orijinal adı: kojinteki na taiken
yazar : kenzaburo oe
yayım yılı : 1964
1994 nobel edebiyat ödüllü yazar, 27 yaşında genç bir adam olan bird'in, ilk bebeği engelli doğduktan sonraki çaresizliğini, korkularını, bebekten vazgeçme isteğini anlamıştır. yazarın kendisinin de engelli bir çocuğu olduğu ve bu kitabı bebeği doğduktan bir yıl sonra yazdığı göz önüne alınırsa, romanın otobiyografik unsurlar da içerdiğini söyleyebiliriz.
yazar : kenzaburo oe
yayım yılı : 1964
1994 nobel edebiyat ödüllü yazar, 27 yaşında genç bir adam olan bird'in, ilk bebeği engelli doğduktan sonraki çaresizliğini, korkularını, bebekten vazgeçme isteğini anlamıştır. yazarın kendisinin de engelli bir çocuğu olduğu ve bu kitabı bebeği doğduktan bir yıl sonra yazdığı göz önüne alınırsa, romanın otobiyografik unsurlar da içerdiğini söyleyebiliriz.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivan dimitriç" tarafından 24.04.2021 21:02 tarihinde açılmıştır.
1.
kenzaburo oe'nin dilimize cok gec kazandirilmis kitabi.akici ve sürükleyici bir anlatimla yazilmis harika bir kitap.
“kendini kandırma zehrini bir kez tadan insanlar, bir daha kendilerini asla kurtaramazlar...”
büyükşehir ortamındaki yalnızlaşma ve yabancılaşma sancılarından kurtuluşu afrika gezisi hayallerinde arayan dershane öğretmeni bird.
karısı her an doğum yapmak üzeredir ve evlendiği anda iyice azalan afrika gezisine çıkma umudu, çocuğun doğumuyla tümüyle sönecektir.
bir de çocuk beyin fıtığı gibi ender rastlanan bir anormallik ile doğuverince, bird kendini bir karabasanın ortasında bulur. yaşadığı utanç ve korku onu önce alkole ve sorumluluklarından kaçmaya,sonra çocuğu yeryüzünden bir an önce silinmesi gereken bir düşman olarak görmeye kadar götürecektir...
kişisel bir sorun, kendisi de engelli bir çocuk sahibi olan 1994 nobel edebiyat ödüllü japon yazar kenzaburo oe’nin tüm dünyada tanınmasını
sağlayan en önemli eserlerinden biri.
mo yan da nobel edebiyat ödülü almis kenzaburo oe de.ikisinin arasinda hem kurgu hem de anlatim bakimindan dağlar değil dünyalar kadar fark var.nasil oluyor bu anlamam mümkün degil.
“kendini kandırma zehrini bir kez tadan insanlar, bir daha kendilerini asla kurtaramazlar...”
büyükşehir ortamındaki yalnızlaşma ve yabancılaşma sancılarından kurtuluşu afrika gezisi hayallerinde arayan dershane öğretmeni bird.
karısı her an doğum yapmak üzeredir ve evlendiği anda iyice azalan afrika gezisine çıkma umudu, çocuğun doğumuyla tümüyle sönecektir.
bir de çocuk beyin fıtığı gibi ender rastlanan bir anormallik ile doğuverince, bird kendini bir karabasanın ortasında bulur. yaşadığı utanç ve korku onu önce alkole ve sorumluluklarından kaçmaya,sonra çocuğu yeryüzünden bir an önce silinmesi gereken bir düşman olarak görmeye kadar götürecektir...
kişisel bir sorun, kendisi de engelli bir çocuk sahibi olan 1994 nobel edebiyat ödüllü japon yazar kenzaburo oe’nin tüm dünyada tanınmasını
sağlayan en önemli eserlerinden biri.
mo yan da nobel edebiyat ödülü almis kenzaburo oe de.ikisinin arasinda hem kurgu hem de anlatim bakimindan dağlar değil dünyalar kadar fark var.nasil oluyor bu anlamam mümkün degil.
devamını gör...
2.
japon edebiyatından sıyrılmak istiyorum bir süre. bu kadar iğrenç olmayı nasıl başarıyorlar bilmiyorum. olmayacak ya da bu da abartı artık denecek şeyler yoktu aslında, iğrenmem o yüzden değil, tam tersi bunların gerçeğe çok yakın oluşundan ve karakterlerin karaktersizliklerinden. bencil, kararsız, "ezik" erkekler midemi bulandırıyor gerçekten. baş karakter bird' in çocuğu engelli doğuyor, o da önce çocuğu öldürmeye çalışıp sonra vazgeçiyor. bu sırada yaptıkları da gerçekten iğrenç. himiko adlı eski kız arkadaşına gidip sadece hasta yatağında yatan karısını aldatmıyor aynı zamanda da himiko'ya tecavüz ediyor.
kitabın sonunda da sanki çok iyi şeyler yapmış gibi herkes tarafından övülüyor bu bird. hikaye ve anlatım kendini okutturan cinsten, sonuna kadar duygularını hissettiren tarzdaydı, sadece konunun kendisi mide bulandırıcıydı.
bu ne biçim kitap tanımı oldu sadece iğrenç dedim. ama öyle bir kitaptı işte.
yazardan iki kitap okuduktan ve bu iki kitapta da benzer ögeler olduğunu gördükten sonra hayatını araştırdım. gerçekten de beyin fıtığı ile doğan ve sonraki ameliyat yüzünden engelli kalan bir oğlu varmış. umarım kitaptaki diğer şeyler de kendi hayatından değildir...
kitabın sonunda da sanki çok iyi şeyler yapmış gibi herkes tarafından övülüyor bu bird. hikaye ve anlatım kendini okutturan cinsten, sonuna kadar duygularını hissettiren tarzdaydı, sadece konunun kendisi mide bulandırıcıydı.
bu ne biçim kitap tanımı oldu sadece iğrenç dedim. ama öyle bir kitaptı işte.
yazardan iki kitap okuduktan ve bu iki kitapta da benzer ögeler olduğunu gördükten sonra hayatını araştırdım. gerçekten de beyin fıtığı ile doğan ve sonraki ameliyat yüzünden engelli kalan bir oğlu varmış. umarım kitaptaki diğer şeyler de kendi hayatından değildir...
devamını gör...
3.
japon yazar kenzaburo oe imzalı eser olup roman türünde yer alıyor; kitabın ise otobiyografik esintiler taşıdığı söylenebilir çünkü yazarın da benzer bir hayat yaşadığı,
kitaptaki bird karakteri gibi kendisinin de oğlunun engelli doğduğu söylenmektedir.
kitabımız ise 27 yaşında dershane öğretmeni bird'in ilk çocuğunun engelli doğuşu üzerine yaşadıkları ve iç dünyasını anlatır.
okurken biraz rahatsız edici olabilir, zaten japon edebiyatı birazcık öyledir diyebiliriz.
okurken karakterin yaşadığı dehşet, engelli bir bebeğin doğumunun yıkım olarak görülmesi, bebeği öldürmeyi düşünmesi ama içinde bir merhametin de olması, yaşadığı ruhsal bunalım, çaresizlik ve bunun onun "kişisel bir sorunu" olması ise kitabı daha ilginç kılıyor.
adamın içmeyi sevmesi ve himiko adlı kadınla yaşadıklarını anlattığı bölüm çok rahatsız ediciydi.
kitap hakkında fikrimi belirtmem gerekirse yazarın üslubu bence etkileyici, bazı cümlelerin felsefik olduğu bile söylenebilir.
özellikle de bird karakterinin iç dünyası, bir insanın psikolojisi ve ruhundaki olumsuz yanların her an değişebilecek durumda olması insanın varoluşundaki karamsar yanları dostoyevski edâsıyla masaya yatırır gibiydi.
eşini aldatması, çocuğundan kurtulmak istemesi, sorumsuz birine evrilmesi güzel değildi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/10/02/vflglb0x4iouiyff-t.jpg)
''bir bitkinin işlevlerinden fazlasına sahip olmayan bebek ölürken acı çekmese bile, acaba ölüm onun için ne demek?
ya da yaşam?
kitaptaki bird karakteri gibi kendisinin de oğlunun engelli doğduğu söylenmektedir.
kitabımız ise 27 yaşında dershane öğretmeni bird'in ilk çocuğunun engelli doğuşu üzerine yaşadıkları ve iç dünyasını anlatır.
okurken biraz rahatsız edici olabilir, zaten japon edebiyatı birazcık öyledir diyebiliriz.
okurken karakterin yaşadığı dehşet, engelli bir bebeğin doğumunun yıkım olarak görülmesi, bebeği öldürmeyi düşünmesi ama içinde bir merhametin de olması, yaşadığı ruhsal bunalım, çaresizlik ve bunun onun "kişisel bir sorunu" olması ise kitabı daha ilginç kılıyor.
adamın içmeyi sevmesi ve himiko adlı kadınla yaşadıklarını anlattığı bölüm çok rahatsız ediciydi.
kitap hakkında fikrimi belirtmem gerekirse yazarın üslubu bence etkileyici, bazı cümlelerin felsefik olduğu bile söylenebilir.
özellikle de bird karakterinin iç dünyası, bir insanın psikolojisi ve ruhundaki olumsuz yanların her an değişebilecek durumda olması insanın varoluşundaki karamsar yanları dostoyevski edâsıyla masaya yatırır gibiydi.
eşini aldatması, çocuğundan kurtulmak istemesi, sorumsuz birine evrilmesi güzel değildi.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/10/02/vflglb0x4iouiyff-t.jpg)
''bir bitkinin işlevlerinden fazlasına sahip olmayan bebek ölürken acı çekmese bile, acaba ölüm onun için ne demek?
ya da yaşam?
devamını gör...