karşımdakine saygım yok davranışları

yalan söylemesidir. saygı mı duyacağız bunlara bir de?

özellikle bir şey anlatırken,
- karşıdakinin yüzüne bakmamak,
- telefonla oynamak,
- sözünü yarıda kesip anlamsız başka bir şey söylenmesi,
- konuşurken hem telefonla oynanması hem dinlenmemesi hem de telefondaki anlamsız bir şeyi konuşana göstermek,
- dinliyormuş gibi yapmak ve bir şey demeyip sadece sözünün tamamlanmasını beklemek.

atılan mesaja cevap vermemek.

üstten bakmak, kibir. aynı şeyin farklı renkleri zaten. özellikle vasıfsız ama belli nedenlerden üst bir mercide olan insanlarda oluyor bunlar. bir aşağılama, yerme, dalga geçme hatta üzüntüden nemalanma mevcut böyle tiplerde. aşağılık kompleksine dalalet ettiğini düşünmekteyim. böylelerinden korunduğunuz ve böyle olmadığınız bir yaşam dilerim

ayakkabısını bağlamasını vs beklememek. %100 hanzo davranışı.

birisi bir şey anlattığında geçiştirmek.

imkanın varken evine gelen misafir için ev giyimi ve düzeni konusunda uğraşmamak rahat davranmak mesela kadın pijama ile misafir karşılamamali bence saygısızlık

ya bu aynı yaşam alanını paylaştığınız bazı bireyler vardır ya sabah erken saatte uyanması gerekmediği halde alarm kuranlar hani..
uyanmıyor bir de, 3 sokak ötedeki adam bu alarmı duyup uyanıyor. bu uyanmıyor. hah işte alacaksın bunu 4. kattan aşağıdaki çöp kutusuna fırlatacaksın.

vardı bende bundan bir tane, sabahın 5 i alarmı çalıyor, kalkıp tuvalete gidip geri gelip yatıyordu.
tuvalete gitmek için alarm kuranı da ilk defa gördüm*
sen nasıl bir imtihandın ya?
*

toplu taşımada son ses videolar izlemek, bağırarak konuşmak.
dibinde sigara içip dumanını ona doğru üflemek.

buluşma sırasında telefonla uğraşmak.

karşı tarafın söylediklerini dinlememek, ciddiyetsiz davranmak.

yakın zamanda bu tarz bir diyaloğun parçası oldum.
gayet sakin bir tavırla işe başlayalı birkaç ay olmuş birine tekrar ede ede yanlış yapılan bir şeyin doğru şeklini anlatmaya çalıştım.
baktım ki karşı taraf beni asla dinlemiyor, bulunduğu koltuğa yayılmaya devam edip yarı sırıtan halde konudan çok bağımsız bir yerde ısrarla cümlesini bitirmeye çalışıyor.
karşılık olarak üslubumu değiştirip söyleyeceği şeyi kestirip atarak konuyu kapattım.

hiç tahammülüm yok ya ciddiyetsizliğe.
çömezlik zaten böyle bir şey değil.
sonra da beni yakın arkadaşlarıma şikayet etmiş bana şöyle şöyle yaptı diye,
ağlayacaksan oynamayalım. *

karşıdaki insanı dinlememek,dinlemek yerine sürekli farklı şeyler uğraşmak,sözünü kesmek ya da kulaklık takılı olduğunu göre göre lap diye önünüzde durup sizin kulaklığı çıkarmanızı beklemeden car car konuşulması gibi gibi..

sık sık söz kesmek.

biriyle konuşurken gözünde güneş gözlüğü takılı olan insanlara ifrit olurum. göz teması önemli.

karşındaki kişiyi adam akıllı dinlememek.

ısrarla para istemektir. böyle insanlara nezaketle cevap verince sizin kazandığınızda hakları var gibi davranmaya başlıyorlar. bir arkadaşımın ondan bayağı yüksek miktarda borç (!) isteyen bir partneri vardı. en son o fikirle kredi bile çekmişti (allah'tan vermedi) ardından ödenmeyeceğini anlamış olmalı ki borcu vermedi. ardından duyduk ki borcu isteyen taraf kredinin kendisine ait olduğunu ve çekenin hakkı olmadığını iddia ediyor. kadını ya bana ver, ya git geri öde yok efendim vakfa bağışlayacaksın diye rahatsız bile etmiş. üstelik ödeyemesem altı ayda kapatabileceğin bir meblağ diyecek kadar ileri gitmiş. daha da beteri son bir çare daha vatandaşı olmadığı ülkenin vatandaşlığını kıza satmaya çalışmış. fıkrada bile bu kadar olayı bir arada duymamıştım. ben bunun üstünde karşındakine ve kendine saygısı olmayan bir hareket bütünü daha duymadım.

konuşurken sözünü kesmek
dinliyormuş gibi yapıp konuyu değiştirmek

#3050520 sayın piko öğlen vakti dışarıda güneşin karşısında gözünün 4/1lik kısmı açık olarak rahatsız bakmak yerine güneş gözlüğü ile bakmak bence daha sağlıklı geliyor naçizane fikrim tabiki

birine mesaj atarken yazılanları tek tek yazmak.

sigara içmek yani karşındakine sormalısın bence ya da karşındaki bir şey anlatırken iş yapmak. neyim ben televizyon sesi mi?