1.
yarı kutsal aydınlık.
başlıca kaynağı bizde güneş, başka evrende başka bişi olabilir bilmiyorum, önemi de yok zaten.
bir de kişisel ışıklar var, / eğer şanlıysanız / hayatınızın bir anında karşınıza çıkıp sizi ve dolaylı olarak çevrenizi aydınlatan.
benim de var bi tane, içindeki tüm korkuları bastırıp benim için, 1 hafta öncesine kadar varlığını bile bilmediği benim için kendini öne attı, dur dedi bana.
öyle tesadüfi ve öyle içiçe yollardaydık ki biz, anlatsam inanmazsınız.
"dur" dedi,
"ama ben böyleyim?" dedim,
"olsun, razıyım. " dedi.
bana verdiği her sözü tuttu, yanımdan milim ayrılmadı, tüm acılarıma üzüldü, tüm sevinçlerime güldü.
çok şanlıyım, çizilen bir resme, yaptığı resimdeki bir mavi'ye, elimdeki şarkıyı benden 1 sn önce olması gereken yere koyduğu için minnettarım.
o benim ışığım.
ve onun dediği gibi ;
"bir şarkı bir düşü, bir düş de bu akşamı hatırlatacak"
hep ve iyi ki!
başlıca kaynağı bizde güneş, başka evrende başka bişi olabilir bilmiyorum, önemi de yok zaten.
bir de kişisel ışıklar var, / eğer şanlıysanız / hayatınızın bir anında karşınıza çıkıp sizi ve dolaylı olarak çevrenizi aydınlatan.
benim de var bi tane, içindeki tüm korkuları bastırıp benim için, 1 hafta öncesine kadar varlığını bile bilmediği benim için kendini öne attı, dur dedi bana.
öyle tesadüfi ve öyle içiçe yollardaydık ki biz, anlatsam inanmazsınız.
"dur" dedi,
"ama ben böyleyim?" dedim,
"olsun, razıyım. " dedi.
bana verdiği her sözü tuttu, yanımdan milim ayrılmadı, tüm acılarıma üzüldü, tüm sevinçlerime güldü.
çok şanlıyım, çizilen bir resme, yaptığı resimdeki bir mavi'ye, elimdeki şarkıyı benden 1 sn önce olması gereken yere koyduğu için minnettarım.
o benim ışığım.
ve onun dediği gibi ;
"bir şarkı bir düşü, bir düş de bu akşamı hatırlatacak"
hep ve iyi ki!
devamını gör...
2.
evrendeki bilinen en hızlı şeydir.
hem dalga hem parçacıktır.
bu dalga-parçacık durumu da simülasyon teorisinin kanıtlarından biridir bana göre.
hem dalga hem parçacıktır.
bu dalga-parçacık durumu da simülasyon teorisinin kanıtlarından biridir bana göre.
devamını gör...
3.
fiziğin önemli konularından biridir.
elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon.
görünür ışık genellikle 400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak tanımlanır.
bu dalga boyu yaklaşık 430-750 terahertz (thz) frekans aralığı anlamına gelir.
ışığın özellikleri arasında şiddeti, yayılma yönü, frekansı, kutuplanması ve vakumda 299,792,458 m/s olan hızı yer alır.
ışık da diğer elektromanyetik ışınımlar (emı) gibi foton adı verilen "paketlerden" oluşur. fotonlar dalgaların ve
parçacıkların özelliklerini gösterir. bu, fizikte dalga parçacık ikiliği olarak adlandırılır.
ışığı inceleyen fiziğin alt dalı optiktir. optik, modern fiziğin önemli bir araştırma alanıdır.
ışığın boşluktaki hızı yaklaşık 300,000 km/s'dir.
görsel kaynak
www.google.com/search?q=%C4...
elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon.
görünür ışık genellikle 400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak tanımlanır.
bu dalga boyu yaklaşık 430-750 terahertz (thz) frekans aralığı anlamına gelir.
ışığın özellikleri arasında şiddeti, yayılma yönü, frekansı, kutuplanması ve vakumda 299,792,458 m/s olan hızı yer alır.
ışık da diğer elektromanyetik ışınımlar (emı) gibi foton adı verilen "paketlerden" oluşur. fotonlar dalgaların ve
parçacıkların özelliklerini gösterir. bu, fizikte dalga parçacık ikiliği olarak adlandırılır.
ışığı inceleyen fiziğin alt dalı optiktir. optik, modern fiziğin önemli bir araştırma alanıdır.
ışığın boşluktaki hızı yaklaşık 300,000 km/s'dir.
görsel kaynak
www.google.com/search?q=%C4...
devamını gör...
4.
gözümün titrek ışığı söndü.
kötü şansım döndü, yine döndü.
karanlıkta kötü şansla kaldım,
gittim, sağım soldu, yanlış yöndü.
k., mayıslardan yirmi beş.
kötü şansım döndü, yine döndü.
karanlıkta kötü şansla kaldım,
gittim, sağım soldu, yanlış yöndü.
k., mayıslardan yirmi beş.
devamını gör...
5.
hayatımızda sandığımızdan daha fazla etkisi olan mefhum. insan psikolojisi üzerinde kanıtlanmış ciddi etkileri var. sorgu odalarında, tavandan tam sorgulanan şahsın tepesine kadar inen insanı kör edercesine parlak sarı ışığın sinematografik olmasının yanında psikolojik olarak sorgulayan ile sorgulanan arasındaki hiyerarşiyi tayin eden, sorgulanan kişinin kendini baskı altında hissetmesine neden olan bir işkence etkisi var. böylece sorgulanan kişinin daha kolay çözüleceği bekleniyor. diğer taraftan lambanın o kadar alçak ve parlak olması nedeniyle sorgulanan, sorgulayanın yüzünü göremezken, sorgulayan, sorgulananın yüz ifadesindeki değişimleri net olarak izleyebiliyor.
eski büyük mabedlerin, kiliselerin, camilerin tasarımında tavan yüksekliği ile birlikte pencerelerin yeri ve genişlikleri ve dolayısı ile ışık, binaya kattıkları estetik yanında içeri girdiğinizde içinizdeki o uhrevi hissi , göğsünüzde hissettiğiniz o sonsuzluk hissini devşiren bir şeydir.
gündelik hayatta çok farkında olmadığımız etkileri görsel anlatımda çok önemli bir yer tutar.
örnek olarak aşağıdaki gifte, karakter ifadesini hiç değiştirmemesine rağmen sadece ışığın açısının değişmesi ile karşıya aktardığı duygunun nasıl değiştiğini görebilirsiniz.
sadece açı ile sunulan bu örneğin ötesinde ışık açısının yanında, ışığın rengi ve ışığın şiddeti de dahil edildiğinde üç boyutlu hale gelir ve bu üç boyuttaki değişimlerle karşımızdaki kişinin, uyuduğumuz odanın, çalıştığımız iş yerinin ruh halimiz üzerinde ne kadar etkili olabileceğini bir daha düşünmek gerekmez mi?
eski büyük mabedlerin, kiliselerin, camilerin tasarımında tavan yüksekliği ile birlikte pencerelerin yeri ve genişlikleri ve dolayısı ile ışık, binaya kattıkları estetik yanında içeri girdiğinizde içinizdeki o uhrevi hissi , göğsünüzde hissettiğiniz o sonsuzluk hissini devşiren bir şeydir.
gündelik hayatta çok farkında olmadığımız etkileri görsel anlatımda çok önemli bir yer tutar.
örnek olarak aşağıdaki gifte, karakter ifadesini hiç değiştirmemesine rağmen sadece ışığın açısının değişmesi ile karşıya aktardığı duygunun nasıl değiştiğini görebilirsiniz.
sadece açı ile sunulan bu örneğin ötesinde ışık açısının yanında, ışığın rengi ve ışığın şiddeti de dahil edildiğinde üç boyutlu hale gelir ve bu üç boyuttaki değişimlerle karşımızdaki kişinin, uyuduğumuz odanın, çalıştığımız iş yerinin ruh halimiz üzerinde ne kadar etkili olabileceğini bir daha düşünmek gerekmez mi?
devamını gör...
6.
uzun süreler boyunca kaynağı tartışılmış şey. ışığa şey dedim çünkü kendisi hem parçacık hem de dalga davranışı gösterebilmektedir. evet, kuantum cehennemine hoşgeldiniz...
ayrıca, bir zamanlar cidd ciddi ışığın kaynağının göz olduğu da düşünülmüştür.
ayrıca, bir zamanlar cidd ciddi ışığın kaynağının göz olduğu da düşünülmüştür.
devamını gör...
7.
her şeyden hızlı olandır
elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon olarak tanımlanır.
gördüğümüz her şey ışık sayesindedir, görmeyen için ışık da yoktur, ışık olmadığı için ona zaman da yoktur.
görünür ışık genellikle
400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında
(gbkz: 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak bilinir.
ışığın boşluktaki hızı yaklaşık 300,000 km/s'dir.
alıntı kaynak/ wikipedia.
elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon olarak tanımlanır.
gördüğümüz her şey ışık sayesindedir, görmeyen için ışık da yoktur, ışık olmadığı için ona zaman da yoktur.
görünür ışık genellikle
400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında
(gbkz: 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak bilinir.
ışığın boşluktaki hızı yaklaşık 300,000 km/s'dir.
alıntı kaynak/ wikipedia.
devamını gör...
8.
bende olmayandır.
kendimde göremediğimdir.
fizikte de herşeyi görebilmemizin sebebi olan şeydir işte.
kendimde göremediğimdir.
fizikte de herşeyi görebilmemizin sebebi olan şeydir işte.
devamını gör...
9.
einstein ışığı tanıdı, evreni değiştirdi. ben karanlığı tanıdım, kendimi değiştiremedim. neyse.
devamını gör...
10.
elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon olarak tanımlanır.
devamını gör...
11.
algılayabilemediğim için insan değil miyim diye tereddüte düşüren erkedir.
devamını gör...
12.
ve tanrı orada duruyordu. ışık gözlerimden ruhuma işliyordu. tanrı'ya baktım. kendimi gördüm içinde kaybolurken o'nun.
ne zaman? diye sordu. ne zaman geliyorsun.
yakında demek istedim. ama ağzımdan kelimeler çıkmadan sudan temiz havaya çıkar gibi bir nefes alarak uyandım. bileklerime baktım. damarlar kesilmeye müsait görünüyordu. evet belki de yapmalıydım. tanrı'ya gitmek, ışıkla bir olmak için akıtmalıydım kanımı son damlasına kadar.
ne zaman? diye sordu. ne zaman geliyorsun.
yakında demek istedim. ama ağzımdan kelimeler çıkmadan sudan temiz havaya çıkar gibi bir nefes alarak uyandım. bileklerime baktım. damarlar kesilmeye müsait görünüyordu. evet belki de yapmalıydım. tanrı'ya gitmek, ışıkla bir olmak için akıtmalıydım kanımı son damlasına kadar.
devamını gör...
13.
kuzenim olur kendisi.
devamını gör...
14.
gözle görülen (en azından bir kısmı) ama elle tutulamayan, ne soyut ne de somut gibi duran, bu yüzden kutsallık atfedilen, dalga mı parçacık mı ne idüğü belirsiz idük.
efendim gecenin de verdiği can sıkıntısı ile birkaç kelam etmek isterim kendisi hakkında.
şimdi bu ışık elle tutulmuyor falan ama hesaplanabiliyor. hem de çok baba hesapları var. ha neyini hesap ediyoruz peki? size ne lazımsa onu hesap ediyoruz. ışığı bir ürünü aydınlatmak için hesap etmek başka şey onu bir haberci olarak kullanmak başka şey. ya da bazen ışığın kendisi bir ürün oluyor. bazen ışığı hangi madde hangi elementlerden yapılmış onu tespit emek için kullanırsınız bazen de iletişim için kullanırsınız. her neyse işte.
ışığın haberleşme olarak kullanımı işte o nasadakilerin bilmemkaç milyar öteden bakıp la bu evren genişliyo galiba dedikleri şey. bunu da kırmızıya kayma dedikleri şeyle ifade ederler. iş yavaş yavaş (bkz: oooo teknik hesaplara giriyor baba kaçar) noktasına geliyor gibi kaçmayın. kırmızıya kayma dedikleri şey ışığın soğuması. elinize bir çakmak alın ve ateşleyin. alt taraf mavi iken üst taraf sarıya turuncuya kayar kızılımsı olur. aha bu. öyle atla deve bir şey değil yani. bildiğin demlikteki çay nasıl soğuyorsa soğuması.
peki demlik soğuyunca bizden uzaklaşıyor mu? hayır uzaklaşmıyor. çünkü galaksilerden gelen ışıkları her yönden inceliyorlar. kuzey güney batı doğu kabaca. bu yüzden galaksi mi soğuyor yoksa galaksiler mi uzaklaşıyor anlayabiliyorlar. istenirse galaksi soğuduğu için mi yoksa uzaklaştığı için mi soğuyor sorusu için galaksilerin elementleri analiz edilebilir ama bu çok gereksizdir. çünkü sizden uzaktaki dörtbir yöndeki bütün galaksiler aynı şekilde soğumaya girmiş olamaz. occam'ın usturası.
hocam ışık soğuyo moğuyo ne ayak diyenler için şöyle başlayalım. evindeki odanın lambasını 1 saniyede 1 kere aç ve kapat. bunu tekrarladığında 1 hertzdir. ışığı 1 saniye içinde ne kadar açıp kapatırsan hertz artar. örneğin 1 saniyede 1 milyon kere açıp kapatırsan bu 1 megahertz oluyor. ışık bir enerjidir değil mi? doğal olarak ışığın vurduğu yüzey diyelim saniyede 1 ışığa maruz kalmasıyla saniyede 1 milyon kere ışığa maruz kalması farklı şeylerdir. daha çok enerji vardır.
buna ışığın spektrumu denir. yanlış hatırlamıyorsam en küçük dalgaboyundan itibaren radyo frekansı, mikrodalga, kızılötesi, görünür ışık, morötesi, x ışını diye gider öyle. bu yüzden tv kumandasından çıkan ışık sizi kanser etmezken girdiğiniz röntgen makinesi fazla girerseniz sizi kanser eder.
bir diğer kullanım alanı ise bir şeydeki elementi tespit etmektir. bu isterseniz 1 milyar ışık yılı ötedeki galaksi olur isterseniz sanayide rakip firmanın ürettiği ürünün içeriğini öğrenmek olur isterseniz de size tarihi diye getirilen çank çömleğin gerçekten tarihi olup olmadığını anlamak olur. çeşitli kullanım alanları var.
şimdi her elementin bir ışık imzası vardır. hani kimyada gördüğünüz x elementinin şu kadar proton, şu kadar nötron, şu kadar elektronu var durumu var ya. heh işte ışık elementi bu şeylerine çarpar ve yansır. doğal olarak her elementten farklı bir spektrum çıkar. çünkü elementi element yapan bu farklılıkları. her element için bunun bir kataloğu vardır. o gazetedeki elmastan gezegen bulundu haberleri böyle çıkıyor işte ortaya. tabi bunların hassaslık dereceleri falan var o karışık konu anlatmaya gerek yok.
ürünleri aydınlatmak için kullanımı ise bambaşka bir konudur. çok teknik detaya girmeden mağazalarda nasıl kazıklandığınızı anlatabilirim. biz o manav reyonuna o sebzeyi güzel gösterecek uygun dalga boyunda ışık koyuyoruz. böylece sebzeleri olduğundan daha güzel görüyorsunuz. aynısını unlu mamuller için ayrı, şarküteri için ayrı, kıyafetler için ayrı yapıyoruz.
aynı zamanda ışığın biraz da toplanıp dağıtılmasından bahsedelim. uygun lenslerle ışığı kısıtlı bir alana topladığınızda kuvvetli görünür ve daha uzağa gider. açıyı genişlettiğinizde de daha geniş bir alana yayılır ama çok uzağa gidemez. öyle çok teknik bir konu da değil. 10 derece yaparsanız ışık binanın tabanından çatısına ulaşabilir. 120 derece yaparsanız geniş bir alanı aydınlatır ama 2 metre giderse öp de başına koy.
daha ışığın kalitesi var birde bildin mi? valla var. hani beyaz ışık içinde tüm renkleri ihtiva ediyor ya. işte ne kadar gerçekten de tüm renkleri ihtiva ediyor onun cevabı cri'dır. renk geri verim indeksidir.
aman yeter sıkıldım. işte kamaşma, flickr, lümen, kelvin falan filan. başka kullanım alanı olarak da fotoğrafçılıkta, film çekiminde, kameralarda falan gidiyor yani. mesela her kamera firmasının kendine göre bir renk sistemi var. cie falan diyorlar.
daha anlat anlat bitmez tonla şey var ışıkla ilgili ama sıkıldım.
efendim gecenin de verdiği can sıkıntısı ile birkaç kelam etmek isterim kendisi hakkında.
şimdi bu ışık elle tutulmuyor falan ama hesaplanabiliyor. hem de çok baba hesapları var. ha neyini hesap ediyoruz peki? size ne lazımsa onu hesap ediyoruz. ışığı bir ürünü aydınlatmak için hesap etmek başka şey onu bir haberci olarak kullanmak başka şey. ya da bazen ışığın kendisi bir ürün oluyor. bazen ışığı hangi madde hangi elementlerden yapılmış onu tespit emek için kullanırsınız bazen de iletişim için kullanırsınız. her neyse işte.
ışığın haberleşme olarak kullanımı işte o nasadakilerin bilmemkaç milyar öteden bakıp la bu evren genişliyo galiba dedikleri şey. bunu da kırmızıya kayma dedikleri şeyle ifade ederler. iş yavaş yavaş (bkz: oooo teknik hesaplara giriyor baba kaçar) noktasına geliyor gibi kaçmayın. kırmızıya kayma dedikleri şey ışığın soğuması. elinize bir çakmak alın ve ateşleyin. alt taraf mavi iken üst taraf sarıya turuncuya kayar kızılımsı olur. aha bu. öyle atla deve bir şey değil yani. bildiğin demlikteki çay nasıl soğuyorsa soğuması.
peki demlik soğuyunca bizden uzaklaşıyor mu? hayır uzaklaşmıyor. çünkü galaksilerden gelen ışıkları her yönden inceliyorlar. kuzey güney batı doğu kabaca. bu yüzden galaksi mi soğuyor yoksa galaksiler mi uzaklaşıyor anlayabiliyorlar. istenirse galaksi soğuduğu için mi yoksa uzaklaştığı için mi soğuyor sorusu için galaksilerin elementleri analiz edilebilir ama bu çok gereksizdir. çünkü sizden uzaktaki dörtbir yöndeki bütün galaksiler aynı şekilde soğumaya girmiş olamaz. occam'ın usturası.
hocam ışık soğuyo moğuyo ne ayak diyenler için şöyle başlayalım. evindeki odanın lambasını 1 saniyede 1 kere aç ve kapat. bunu tekrarladığında 1 hertzdir. ışığı 1 saniye içinde ne kadar açıp kapatırsan hertz artar. örneğin 1 saniyede 1 milyon kere açıp kapatırsan bu 1 megahertz oluyor. ışık bir enerjidir değil mi? doğal olarak ışığın vurduğu yüzey diyelim saniyede 1 ışığa maruz kalmasıyla saniyede 1 milyon kere ışığa maruz kalması farklı şeylerdir. daha çok enerji vardır.
buna ışığın spektrumu denir. yanlış hatırlamıyorsam en küçük dalgaboyundan itibaren radyo frekansı, mikrodalga, kızılötesi, görünür ışık, morötesi, x ışını diye gider öyle. bu yüzden tv kumandasından çıkan ışık sizi kanser etmezken girdiğiniz röntgen makinesi fazla girerseniz sizi kanser eder.
bir diğer kullanım alanı ise bir şeydeki elementi tespit etmektir. bu isterseniz 1 milyar ışık yılı ötedeki galaksi olur isterseniz sanayide rakip firmanın ürettiği ürünün içeriğini öğrenmek olur isterseniz de size tarihi diye getirilen çank çömleğin gerçekten tarihi olup olmadığını anlamak olur. çeşitli kullanım alanları var.
şimdi her elementin bir ışık imzası vardır. hani kimyada gördüğünüz x elementinin şu kadar proton, şu kadar nötron, şu kadar elektronu var durumu var ya. heh işte ışık elementi bu şeylerine çarpar ve yansır. doğal olarak her elementten farklı bir spektrum çıkar. çünkü elementi element yapan bu farklılıkları. her element için bunun bir kataloğu vardır. o gazetedeki elmastan gezegen bulundu haberleri böyle çıkıyor işte ortaya. tabi bunların hassaslık dereceleri falan var o karışık konu anlatmaya gerek yok.
ürünleri aydınlatmak için kullanımı ise bambaşka bir konudur. çok teknik detaya girmeden mağazalarda nasıl kazıklandığınızı anlatabilirim. biz o manav reyonuna o sebzeyi güzel gösterecek uygun dalga boyunda ışık koyuyoruz. böylece sebzeleri olduğundan daha güzel görüyorsunuz. aynısını unlu mamuller için ayrı, şarküteri için ayrı, kıyafetler için ayrı yapıyoruz.
aynı zamanda ışığın biraz da toplanıp dağıtılmasından bahsedelim. uygun lenslerle ışığı kısıtlı bir alana topladığınızda kuvvetli görünür ve daha uzağa gider. açıyı genişlettiğinizde de daha geniş bir alana yayılır ama çok uzağa gidemez. öyle çok teknik bir konu da değil. 10 derece yaparsanız ışık binanın tabanından çatısına ulaşabilir. 120 derece yaparsanız geniş bir alanı aydınlatır ama 2 metre giderse öp de başına koy.
daha ışığın kalitesi var birde bildin mi? valla var. hani beyaz ışık içinde tüm renkleri ihtiva ediyor ya. işte ne kadar gerçekten de tüm renkleri ihtiva ediyor onun cevabı cri'dır. renk geri verim indeksidir.
aman yeter sıkıldım. işte kamaşma, flickr, lümen, kelvin falan filan. başka kullanım alanı olarak da fotoğrafçılıkta, film çekiminde, kameralarda falan gidiyor yani. mesela her kamera firmasının kendine göre bir renk sistemi var. cie falan diyorlar.
daha anlat anlat bitmez tonla şey var ışıkla ilgili ama sıkıldım.
devamını gör...
15.
ışığı söndürdüm;
zamanı öldürdüm.
zamanı öldürdüm.
devamını gör...