kadın ile erkeğin arkadaşlığına inanmayan sığ kitle

ateş ile barut yan yana durmaz diyen sığ kafadır.
halbuki kan akışı yalnızca malum uzvunuza sağlanmaz ve akl- ı selim ile hareket ederseniz, gayet mümkündür.
mümkün olmadığını iddia eden tipler mağarasından dışarı çıkmamış tiplerdir.

angut, sapkın, her şeyin altında farklı anlamlar ve sebepler arayan zihniyeti bozuk, yobaz ve öküz kitledir.

kimse de kusura bakmasın. herkesin fikri birinci mevki.

mağaramdan bildiriyorum. bu işler akıl işi değil, her an her şey olabilir. herkes nefsine mukayyet olsun.

bir kadınla erkeğin ilişki olmadan da sadece arkadaş olabileceğini anlayamayan tiptir.

daha bugün arkadaşımla konuştuğumuz konu. arkadaş olamazsınız çünkü cinsel organlarınız farklı. fıkra bu kadar.

siyasetçilerin dürüstlüğüne inanmayan kitleyle benzer refleksler geliştirmiş kitledir.

dürüst siyasetçiler de olmuştur. ama ilk başta onun dürüst olmayacağı ihtimalinden yola çıkmak zarara uğrama ihtimalini düşürür.

freud ne demiş, hiç bir erkek birlikte olmak istemeyeceği kadınla yakın arkadaş olmaz.
bende bu söze güveniyorum ve bunu onaylıyorum. elbette arkadaş olabilirler. ama hangi dönemde hangi şartlarda. şartlar değişiyor dünya değişiyor arkadaşlar. lütfen bir çevrenize bakın. o yüzden o yakın arkadaşlık o kankalık falan bunlara inanmıyorum. aslada inanmayacağım. tedbirli olmak iyidir. güvende kontrole tabidir der müge anlı. sığ falanda değiliz sonra buyara gelip "en yakın arkadışla aldattı" diye ağlıyorsunuz. siz biraz uyanın.

valla olur veya olmaz kişiye göre değişir.

şahsen ben o sığ kitleden birisi oluyorum, yan gözle bakmam tabii ama arkadaşım da demiyorum.

bunu yeteri kadar tecrübe ettim.

editleyeceğim ama yazmadan geçmek istemedim.

eğer erkek veya kadından bir tanesi toplumsal görece olarak ortalamanın bayağı bir üzerindeyse pek kısa vadeli bir arkadaşlık olabilir.*

olabilir diye düşünenler ise; evli olmadığı halde yüzük takan ve yakın arkadaşını kaybetmiş birinin acısını görmemiş insandır. he şöyle de olabilir; karşı cinsin kendisini en fazla arkadaş olarak görebileceği nitelikte bir insandır ve bu dönüşümü bizzat hiç yaşamadığı için böyle düşünüyordur.

bu yaklaşım temelde dinler tarafından insanlığa miras, bilimsel temelden yoksun bir düşüncedir. dinlerin getirip kurumsallaştırdığı bu yaklaşım, sözde namus ve ahlak gerekçeleriyle savunulmaktadır ama, en yoğun ensest ve pedofili ve eşcinsel ilişki medenli olay yoğunluğu da ilginçtir ki din esaslı yönetilen ülkelerde görülmektedir.