafaya dikip sarhoş olmuştum.

pipetle bira içme alışkanlığı edinmeyin, rica ediyorum.

çok büyük takozluk.

bira ile başlayın,şarapta olabilir. yüksek alkollü içkileri ilk etapta mideniz almayabilir.

7 yasinda su diye raki dolu bardagi kafaya dikerek gerceklestirdigim eylem. ondan sonra bi 7 yil icmedim, yetti o bardak.

ilk tamamı içtiğimde 15-16 yaş arasındaydım. tabii daha önce içenlerden tadına bakmışlığım vardı. ama o gün çok farklıydı büyüdüğümü hissetmiştim* neyse ilk biramın şişesinin kapağını hala anı kutumda saklıyorum.

dün aksam ilk defa kullandım. yarım su bardagı bira ictim. konusurken dilim dolandı. alkol cok pis birseymis arkadaslar. ıcmeyin.

alkolün de sizi kullanması ile sonuçlanacaktır. insan, yaşamı kullanışlı yapan bir canlı.

lisedeyim yine, 1 ya da 2 olmam lazim. bir akrabamizin dugunu icin istanbula gitmisiz
ama gorseniz nasil heycanliyim, sanki istanbul degil ingiltere.
kadikoye gitmek icin de ucuyorum, plakcilara pasajlara bakicam diye. (ah ulan kaybedenler kulubu ne hale soktun bizi)
3 gun falan kalicaz zaten, dolu dolu gecirmemiz lazim. fenerbahcede kaliyoruz bu arada,
2. gun gezmeye karar verildi, ben heycandan deliriyorum yine, yalvarmisim annemlere.
nolur vintaj recordsa gidelim, kadikoy allah kadikoy.
annem de bakariz once karsiya gecip istiklalde dolasicaz falan diye gecistirmis beni.
vapura bindik ananemler de bizimle tabii.
citirdan bozulmaya basladim ben, ananemlerle nerelere giderim ki?
neyse indik taksim.
istiklal caddesini bir o yana yuruduk
bir bu yana
iki katedral gezdik, saat oldu mu sana oglen 4.
tekrar hoppa karsiya, bu sefer de 5 oldu.
gun boyu sıkıntidan patlamisim. gebermisim, sinirden delirmek uzereyim, ne bir guzel dukkan gordum ne de ilgi cekici bir olay. arap turistlerden baska.
indik kadikoy iskelesi. dedim hah tamam. yalvardim nolursunuz iki yer bakayim diye, tamam dediler. konumu actim pasaj ariyorum, yolda iki tane metallica tisortlu eleman gordum onlara da sordum, teyit ettim. yol bulundu.
bir yokus vardi pttnin orda sanirim, basladik cikmaya bakiyorum bir yandan modum yerinde.
benimkiler baslamadi mi mizmizlanmaya, yok yorulduk yok baska zaman. yarin da yol var ha.
aksam olucak hadi gidelim falan derken beni tuttular kolumdan bindirdiler otobuse.
yine sinirden kopuruyorum.
geldik otele giyindik yemege, ama ben kimseyle konusmuyorum, olumcul bakislar atiyorum ki anlasinlar ne kadar sinirlendigimi. aahsgahaha ergenlik iste.
annem diyor ben seni tekrar getiririm beraber tatile geliriz soz alirim sana plak, yok.
dedem diyor ben sana ordan da bulurum, eskicilere antikacilara bakariz ankarada, buluruz sevdigin seyleri (canim dedem anlar bu islerden)
ona da yok.
yemege gittik artik fenalik geldi herkese yalvaricaklar nerdeyse..
bir anda sustlar sustular, annem bira dedi.
e meraktan da catliyorum o zamanlar, bira hic icmemisim. annemler icer ama ben sadece dilimi degdirmekten oteye gidemedim.
anlamamis numarasi yapiyorum, annem diyor ki o zaman sen buyudun artik bizle bir bira icebilirsin, dedemin gozune bakiyor.
o da evet kizim buyudun artik, hem iceceksen bizle ic diyor.
ulan diyorum simdi tav olursam butun bu kapris bosa gidecek ne plak alicaklar bana ne de tisort.
ama bir yandan da deliriyorum bira icicem, buyudum artik kocamanim. muthis bir sey ya, anneminkinden falan da degil. kendi bardagimdan.
kocaman bir bardak bira.
kendime ic savas veriyorum falan , tahlil yapiyorum kafamda.
dedim ic ulan bu firsat kacmaz!
tamam dedim. ictim. 1 bira, yaninda tavuk.
hizli gitmisim ben ne bileyim carpar, deniz havasi zaten.
annemle kol kola girdik, guluyoruz sakalasiyoruz, pantelon diyebiliyor musun?
o zaman sorun yok sarhos degiliz diyorum anneme.
sabah oluyor yola cikiyoruz geri ankaraya, yolda da benzinlikle erkin koray cdsi aldiriyorum.
bir tasla iki kus vurmanin ve bira icmenin heycaniyla yasiyorum 1 2 hafta kadar.
ee tum arkadaslara hava atmaktan da geri kalmiyoruz tabii...:))

bir kereden bir şey olmaz. kullanın bol bol arada sırada ihtiyaç oluyor.

sitemizde ilk defa alkol tüketmeye heveslenen güzel kadın yazarlar varsa bir dm kadar uzağınızdayım.

amele gibi bira, rakı gibi ilk defa içip bu muymuş diyeceğiniz tırt içeceklerden ziyade gastronomi ile harmanlanmış, damak zevkinize uygun , seçkin alkol menümü sizlerin mutluluğu için şova çeviririm.

luci bar. hiçbir kadını hayal kırıklığına uğratmaz.

sağda solda görüyorum fıstık gibi kızlara dayıyorlar efes fıçıyı, 2 saate kalmadan yerlere kusup, ağlıyorlar tuvalette. içim parçalanıyor.

vahşet resmen.

klas bir yaklaşımı, sizler de hak ediyorsunuz minik turtalarım.

sözlükte bugün gördüğüm korkunç flört anısına göre, ya cenaze evinde helva yersiniz ya adalarda güneş batarken şarabınızı yudumlarsınız. karar sizin. sısısıs

ben hiç kullanmadım merakta etmiyorum diyebilirim.

alkollüyken kullanmayın, sakın...

kuğulu park'a gitmiştik ailece. kırmızı beyaz kareli örtüleri hâlâ hatırlıyorum.

anneannem vardı; hayattaydı o zamanlar. bira içmeyi severdi. patates kızartması geldi. güzel, ketçaplı böyle... ağzıma tıkıştırırken bana da sordu bizimkiler "içer misin?" diye. su bardağının yarısına kadar doldurdular birayı. yudum yudum mu içtim yoksa fondipledim mi, o kadarını hatırlamıyorum ama bittiğinde...

o kırmızı beyaz kareler birbirinin içine girip girip çıkmaya başladı. kafam şahane oldu bir anda. dönüyor falan böyle hafif hafif ama hoşuma da gidiyor. oturdum kaldım olduğum yerde. ev yakındı o zamanlar kuğulu'ya. yürüyerek dönerken hâlâ havada süzülüyordum.

ılk alkol deneyimimde 2 litre bira icmistim

hatırlamıyorum. 1-2 yaşında olabilirim belki. o da kendi rızamla olmamıştır. anne baba ya da bir akraba tarafından kolonya ile tanışmış olsam gerek.