kısa boylu olmanın zararları

uzun boylu yare bakınca sürekli burnunun içini görmek.

biz uzun boylu hemcinslerinizden "cücük, ayyy tatlış, minnak" gibi seslenmeler duyulması olabilir.
görüyorum çünkü üzülüyorlar ama bu pek umrumuzda olmuyor.

büyük kızımla yanyana gelince, küçük kızımın şu cümlesi canımı birazcık yaktı.
'abla annem senin boyuna geliyor' hain cadı.

sensörlü kapıların açılmaması
bazen kolumu kaldırmak zorunda kalıyorum

hiçbir zararını görmedim çok şükür. sadece pantolon paçalarını evde bir kez daha geçerdik. o kadar. boy gibi bir şey özgüveninizi düşürebiliyorsa bence karakterinize bir baktırın derim.

uzun bı kıyafet alırken boyumu daha da kısa gösterirse diye kararsız kalmak

ne zararı var kuzum? standart belli 155.

insanı biraz özgüvensiz yapabilir

zararı yok aslında ya ama kilo aldığında çok göze battığı kesin

kadınlar için kısa bacak ve basen sorunlarını yaşatır. poposu yere yakın olandan korkacaksınız ek olarak. fitne, fesat ve cahillik diz boyudur bu türde.

taburesiz yaşayamamak.

kısa olmanın kötü yanlarından biri eğer sizi tanımlayacak bir statünüz ya da bir şeyiniz yoksa insanlar için sadece kısa olacak olmanız. sanki "insanlığınızı" tekrar kazanmanız gerekir. kazanamazsanız kısa olan adam olmak üzerinize yapışır.

genelde kendi yaşınızdan küçük gözükmenize sebep olur.

ne alırsan paçalarını yaptırman gerekir.

dezavantajları daha doğru bir tanım olabilir dediğim tanım.

erkek kardeşimi abim sanıyorlar. sinir oluyorum. sırf kısayım diye küçük olduğunuzun düşünülmesi bence çok büyük bir dezavantaj.

mutfak dolabından bir şey alınacağı zaman merdiven veya sandalyeyi getirip götürmek.
elektrik süpürgesi alırken sapını da alıp boş yere fazladan para vermek.
otomatik kapıların açılmaması
sensörlü lambalar tarafından algılanmamak. *
duş alırken duş başlığından akan sıcak suyun kafaya gelene kadar soğuması.
araba kullanırken çevredeki insanların araç kendi kendine gidiyor diye arabanın önüne kalas atıp alt takımı mahvetmeleri.
buzdolabı alırken derin dondurucusu altta olan modelleri almak zorunda kalmak.
uzun boylu sevgili ile konuşurken bağırmak zorunda kalmak veya sevgilinin bodur sevgilisini duyabilmesi için sürekli eğilmesinden dolayı ortaya çıkan sağlık sorunları ile uğraşmak.
uzun boylu sevgiliye derdini anlatmaya çalışırken anlatamamak.

not : düşünmeden aklıma gelenler bunlar düşündüğüm vakit aklıma bir şeyler gelirse eklerim.

mutfaktaki üst dolaplara ulaşmak için sandalyeyi on cm taşımak zorunda kalmak.

anlayamazsınız. nerden bileceksiniz ki, siz hiç bir buçuk metre oldunuz mu.

adımlar küçük oluyor, yüksek bir yerden bir şey alınacakken tabure getirilir, sonra yerine geri konur, eller küçük olur bir şeyler tutmak zorlaşır. temizlik yapılacakken yüksek yerleri silmek ise ayrı bir olaydır. bence kısa boylu insanlar uzun boylulardan daha çok yoruluyor gündelik işlerde daha fazla efor sarf ediyoruz