kedisi olmayan yazarlar

her ne kadar evde olmasa da dışarda bir sürü dostum var
iyi ki varsınız minikler

benim yok. babamı ikna edebilirsem alacağım bir tane. izin vermiyor anadolu irfanıyla dolu beyefendi.

o yazarlardan birisi de benim. aslında ben bu yıl bir kedimi kaybettim, hatta gözleri bana dönük ki halinde ki son nefes alışını gördüğüm anlarda bile şoka girmedim, sadece ne yapacağımı bilemez bir halde en yakın çocukluk arkadaşımın da nasıl tepki vereceğini ve sonrasında ne yapacağını bilemediğim için, ilk olarak ilk olarak bir insanın yanında olmam gerektiğini düşündüm ve en yakın arkadaşıma yardım ettim. mini' ye toprağa ben gömdüm ve onu tren rayların hemen yanında bir sahil kenarıa gömdük. daha sonra ben tren rayların yanında cep telefonumunu kaybettim. ve kaybettiğim gün normal sözlükte radyo ga ga şarkısını paylaşmıştım. mini öldü!

2020'deki "kapanak" günlerinde insanları evlerine hapsettiler ya, dışarı çıkamazsın, çıksan ağzında maske olacak, sınırlı süre dışarıda bulunabilirsin, aşı olacaksın, pfizer'in sıvısını vücuduna sokturmazsan otobüse, uçağa binemez, özel aracınla başka şehre gidersen yolda durdurulup aşı kartına bakılır. otele almazlar. hessekter kodun olmazsa banka şubesine giremezsin, hastaneye gidemezsin. çıldırtacak bir baskı.
işte evinizdeki hayvan tam da bu durumda ama onun, benim yaptığım gibi hiçbir kuralı dinlememe gibi bir lüksü yok. kuş bir kafeste, balık bir akvaryumda yaşayacak. kedilere verdiğiniz üç tane kuru bir tane yaş mama karşılığında hayvanların testislerini, yumurtalıklarını söküp alıyorsunuz. yaptığınızın iyi bir şey olduğuna sizi ikna etmeye hazır bir veteriner ordusu var arkanızda. ne de olsa kısırlaştırma işinde iyi para var. kötü derler mi? sonra hayvanın ne yiyeceğini, ne içeceğini, ne zaman yiyip içeceğini, nereye işeyip sıçacağını kararlaştırıyorsunuz. bir günde otuz kilometre yol yürüyebilen hayvanı 110metre kare alana hapsediyorsunuz. bununla da iyi bir şey yaptığınızı sanıyorsunuz.
işte benim evde hayvan yok. hiçbir zaman da olmayacak. hiçbir hayvanın cinsel hayatına, ne yiyip ne içeceğine, nerede yaşayacağına karar verecek yetkim yok. kimsenin yok ama tanrı gibi olmak hoşlarına gidiyor.
asalak ve yalaka bir hayvan olan itleri zaten evime sokmam. asalakları ve yalakaları sevmem.

istersen bana gel
kedi sevelim
gelirken kedi de getir

benim yok. bu yaşıma kadar hiç olmadı. bu arada her kadının evlenmeden önceki kilosu kadar yaşım var. sevmiyorum kedileri. asla kötü davranmam ve bile isteye hiç bir kedinin başını oksamamisimdir.