kısa boylu olmanın zararları
başlık "sanagulbahcesivadetmedim" tarafından 16.11.2020 18:15 tarihinde açılmıştır.
61.
elbisenin kısa olmasına rağmen uzun ve çirkin durması
devamını gör...
62.
minyonsanız (kısa demek istemedim) asla pantolon boyları size olmaz.
minibüs vs tasitlarin, ayakta yolculuk yapıyorsanız tutunmadan gitmek zorunda kalırsınız.
topuklu giymekten ayaginiz şekil alir.bide fotoğraf çektirme meselesi var hep en önde olmak zorundasınızdir.
en kötüsü de biri sizi öldürse abi saklaması çok kolay ya bir valize rahatça sığıyor olmak onur kırıcı gerçekten..
liste uzun ama kısa kesiyorum
minibüs vs tasitlarin, ayakta yolculuk yapıyorsanız tutunmadan gitmek zorunda kalırsınız.
topuklu giymekten ayaginiz şekil alir.bide fotoğraf çektirme meselesi var hep en önde olmak zorundasınızdir.
en kötüsü de biri sizi öldürse abi saklaması çok kolay ya bir valize rahatça sığıyor olmak onur kırıcı gerçekten..
liste uzun ama kısa kesiyorum
devamını gör...
63.
hicbir zararını görmedim.zekam sayesinde tüm dezavantajları avantaja cevirebiliyorum.
devamını gör...
64.
kısa boylu olanlar her zaman daha uzun yaşıyorlar genel geçer kural budur. mutlaka artı yönleri de var. bakış açısı değiştirildiğinde mutlu olmak için sebep çoktur.
devamını gör...
65.
ayağınız da küçükse vay halinize! hele terlikte 34 numara oluyor, mickeyli, elsalı terlikler seçeneğim oluyor çoğunlukla. çoraplarımı da genelde çocuk reyonundan alıyorum. boyum 160cm, ayaklarım 35. onun dışında bir zararını görmedim. yaşımı göstermiyorum. oğlanın arkadaşları yaşımın 40 olduğunu duyunca çok şaşırmış. 30-33 gibi gösteriyor annen nasıl olur diye
sonradan gelen düzenleme: eşim 190cm. tabi bazen sıkıntı oluyor aradaki fark
sonradan gelen düzenleme: eşim 190cm. tabi bazen sıkıntı oluyor aradaki fark
devamını gör...
66.
pantolon boylarının her seferinde terzi müdahalesi gerektirmesi. kesilmesi sorun değil de, bazı pantolonların duruşu değişiyor böyle.
bir de aynı şeyi giyen uzun insan, vay anasını avradını hanfendi, olurken, siz de sadece çıplak kalmamak için giyilmiş izlemini verebiliyor.
allah başka dert vermesin yinede.
bir de aynı şeyi giyen uzun insan, vay anasını avradını hanfendi, olurken, siz de sadece çıplak kalmamak için giyilmiş izlemini verebiliyor.
allah başka dert vermesin yinede.
devamını gör...
67.
ancak kısaların bileceği zararlardır. diğerleri farkında olmaz. zira boya göre iletişim kurmuyoruz.
edit:sarhoş tanım girmenin zararları *) )
edit:sarhoş tanım girmenin zararları *) )
devamını gör...
68.
69.
zararı olmadığı gibi faydası da yoktur. sonuçta boyu değil işlevi... ah yok bu o başlık değil.
devamını gör...
70.
boyun bir anlamı da kabile, topluluk oluyor.
boyumuz baya uzun yani millet, teee nerelere dayanıyor. takmayın o yüzden kafanıza*.
boyumuz baya uzun yani millet, teee nerelere dayanıyor. takmayın o yüzden kafanıza*.
devamını gör...
71.
öğretmenseniz öğrencilerin arasında kayboluyorsunuz. bir de minyonsanız veliler gelip bu nasıl öğretmen ya çocuk gibi diye fısıldaşabiliyorlar.
onların ütopyasında öğretmen arketipi nasıldı acaba sormalıydım sanırım.
onların ütopyasında öğretmen arketipi nasıldı acaba sormalıydım sanırım.
devamını gör...
72.
evde taburesiz yapamamak. taburenin yetmediği durumlarda da sandalye taşımak.
devamını gör...
73.
74.
herkes karşı cinsten falan şikayet etmiş, ben 1.70' bir erkeğim, arada sırada gördüğüm güzel kızların boyu bana yakın, hatta bazen benden uzun oluyor. diyorum ki buna gidip yürüsem hayatta tutmaz.
ama bu ve türevi vaziyetlere rağmen genelde kız bulmakta çok zorlanmıyorum çünkü ülkemizin boy ortalaması zaten kısa o nedenle çok da şey yapamamak lazım.
ama bu ve türevi vaziyetlere rağmen genelde kız bulmakta çok zorlanmıyorum çünkü ülkemizin boy ortalaması zaten kısa o nedenle çok da şey yapamamak lazım.
devamını gör...
75.
olmayandır efenim.
(şimdi uzun boydan şikayet eder gibi yapıp, boyumun uzun olduğunu vurgulayacak ve bir miktar bununla alttan alta övüneceğim, çünkü canım sıkılıyor ve bir süredir övgü almıyorum, vakti geldi)
keşke ben de kısa boylu olsaydım; bodur tavuk her daim piliçtir değil mi efenim?
uzun boylu kızlar, iriden kızlar, kazulet kızlar olarak esas zorluğu biz çekiyoruz, esas zararı biz görüyoruz, yaşımızı gösterdiğimiz söyleniyor efenim, buna yürek nasıl dayanıyor siz biliyor musunuz? yaşamayan bilmez.
markette bir anda dibinizde beliren teyzelerin, dayıların "şu rafa yetişemedim, yavrum sana zahmet alıversene" demesine maruz kalmadığım çok az gün var ayrıca. hayır sorarım size bir ben miyim mahallemizin selvi boylusu? görevlilerden niye rica etmiyorsunuz? ama uzun boylu olmamın yanı sıra elbette yardımsever kişiliğimden ötürü, bu talepleri geri çevirmiyor, "est. teyzecim, tabii" diyorum.
perdeleri kornişlere geçirmek, evdeki asli görevimdir. bakın, neredeyse her odanın 5 metre boyunca uzanan bir penceresi varsa (ki bizde var, evim geniştir meşazını da vermiş bulundum artık), kolunuz kendi spiritüel yolculuğuna çıkıyor. çoğu kez sağ kolumu "tamam artık dön aramıza, ne bu keşişlik aaa yeter!" diye çimdiklemek, tokatlamak zorunda kaldım. uzun olmanın bu zararı yanında, kısa olmanın ne gibi bir zararı olabilir arkadaşlar? kolay mı, kol bu ya, can.
şimdi efenim, ilişkiler konumuz var bir de, kısa boylu çıtı pıtı bir kızcağız olsam daha çok tercih edilir, daha sorunsuz ilişkiler yürütebilirdim. neden? kendinden uzun kadınların yanında kompleks yapacak pek çok erkek mevcut, yalansa yalan deyin. şöyle ki bana, yanında topuklu ayakkabı giymemi yasaklayan erkek arkadaşlar oldu, ne hakla bir kadın babete mahkum edilebilir arkadaşlar, reva mıdır? seksapalitem zaten sınırda, -10 daha yiyecek babetle. neyse, kendimden uzun erkek bulmam gerekiyor ki kısa olsaydım, böyle bir kısıtlama yaşamayacaktım. tüm erkekler benim olabilirdi *
ha bir de elbise olayımız var. eeyyy kısa boylular; ne kadar şanslısınız biliyor musunuz? elbiseyi elbise olarak giyebiliyorsunuz.
ben çoğunu tunik olarak giymek zorunda kalıyorum. mini elbiseler = tunik
bir pantolon alsanız, uzun gelse paçadan kestiriverirsiniz olur gider. biz uzunlar düdük gibi gelen paçayı nasıl uzatalım? *
allahtan öyle düdük paçalar da moda oluyor arada sırada.
elbette "kafa çarpma kazaları"na da değinmeden duramayacağım. mutfakta, kafamla öpüşüp hasret gidermeyen dolap kapağı kalmadı. hele birini açık unutmaya göreyim yandım yani, mutlaka çarparım ya da işte ucundan sıyırır nadiren ucuz kurtarırım. bu bubi tuzağıvari şeyler evin her yerinde mevcut biz uzunlar için. kafam hala tek parça durduğu için şanslıyım.
işte böyle zararları var uzun boylu olmanın. kısalar, şükretmesini bilin biraz.
üç basamaklık portatif merdivendir yani, bilemedin takozdur, koyulur filan işte nolcak? oysa bizim boynumuzu yere eğdiriyorlar, esas biz mağduruz.
(şimdi uzun boydan şikayet eder gibi yapıp, boyumun uzun olduğunu vurgulayacak ve bir miktar bununla alttan alta övüneceğim, çünkü canım sıkılıyor ve bir süredir övgü almıyorum, vakti geldi)
keşke ben de kısa boylu olsaydım; bodur tavuk her daim piliçtir değil mi efenim?
uzun boylu kızlar, iriden kızlar, kazulet kızlar olarak esas zorluğu biz çekiyoruz, esas zararı biz görüyoruz, yaşımızı gösterdiğimiz söyleniyor efenim, buna yürek nasıl dayanıyor siz biliyor musunuz? yaşamayan bilmez.
markette bir anda dibinizde beliren teyzelerin, dayıların "şu rafa yetişemedim, yavrum sana zahmet alıversene" demesine maruz kalmadığım çok az gün var ayrıca. hayır sorarım size bir ben miyim mahallemizin selvi boylusu? görevlilerden niye rica etmiyorsunuz? ama uzun boylu olmamın yanı sıra elbette yardımsever kişiliğimden ötürü, bu talepleri geri çevirmiyor, "est. teyzecim, tabii" diyorum.
perdeleri kornişlere geçirmek, evdeki asli görevimdir. bakın, neredeyse her odanın 5 metre boyunca uzanan bir penceresi varsa (ki bizde var, evim geniştir meşazını da vermiş bulundum artık), kolunuz kendi spiritüel yolculuğuna çıkıyor. çoğu kez sağ kolumu "tamam artık dön aramıza, ne bu keşişlik aaa yeter!" diye çimdiklemek, tokatlamak zorunda kaldım. uzun olmanın bu zararı yanında, kısa olmanın ne gibi bir zararı olabilir arkadaşlar? kolay mı, kol bu ya, can.
şimdi efenim, ilişkiler konumuz var bir de, kısa boylu çıtı pıtı bir kızcağız olsam daha çok tercih edilir, daha sorunsuz ilişkiler yürütebilirdim. neden? kendinden uzun kadınların yanında kompleks yapacak pek çok erkek mevcut, yalansa yalan deyin. şöyle ki bana, yanında topuklu ayakkabı giymemi yasaklayan erkek arkadaşlar oldu, ne hakla bir kadın babete mahkum edilebilir arkadaşlar, reva mıdır? seksapalitem zaten sınırda, -10 daha yiyecek babetle. neyse, kendimden uzun erkek bulmam gerekiyor ki kısa olsaydım, böyle bir kısıtlama yaşamayacaktım. tüm erkekler benim olabilirdi *
ha bir de elbise olayımız var. eeyyy kısa boylular; ne kadar şanslısınız biliyor musunuz? elbiseyi elbise olarak giyebiliyorsunuz.
ben çoğunu tunik olarak giymek zorunda kalıyorum. mini elbiseler = tunik
bir pantolon alsanız, uzun gelse paçadan kestiriverirsiniz olur gider. biz uzunlar düdük gibi gelen paçayı nasıl uzatalım? *
allahtan öyle düdük paçalar da moda oluyor arada sırada.
elbette "kafa çarpma kazaları"na da değinmeden duramayacağım. mutfakta, kafamla öpüşüp hasret gidermeyen dolap kapağı kalmadı. hele birini açık unutmaya göreyim yandım yani, mutlaka çarparım ya da işte ucundan sıyırır nadiren ucuz kurtarırım. bu bubi tuzağıvari şeyler evin her yerinde mevcut biz uzunlar için. kafam hala tek parça durduğu için şanslıyım.
işte böyle zararları var uzun boylu olmanın. kısalar, şükretmesini bilin biraz.
üç basamaklık portatif merdivendir yani, bilemedin takozdur, koyulur filan işte nolcak? oysa bizim boynumuzu yere eğdiriyorlar, esas biz mağduruz.
devamını gör...
76.
bir tek ben kısayım kimsenin boyuna yetişemiyorum kendi ikizim bile benden uzun ya.
devamını gör...
77.
78.
boyunun kısa olması; bazen kafanı mutfak dolabının açık kalan kapağına vuramadığın için üzülmektir.
devamını gör...
79.
olmadığını düşündüğüm zararlardır.
hatta baya da kârlı. uzanamadığın her şeyi uzun birilerinden isteyip onlara yaptırıyorsun, zararı varsa o da uzun boylu birinedir ancak.
ha parmakla “şurası, hah şu” diye gösterirken yorulmak zarar sayılıyorsa, onu bilemem tabii.
hatta baya da kârlı. uzanamadığın her şeyi uzun birilerinden isteyip onlara yaptırıyorsun, zararı varsa o da uzun boylu birinedir ancak.
ha parmakla “şurası, hah şu” diye gösterirken yorulmak zarar sayılıyorsa, onu bilemem tabii.
devamını gör...
80.
umursamadığım durumdur. kontrolümde olmayan, sahip olmak için çaba sarf etmediğim herhangi bir şey için şikayetçi olmayı bırakalı çok oldu. size de tavsiye ederim.
devamını gör...