kabus gibi geçen otobüs yolculukları
başlık "sondaj" tarafından 30.03.2022 22:23 tarihinde açılmıştır.
1.
herkes yaşamıştır hayatında...
son dönemde alternatifler çoğaldı, otobüs yolculukları azaldı gibi sanki ama yine de oluyor işte, denk geliyor bir şekilde.
bir keresinde, şoförün yanındaki muavin koltuğu var ya hani.
o koltukta iki kişi yolculuk etmiştim. 12 saat!
iki göt, aynı koltukta!
son dönemde alternatifler çoğaldı, otobüs yolculukları azaldı gibi sanki ama yine de oluyor işte, denk geliyor bir şekilde.
bir keresinde, şoförün yanındaki muavin koltuğu var ya hani.
o koltukta iki kişi yolculuk etmiştim. 12 saat!
iki göt, aynı koltukta!
devamını gör...
2.
bir keresinde otobüsün şoförü otobüsü kenara çekip düğüne gitmişti. altın takıp geleceğim dedi ve 45 dakika adamın düğünden dönmesini beklemiştik. sıfır şaka.
devamını gör...
3.
arka koltukta biri, ayakkabısını çıkartmış, horlaya horlaya uyuyor.
yan koltuktaki dayı da, akıllı telefonundan, süleyman soylu videosu izliyor.
kulaklıksız!
youtube.com/shorts/QQKeCLBL...
indiler yarım saat önce onlar...
maskeyi çıkardım ve "ohh be" demeye kalmadan,
muavin geldi uzandı şimdi de, aynı yere...
yatmadan önce şöyle dedi;
"abi sen uyumuyorsun herhalde. telefonum çalarsa uyandır beni, tamam mı?"
yan koltuktaki dayı da, akıllı telefonundan, süleyman soylu videosu izliyor.
kulaklıksız!
youtube.com/shorts/QQKeCLBL...
indiler yarım saat önce onlar...
maskeyi çıkardım ve "ohh be" demeye kalmadan,
muavin geldi uzandı şimdi de, aynı yere...
yatmadan önce şöyle dedi;
"abi sen uyumuyorsun herhalde. telefonum çalarsa uyandır beni, tamam mı?"
devamını gör...
4.
otobüs değil ama servis yolculuğum vardı kabus gibi.
yirmili yaşlardaydım. fazla mesaiden eve dönüyordum. bizim bölgede başka mesai kalan olmadığı için şoför bozuntusu ahlaksız herifle ben vardık sadece arabada.
bir ara servisin durduğunu hissettim. gözlerimi açtım. herif pantolonunu indirmeye çalışıyor.
sürekli beraber gidip geldiğimiz insan serviste. normalde o işi yapmıyor o gün o kullanmış. sebebini de anlamış oldum.
abi dedim ne yapıyorsun. biraz mücadele sonunda kendini arkaya attı. özür dilemeye başladı. manyak gibi de ağlıyor.
kimse çıkıp mağdur suçlayıcılığı yapmasın olur mu?
o hissi yaşamadan bilemezsiniz.
ağladı. durmadan özür dileyip ağladı.
ben de karşısında ağlıyorum.
aç kapıyı dedim. otobanın ortasındayız he.
yok dedi abiciğim affet. geçtim bir de artık hangi psikolojiyle bilmiyorum öne oturdum.
eve bıraktı. defolup gitti. yol boyu ağladı.
arada delirdi. anlatacağım herkese dedim. ben de istemişim. öyle diyecekmiş.
sonra yine ağladı.
ve biliyor musunuz ben bu adamı şikayet bile etmedim.
itiraf başlığına da yazabilirdim.bu alakasız başlığa kısmetmiş.
birebir anlattığım insanlar haricinde ilk defa anonim dahi olsa bu kadar insana anlattım.
aslında bunu yıllar önce insan gibi gidip bir psikoloğa anlatsam, onca uyanık ve uykuda gördüğüm kabuslar olmazdı.
taslağa kaydedeceğim.bilmem paylaşır mıyım.
ben niye utanıyorum ki hala.
suçum olmayan bir olayı neden anlatmaktan çekiniyorum.
bilemedim. hala kararsızım.
neden bu gece geldi aklıma sanırım kabus ve yolculuk çağrışım yaptı.
inşallah çok kişi okumaz.
yirmili yaşlardaydım. fazla mesaiden eve dönüyordum. bizim bölgede başka mesai kalan olmadığı için şoför bozuntusu ahlaksız herifle ben vardık sadece arabada.
bir ara servisin durduğunu hissettim. gözlerimi açtım. herif pantolonunu indirmeye çalışıyor.
sürekli beraber gidip geldiğimiz insan serviste. normalde o işi yapmıyor o gün o kullanmış. sebebini de anlamış oldum.
abi dedim ne yapıyorsun. biraz mücadele sonunda kendini arkaya attı. özür dilemeye başladı. manyak gibi de ağlıyor.
kimse çıkıp mağdur suçlayıcılığı yapmasın olur mu?
o hissi yaşamadan bilemezsiniz.
ağladı. durmadan özür dileyip ağladı.
ben de karşısında ağlıyorum.
aç kapıyı dedim. otobanın ortasındayız he.
yok dedi abiciğim affet. geçtim bir de artık hangi psikolojiyle bilmiyorum öne oturdum.
eve bıraktı. defolup gitti. yol boyu ağladı.
arada delirdi. anlatacağım herkese dedim. ben de istemişim. öyle diyecekmiş.
sonra yine ağladı.
ve biliyor musunuz ben bu adamı şikayet bile etmedim.
itiraf başlığına da yazabilirdim.bu alakasız başlığa kısmetmiş.
birebir anlattığım insanlar haricinde ilk defa anonim dahi olsa bu kadar insana anlattım.
aslında bunu yıllar önce insan gibi gidip bir psikoloğa anlatsam, onca uyanık ve uykuda gördüğüm kabuslar olmazdı.
taslağa kaydedeceğim.bilmem paylaşır mıyım.
ben niye utanıyorum ki hala.
suçum olmayan bir olayı neden anlatmaktan çekiniyorum.
bilemedim. hala kararsızım.
neden bu gece geldi aklıma sanırım kabus ve yolculuk çağrışım yaptı.
inşallah çok kişi okumaz.
devamını gör...
5.
cocuklugu akla getirir. otobüsün içinde fosur fosur sigara icilen, milletin şarıl şarıl kustugu, yüksek sesle otobüste calan türküler, haslanmış yumurta kokusu ve erikli cam sise su.
devamını gör...
6.
izmir’den istanbul’a dönecekken büyük firmalardan yakın saatte araç olmadığından adını ilk defa duyduğum yerel bir şirketten bilet almak zorunda kalmıştım. 2 katlı otobüstü. silme tepe suriyeli doluydu. yerlerde bir sürü çocuk yatıyor, uyumayanlar sürekli ağlıyordu. yolda polis durdurup arabaya bindi. iki tarafta birbirinin dilini bilmediği için diyalog kurulamıyor, hiçbirinde kimlik yok. saçmasapan bir ortam. polis orada yaklaşık 1 saat kadar tuttu. araba her yere uğradı. yolculuk sanırım olması gerekenin 2 katı kadar zaman aldı. arabada hiçbir şey düzgün çalışmıyordu. ne bişey izleyebilirsin ne sesten uyuyabilirsin, zaten koltuğun bile tek sana ait değil.
rezalet bir gündü. o otobüsten neden yolda inmedim ya da ben o gün tam olarak neye bindim mülteci kaçıran bir araç mıydı hala emin değilim.
ne olursa olsun adı markalaşmış büyük firmalardan şaşmamak gerektiği fikrimi onaylar bir durumdu. bi daha asla binmem yöresel araca.
rezalet bir gündü. o otobüsten neden yolda inmedim ya da ben o gün tam olarak neye bindim mülteci kaçıran bir araç mıydı hala emin değilim.
ne olursa olsun adı markalaşmış büyük firmalardan şaşmamak gerektiği fikrimi onaylar bir durumdu. bi daha asla binmem yöresel araca.
devamını gör...
7.
metro turizm muavinlerinin yolcuların yüzüne attırmadığı zamanlar...
ankara'dan bursa'ya gideceğim. kamil koç tercih ederdim sürekli ama yer kalmamıştı istediğim güne. metro turizmden aldım bileti. dediğim gibi namları o zamanlar pek duyulmamıştı.
eskişehir'e doğru yağmur başladı. bir evin damı akar anlarım. yani onu da anlamam ama garibanlıktır, der bir mantığa oturturum; fakat bir otobüsün damı niye akar?
inegöl'de yağmur kesildi.
ankara'dan bursa'ya gideceğim. kamil koç tercih ederdim sürekli ama yer kalmamıştı istediğim güne. metro turizmden aldım bileti. dediğim gibi namları o zamanlar pek duyulmamıştı.
eskişehir'e doğru yağmur başladı. bir evin damı akar anlarım. yani onu da anlamam ama garibanlıktır, der bir mantığa oturturum; fakat bir otobüsün damı niye akar?
inegöl'de yağmur kesildi.
devamını gör...
8.
çorlu'dan bodrum'a 16 saatte gitmiştik bir arkadaş ile. metro turizmle gitmiştik, otobüs eski ve konforsuzdu, aynı zamanda tüm güzergah boyunca,tüm otogarlara uğrayıp yolcu alıp,indirmiştik. bodrum'a varınca bi sevinç kapladı içimizi ister istemez. yine de güzel bir deneyimdi,güzel günlerdi.
devamını gör...
9.
üniversite sebebiyle istanbul karabük arası yolculuk yapıyorum. iki hafta sonra tekrar yapacağım inşallah.
ancak firma ismi söylemeyeceğim ama maşallah minibüs gibi dolaştırmıştı bizi. 6 saatlik sürmesi gereken yol 9 saat sürmüştü.
bir daha o firmaya binmemeye yemin ettim.
yatay geçiş olursa da böyle bir sıkıntım kalmayacak inşallah. neyse böyle işte...
ancak firma ismi söylemeyeceğim ama maşallah minibüs gibi dolaştırmıştı bizi. 6 saatlik sürmesi gereken yol 9 saat sürmüştü.
bir daha o firmaya binmemeye yemin ettim.
yatay geçiş olursa da böyle bir sıkıntım kalmayacak inşallah. neyse böyle işte...
devamını gör...
10.
karın ağrısı ve mide bulantısına sebep olan yolculuklardır.
devamını gör...
11.
çalışmayan ya da aşırı çalışan klimalar, ön tarafınızdakinin tamamen koltuğu yatırması
devamını gör...
12.
önümdeki koltukta oturan kişinin koltuğu kucağıma yatırdığı herhangi bir otobüs yolculuğu.
tamam hobi olarak yine yatsın kucağıma da bu denli yayılıp başını yukarı kaldırarak "rahatsız etmiyorum değil mi?" diye sormasın bari. öpecem alnından o olacak sonunda.
tamam hobi olarak yine yatsın kucağıma da bu denli yayılıp başını yukarı kaldırarak "rahatsız etmiyorum değil mi?" diye sormasın bari. öpecem alnından o olacak sonunda.
devamını gör...
13.
malatya'dan nevşehir'e dönüş yolculuğum. bir ara belim yerinden çıktı ve geri yerine oturdu. tabi bu sırada telefonu da düşürdüm. ahh deli şofeeeer şofeeerr..
yazarların korku dolu yolculuklarını anlattığı başlık. bi tane daha var da siirt fıstıklı falan onu anlatsam cemil cümleden kim olduğum anlaşılır e bu da işime gelmez. eyy bununla idare edin eyy.
yazarların korku dolu yolculuklarını anlattığı başlık. bi tane daha var da siirt fıstıklı falan onu anlatsam cemil cümleden kim olduğum anlaşılır e bu da işime gelmez. eyy bununla idare edin eyy.
devamını gör...
14.
gece yaptığım yolculuklardır. sorunlu bir tip olduğumdan gece yolculuğunda uyursam şoförün de uyayacağına inanıyorum. gözüm aynada adamın gözlerine bakar dururum; dalgın duruyor mu, uykulu mu, dikkati nasıl diye. yine bu yolculuklardan birinde çok uykum gelmiş olsa gerek, dayanamadım. pencere kenarında oturuyordum, sırtımı pencereye dayayıp koridora bakar şekilde uyudum. hani biri size baktığında hissedersiniz ya öyle bir şey oldu sanırım bir anda gözümü açtım. muavin üzerime eğilmiş, baya suratıma yaklaşmış bana bakıyor. refleks olarak ay diye bağırdım ben de. "korkma korkma nerede ineceğini soracaktım" dedi. bre andaval, otobüs kalkar kalkmaz demişim zaten nerede ineceğimi, amacının o olmadığı net belli yani.
anlayacağınız normalde uyuyamazdım, o olaydan sonra hiç uyuyamaz oldum. bütün gece yolculukları kabustur benim için.
anlayacağınız normalde uyuyamazdım, o olaydan sonra hiç uyuyamaz oldum. bütün gece yolculukları kabustur benim için.
devamını gör...
15.
2018 yılında arkadaşım tiflise davet etti, yorucu bir sezon ardında hem yeni bir ülke görmek hem tatil amaçlı diye neden olmasın dedim.
batum otogarı hem yapımı hem işletmesi bizim türk firmalar (metro turizm) olduğundan varılacak adrese imkan bulmak daha kolay.
tiflise gidecek otobüse gece yarısına bilet aldım ama yolcu eksikliğinden dolayı otobüs iptal edilmiş, onun yerine 5+1 kişilik panelvan'lar yolcu götüreceklerini söylediler.
peki dedik!
araçta 2 rus 2 gürcü bir kazak ve ben toplam 6 kişiyiz.
yollar dar, karanlık ve çok yamalı. manyak manyak şoför öyle hızlı gidiyor ki araç tümseklerden geçerken kafam tavana çarpıyor.
önce anne kız sonra ben 2 defa uyarsak ta şoförü tamam diyor 1 km sonra daha da hızlanıyor.
şoförün arka koltuktayım dayanamadım en son başladım türkçe yedi ceddine sövmeye. sonradan jeton düştü!! ulan bu lavuk metro da çalışıyor acaba türkçe biliyorum diye.
araç orta genişlikte kısık iki ampulle aydınlatılmış bir yerde mola verdi, ufak bir büfe ev mi lokanta mı belirsiz ışıkları kısık bir yer.
şoför ve yanındaki arkadaşı indiler bizler araçta bekliyoruz. az sonra iri cüssesiyle sürgülü kapıyı açıp bana türkçe "gel" dedi kapıyı kapatıp gitti.
bir an durdum ettiğim küfürler aklıma geldi! ve evet galiba yolun sonu diyip indim arabadan, düz ayak ev görünümlü yerin kapısını açıp içeri girdim; burası lokantaymış kasada orta yaşlı uykusuz yorgun kim ölürse ölsün yeter ki benden uzak dursun yüz ifadesi ile duran bir kadın.
kısık ışıklı lokantanın dip köşede şoför ve arkadaşı hararetli birşeyler konuşuyorlar, beni görünce bir an durup sustular.
ben etrafta ne var, kim var diye iyice göz gezdirdikten sonra. kendime; hadi oğlum yürü bakalım ettiğin küfrün arkasında dur ve ne olacağını gör.
masaya gittim, kendimden emin ve gayet cesur ses tonu ile; söyle niye çağırdın? dedim şoföre
şoför; 30dk mola verdim belki birşeyler yemek istersin diye çağırdım dedi.
içimden dedim ki ya senin ben .........!
bi bira aldım 1 kilo kadar pişmiş et dışarı çıktım bir taşa çöktüm yaktım bi sigara, az önce acıkmış yemek veririm düşüncesiyle kuyruk sallayarak bana gelen 2 köpeği doyurup yola devam etmiştik.
batum otogarı hem yapımı hem işletmesi bizim türk firmalar (metro turizm) olduğundan varılacak adrese imkan bulmak daha kolay.
tiflise gidecek otobüse gece yarısına bilet aldım ama yolcu eksikliğinden dolayı otobüs iptal edilmiş, onun yerine 5+1 kişilik panelvan'lar yolcu götüreceklerini söylediler.
peki dedik!
araçta 2 rus 2 gürcü bir kazak ve ben toplam 6 kişiyiz.
yollar dar, karanlık ve çok yamalı. manyak manyak şoför öyle hızlı gidiyor ki araç tümseklerden geçerken kafam tavana çarpıyor.
önce anne kız sonra ben 2 defa uyarsak ta şoförü tamam diyor 1 km sonra daha da hızlanıyor.
şoförün arka koltuktayım dayanamadım en son başladım türkçe yedi ceddine sövmeye. sonradan jeton düştü!! ulan bu lavuk metro da çalışıyor acaba türkçe biliyorum diye.
araç orta genişlikte kısık iki ampulle aydınlatılmış bir yerde mola verdi, ufak bir büfe ev mi lokanta mı belirsiz ışıkları kısık bir yer.
şoför ve yanındaki arkadaşı indiler bizler araçta bekliyoruz. az sonra iri cüssesiyle sürgülü kapıyı açıp bana türkçe "gel" dedi kapıyı kapatıp gitti.
bir an durdum ettiğim küfürler aklıma geldi! ve evet galiba yolun sonu diyip indim arabadan, düz ayak ev görünümlü yerin kapısını açıp içeri girdim; burası lokantaymış kasada orta yaşlı uykusuz yorgun kim ölürse ölsün yeter ki benden uzak dursun yüz ifadesi ile duran bir kadın.
kısık ışıklı lokantanın dip köşede şoför ve arkadaşı hararetli birşeyler konuşuyorlar, beni görünce bir an durup sustular.
ben etrafta ne var, kim var diye iyice göz gezdirdikten sonra. kendime; hadi oğlum yürü bakalım ettiğin küfrün arkasında dur ve ne olacağını gör.
masaya gittim, kendimden emin ve gayet cesur ses tonu ile; söyle niye çağırdın? dedim şoföre
şoför; 30dk mola verdim belki birşeyler yemek istersin diye çağırdım dedi.
içimden dedim ki ya senin ben .........!
bi bira aldım 1 kilo kadar pişmiş et dışarı çıktım bir taşa çöktüm yaktım bi sigara, az önce acıkmış yemek veririm düşüncesiyle kuyruk sallayarak bana gelen 2 köpeği doyurup yola devam etmiştik.
devamını gör...
16.
gebzeden izmite gelirken minibüsün arka koltuğunda (beşli) oturuyorken bir çift ve 2 küçük çocuğu bindi ve yanıma oturdu.
otobanda ilerlerken bebek olan çu çu diyerek su istiyordu ve 45 dakika boyunca bütün otobüs çocuğun melemesini dinledi.
büyük konuşmayayım ama o kadın benim çocuğum olsaydı ve ona güvenip su taşımadığım için 45 dakika o çocuk meleseydi bilmiyorum ne olurdu.
otobanda ilerlerken bebek olan çu çu diyerek su istiyordu ve 45 dakika boyunca bütün otobüs çocuğun melemesini dinledi.
büyük konuşmayayım ama o kadın benim çocuğum olsaydı ve ona güvenip su taşımadığım için 45 dakika o çocuk meleseydi bilmiyorum ne olurdu.
devamını gör...
17.
maddi durumdan dolayı katlanilmak zorunda kalınan anksiyetili kişileri kriz geçirmenin eşiğine sürükleyen gerçek bı kabus ayak kokulu her yerden uzanan el kol ve arabanin sahibiymis gibi davranan insanlar ...
devamını gör...
18.
genelde çocuklu yolcular yüzünden gerçekleşir.
devamını gör...
19.
belli bir saat sonra sırt bel diz ağrısı, sağa sola dönememe, uyuyamama. sıkıntı. allahım gerçekten uzun olan her yola, trenin bulunmadığı her noktaya tren koyulmalı tam bir kurtarıcı.
devamını gör...
20.
kışın kabus gibi geçiyor gerçekten. üşüyosun ve hemen tuvaletin geliyor. tut tutabilirsen. tam bir işkence
devamını gör...