kazıklı maria

açtığı podcast kanalı bırtcast kadın seri katiller ,*** gibi book reviews başta olmak üzere çoğu serisini takip edip otobüste ya da temizlik yaparken dinlediğim youtuber

canım ablam, yutub isimli sitede en çok onu seviyorum.

sözlüğe de kazık çaktı galiba, sürekli karşıma çıkıyor.

(bkz: kazık çakmak)

fikirlerini ve incelemelerini sevdiğim tatlı mi tatlı youtuber.

eğlenceli, renkli, erkek düşmanı ve renkli saçlı youtuber.

edit: hayır erkek düşmanıdır.

kadın seri katiller hakkındaki videolarından biliyorum başarılı aslında ama fazla argo konuşuyor. kitap inceleme videolarına aşırı gülüyorum yine de.

incelemeri ve eleştirilerle beni hem güldüren hem düşündüren kişidir.

çok muhteşem youtube videoları çeken çok muhteşem bir youtuber. ayrıca bu sözlüğü keşfetmemi sağlayan kişidir kendisi. sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum. buradan kanalına ulaşabilirsiniz.

bok gibi book reviews serisi gerçekten çok eğlenceli mutlaka bir göz atın. yobaz insan onu dinlemez zaten de dinletebilsek ülkede yobaz kalmazdı... tek sıkıntısı bazen türk kahvesi seven ölsün gebersin gibi birden parlayabiliyor misal. her şeyi de eleştirmeye gerek yok aslında. açın bir videosunu izleyin su gibi akıp geçiyor, bi de üstüne güzel vakit geçirmiş oluyorsunuz, daha ne olsun.

ıyi youtuber değildir.
direk feminist. yani bu iyi bir youtuber olmasına engel.

garip. üstteki 4 entryi giren çatlakların sadece bir tanımı var.

bot mu basıyor acaba.

ardı ardına 4 çaylak bu başlığa entry girdi acaba tekrardan kendisine reklam mı verildi diye tedirginlerdeyim.
edit: evet maalesef reklam verilmiş yine kendisine

aslında çoğunlukla severim ama her konuya o kadar geniş perspektifle bakan biri değil bir de çomar gibi olmasın ama biraz batı özentiliği var haliyle kendi ülkesinin başarılarını vs aşağılıyor biraz fazla milliyetçi oldu ama öyle yani sorry meryemcim

şu başlığı hortlatmayın arkadaşlar. ne güzel 2-3 aydır kazıklı maria free alandı burası. solda 3 tane kazıklı maria başlığı var. bu arkadaşı övecekseniz gidin yutup videolarının altında övün. burada değil.

kadın seri katiller konseptini seviyorum. sesi biraz büyüleyici gibi.. bunu b*k gibi book reviews videolarında fark ettim.

yeter la kim bu diyerek youtube kanalına bakma gafletine düştüm. kanalı açınca ekranın cm²'sine 2 psikolojik rahatsızlık düşüyor. anladığım kadarıyla buraya itelediği ergen kız profilinde kişilere kendi reklamını yaptırıyormuş. umarım bu arkadaşlar en kısa zamanda şifa bulurlar.

bir youtuber aynı zamanda podcasti de var. yazılanları okudum da ne bu nefret. feminist olmak neden bu kadar ağırınıza gidiyor? pembe/ mavi saç sizi neden bu kadar sinirlendiriyor? insanları nasıl bu kadar çabuk ayrıştırabiliyorsunuz?
açın izleyin, dinleyin, ön yargılarınızı kırın. nefret kimseyi bir yere getirmez. şayet kimsenin sizi eğitme ya da kurtarma sorumluğu da yok, açın beyinlerinizi kendinizi geliştirin.

kendisini dinlemek çok keyifli. bir gün izleyenleriyle buluşma yaparsa ilk ben damlayacağım. ayrıca sayesinde buranın bir parçasıyım.

her fikrine katıldığım ve desteklediğim kişidir canım mariam ya onun sayesinde keşfettim sözlüğü en zor günlerimde onun videolarını izledim çomar posting olsun, kediler olsun, potcast olsun, bok gibi book serisi olsun ki bu favorim ssjsjs birsürü mükemmel içeriği var tavsiye edilir ...

hakkında yazılan yorumları bazılarına katılarak, bazılarındaki lüzumsuz nefrete anlam veremeyerek okuduğum youtuber.

ben şahsen, youtube'u ağırlıklı olarak müzik dinlemek ve klip izlemek, bazen de sevdiğim dizi ve filmlerin hatırlamak istediğim kesitlerini izlemek için kullanıyorum. takip ettiğim youtuber sayısı iki elin parmaklarını geçmez. onlar da müzikle, yabancı dillerle, felsefeyle, tarihle ilgili içerik üreten, yahut yaşam tarzlarını ve duruşlarını takdir edip fikirlerine değer verdiğim insanlar. kazıklı maria bu son kategoride benim için. kendisiyle, ceren sungur'un kanalında gerçekleştirdikleri bir canlı yayında tanıştım ve kendisini ifade ediş şekli çok hoşuma gittiği için kanalına geçtim.

b*k gibi book reviews serisine bayıldığımı söyleyerek başlayabilirim sanırım. seri, muhataplarını ayarında olarak dalgaya almakla birlikte, bu toplumda yolunda gitmeyen ne varsa çok açık ve net bir şekilde merceği altına alıyor. üstelik kazıklı maria bunu kitaplarını okuduğu yazarlara ya da bu kitapları okuyan okuyuculara üstünlük taslamadan, şahıslarına hakaret etmeden, adaletli bir şekilde eleştirerek yapıyor. buna katılmayanlarınız olacaktır, muhtemelen çoğunuz bu kadının üslubundaki netliği ve lafı döndürüp dolaştırmamasını, kara mizah ögeleri kullanmasını "patavatsızlık" yahut "saygısızlık" olarak algılıyorsunuz ama bence durum bundan çok uzak. toplumun, çoğu genç dimağlardan oluşan çok büyük kesimlerine haksızca empoze edilen, yanlış biçimde özendirilen yahut kanıksanan değer yargılarına eleştirel bir dille yaklaşıyor ve insanları sorgulamaya davet ediyor bu kadın sadece. en sevdiğim özelliği ise, okuduğu kitapları onların yazıldığı dönemle de ilişkilendirebilmesi ve her ne kadar hak vermese de yazarların neyi düşünerek neden böyle yazdığını anlamaya çalışması. yani eleştirilerini "bu ne ya b*k gibi yazmış" ekseninde tutmuyor sadece. sunduğu eleştirinin altını dolduruyor. okuduğu cümlelerden sonra yorum yaptığı kısımlarda ayrıca hoşuma giden bir şey var, "bu benim düşüncem elbette"/ "konu hakkında uzmanlığım yok ama ben böyle olduğunu düşünüyorum" / "bunun hakkında bilgisi olanlarınız varsa yorumlara yazabilir misiniz, doğrusunu öğrenelim" tarzında ifadeler kullanıyor, eleştirdiği kitapların yazarlarındaki üslubun aksine. hakkında bilgi sahibi olmadığı konularla karşılaştığında, durum böyle değilmiş gibi davranıp sırf eleştirmek için eleştirmek yerine, bunu açıkça söylüyor. dürüstlüğünü ve öğrenmeye açıklığını seviyorum.

üstelik çok tatlı bir yaşantısı var yansıttığı kadarıyla. renkli ve cıvıl cıvıl tarzı, eğlenceli yemek tarifleri, ukulelesi, izleyicileriyle sık sık yaptığı canlı yayınlardaki samimiyeti, her biri ayrı ayrı güzel. eğer buraları okuyorsa -ki okuduğunu düşünüyorum- her ne yapıyorsa, severek ve isteyerek yaptığı sürece yapmaya devam etmesini ve buradaki saçma sapan, asılsız nefret söylemlerine takılmamasını diliyorum -ki takıldığını hiç sanmıyorum hehe- yolu açık olsun.

kendisini kötü kitapları okuyup yorumladığı ''bok gibi book reviews'' serisiyle tanıdım ve o zamanlardan beri takip ediyorum, 20 bin 30 bin derken 110 binleri buldu abone sayısı. podcast yapıyor onları da dinliyorum vaktim oldukça. elinden geldiğince apolitik olmamaya çalışıyor popoya popo demeyi biliyor, bu yönünü sevmekle birlikte fikirlerine genelde katılıyorum. üstüne eğlenceli biri daha ne olsun.

hakkında abuk sabuk şeyler yazıldığına aldanmayın sosyal medya çöplüğündeki kaliteli kişilerden biri meryem*.