karaciğer yağlanması

aşırı şeker tüketiminin de sebep olduğu rahatsızlık. şekeri ve çikolatayı geçtik, fazla yenen meyve bile sebep olabiliyor. vücuttaki bütün organların kimyası bozulmuşken karaciğer de kara kara düşünüp nasıl yağlanmasın.

hükümetimizin sürekli alkole zam yaparak bizi koruduğu hastalıktır. ileriki aşaması ise sirozdur. oysa günümüzde hiç alkol kullanmamış insanlarda bile sıklıkla rastlanan rahatsızlık biçimidir. zaten size bir sır vereyim makul ölçüde alkol tüketmek karaciğerinize çok da zarar vermez.

lakin bugün maliyetten kısmak için nice zehirli maddeler ekmeğimizden salçaya kadar katılmakta. çocukları sevindirmek için aldığımız çikolatalarda çikolata bile yok. enflasyonun nisbi düşmesi bile bu durumla açıklanabilir. e tabii mütahhit hastanelerine bolca müşteri kazandırmak için göze alınabilecek riskler bunlar.

korunmak için yediğinize içtiğinize azami özen göstermenizi ve yapay şekerden uzak durmanızı öneririm. özellikle günümüzde hala 1 tl ye aldığımız ekmeğin ekmek formu olduğundan çok şüpheliyim.
bir de fırsat buldukça yürüyün.

alköl zamlarını hükümetin bizi karaciğer yağlanmasından korumak için yaptığını biliyör müydünüz? artık biliyörsünüz. ney, kanser mi? he o olur ya ona yapçak bi şey yok.

karaciğerde yağ hücrelerinin birikmesi sonucu gelişen ve ciddiye alınması gereken rahatsızlıktır. ne yazık ki her geçen gün görülme sıklığı artmaktadır.
iki farklı yönde gelişir;
birincisi alkole bağlı gelişen,
ikincisi nash denilen non alkolik olarak gelişen.
alkole bağlı gelişen türü, düzenli olarak alkol tüketen kişilerde görülme riski yüksek olan türüdür.
nash denilen türü ise genellikle hareketsiz yaşam tarzı, yanlış beslenme ve obezite gibi nedenlerden gelişir.
bu rahatsızlık maalesef ilk başlarda belirti vermez. ancak ilerledikçe belirti vermeye başlar.
genelde ilk evresi zararsız olmakla birlikte dikkatli olunmalıdır. çünkü ilerleyip karaciğerinizde geri dönüşsüz harabiyete yol açabilir. (bkz: siroz)
kimileri 4 hepa tarzında ilaçlar tavsiye etse de altını çizerek söylüyorum: karaciğer yağlanmasının bilinen bir ilacı yoktur!
nedenine bakılıp bu durum tersine çevrilir (tabi grade 3 veya siroz evresinde değilseniz)
örneğin fazla kilolardan kaynaklanıyorsa, spor bilhassa yürüyüş tavsiye edilir. alkol tüketiminden kaynaklanıyorsa, alkol tüketimine derhâl son verilir vs.
o yüzden mümkün olduğunca hareketli yaşam benimsenmeli, ideal kilo korunmalı, alkolden uzak durmalı ve aşırı yağlı kolesterolü yüksek gıdaları tüketmemeye gayret etmeliyiz, taze meyve ve sebzeye ağırlık vermeliyiz.
karaciğerinize iyi bakın vesselam. yoksa çok pişman olursunuz. demedi demeyin.

çağımızın en önemli karaciğer kanseri nedeni.

(bkz: up)

doktora danışarak new life 4 hepa veya muadillerin milk thistle kolin enginar ekstresi gibi içerikleri temin edilerek diyete dahil edilip daha hızlı sonuç alınabilir. ama öncelik karaciğeri dinlendirici ve kendini daha kolay yenilemesine yardımcı diyetlerdir. bilinen bir farmokolojik ilacı yoktur maalesef, iyi bakacaksınız mecbuuur!

bana ve ağabeyime, gençliğimizin ilk yaşlarında alkole bağlı koyulan tanı, araz.

ne haldedir bilmem.

karaciğer, bir iplik fabrikasıdır. iplik üretir. siz alkol aldıkça, fabrika işçileri iplik üretmeyi bırakır, alkolü temizlemeye çalışır, iplik isteyenlere iplik yollayamaz. karaciğerde çalışan işçiler, sebat sahibidir, uzun süre ses etmezler lakin o gün geldiğinde "bu bizim işimiz değil!" diye işi bırakırlar. o saatten sonra ne alkol temizler ne de iplik üretirler.

zor küser karaciğer, küsünce de barışmaz. siz de muhtemelen bir süre sonra gözlerinizi kaparsınız.

enginar yeyin enginar. ay tamam, alkolü de azaltın. bunu söylemek zorundayım. bir ideanız yoksa şayet, devam.

en önemli sebeplerinden biri non alkolik yağlı karaciğer hastalığıdır(nafld). bu duruma yol açan önemli faktörler obezite(vki>35),tip 2 diyabet, hiperlipidemi(trigleserid 150 üstü, hdlnin erkekte 40, kadında 50nin altında kalması,ldlnin 130 üzerinde olması),metabolik sendromdur.bu yağlanmanın önüne geçilmezse hayat tarzı ve diyet değişiklikleri uygulanmazsa durum ilerler hepatosteatozun(nash) eşlik ettiği siroz tablosuna ilerler.diğer önemli yağlanma sebepleri alkol kullanımı(erkekte günde 30, kadında 20 gram üstü), hepatit c virüsünün genotip 3 subtipi, çeşitli ilaçlar(valproat), reye sendromu vb.dir.

alkolik olanlarda görülürdü eskiden ama market alışverişi ile gelen paketli gıda tüketen herkeste fast food tüketmese bile zamanla oluşan yağlanmadır.

(bkz: trigliserid)
(bkz: bel çevresi genişliği)
(bkz: insülin direnci)
(bkz: egzersiz yap üşenme)

bende var sigara, risperdal, gecmis alkol kullanimi, rejimsiz beslenme. nasil hala ayaktayim cozemiyorum.

son zamanlarda bizlere tükettirilen bu ne idüğü belirsiz, denetimsiz, nereden gelir, nereye gider belirsiz şeyler yüzünden hepimizin adayı olduğu hastalık. dubai çukulatası diye atlıyorsunuz ? içeriğine baktınız mı ? çoğu aflatoksin yüzünden geri gönderilmiş fıstık, bol bol yiyin, ne demiş ? atın ölümü arpadan.

arhadaşım, market malları; işkiden de, duğoz etinden de, uyuşturucudan da daha zararlı ve tehlikeli bir durumda. çünkü tercih değil. mecburi ve akp'nin yeni çıkardığı yasalarla artık alternatifsiz durumda.

lahnet olsun tekelci ve endüstriyelci sahte gıda ürünü üreten firmalara. yazıklar olsun bunu görmeyen sığır tüketicilere.