kışlık domates sosu hazırlayan bayan

hayatın akışına ayak uyduramayan sıkıcı kişidir. mekan mekan gezip yemediği içmediği kalmayan çılgınlar gibi eğlenen bayanlar varken böyle kışlık malzeme yapan biriyle bırakın evlenmeyi sevgili bile olunmaz. hayır bir de sosu hazırladıktan sonra bi çay koyayım da içelim falan der bu avam tip.

kendi döneminin jon snow’udur.

(bkz: winter is coming)

turkiye'deyken neredeyse her yil agustos sonu, eylul basi gibi hem kendime hem de annemlere kavanozlarca yapardim. kis boyu tum salcali yemeklere kullanirdik, mis gibi olurdu. simdi burada organik ayas domatesi yok, sosu hazirlayacak vaktim yok, kavanozlari muhafaza edebilecegim yerim yok, annem de burada degil.

imrendigim kadın türü bu sene kış adina hic bir hazırlık yapmadım.

ekonomi bu şekilde giderse yakın gelecekte herkesin seke seke hazırlayacaktır. 1 kilo dandik domates salçası (salça da denmez ya) 40 lira, gerçek antep salçası 120 lira. ya da yemeğinizi salçasız yapacak, ya da yoğurtla yumurtayla sos yapacaksınız ki bu sonuncusu her babayiğidin harcı değil.
işin aslı ben çocukken, işe hiç bulaşmadan sadece gözlemci olarak bulunup öğrenmiş, karantina döneminde de yapmıştım. hatta 200 kg kadar da sattım. hoş bir deneyimdi.

annem 83 yaşında. yıllardır yanımızda çalışan yardımcı kadın sayesinde yılda 50kg. domatesi yıkar, soyar, doğrar, sıkar ve hem salça, hem püre hem de doğranmış domates olarak saklardı. diğer sebzelerden konserveleri, reçelleri, turşuları saymıyorum. bu yaz maalesef yardımcı kadın hastalığı nedeni ile memleketine gitmek zorunda kaldı. o nedenle annem daha az miktar domatesle aynı işlemleri kendi yapmak zorunda kaldı. biz de yıkama ve soymaya yardım ettik ama çalıştığımız için her gün evde kalamadık. doğal meyve ve sebze her zaman en hesaplı ve en sağlıklısıdır. annem çocukluğundan beri doğal ürünlerle beslendiği için ve hayatında hiç margarin, fast-food ve benzeri ürünleri tüketmediği için bu yaşında kalp, şeker, tansiyon gibi rahatsızlığı yok çok şükür.