komşu gürültüsü

kurtulmanın tek yolu dağın başında tek başına oturmaktır. buna maruz kalmamak için müstakil ev de çözüm değildir.

sabah kavgaları çekilmez olandır.

evde tadilat yapmazsa ölecek hastalığına yakalanan komşunun gürültüsüdür. evlerden ırak.

kendileriyle yazılı olmayan hukuk kuralları çerçevesinde anlaştığımız meseledir.

ben onun sabahın dokuzunda matkap ahşap kesme zımpara vs gürültülerine ses çıkartmıyorum. ek olarak torunu var. küçük bir goblin yavrusu adeta bam bam bam terör estiriyor...

o da benim gecein 3'ünde elektro gitar çalmama laf etmiyor. tam bir win win durumu yani...

son ses dinlediği şarkıyı sizin de naklen canlı yayın olarak dinlemenizdir. radyodan şarkı dinlemek gibi düşünülebilir. tek eksik komşunuzun radyocu olmamasıdır ve sesi güzel olmadığı halde şarkıya bağıra bağıra eşlik etmesidir.

sakarya'da yaşadığım dönemde bekar çalışan olduğum için ancak 1+1 öğrenci apartı bulabilmiştim. elemanlar apartmanı yaparken malzemeden nasıl çaldılarsa duvarlar kartondan gibiydi, yan taraf öksürse benim evde. öğrenci gençler hareketli yaşıyor tabi, partisi, toplaşması eksik olmuyordu. tam bir işkenceydi o gürültüye katlanmak. bir ara alt kattaki denyolar telekonferansla bir kızla beş kişi konuşuyorlardı hoparlörden, o kadar leş bir muhabbeti dinlemek durumunda kalmak da ayrı bir ızdıraptı.

yukarı çıkıp kadının saçını başını yolmak istememe sebep olan ses.
(bkz: sabır testi)

alt komşum üst katımdaymışçasına rahatsız ettiğinde, ip atlayarak karşılık verdiğim gürültü. işi gücü bırakıp ip atladığım için forma girmek yanıma kâr kalıyor.

bu konuda bir yarışma yapılsa eminim birinci olurdum.

üst kat, alt kat ve yan kapı komşularımızın hepsi gürültülü. çocuğuyla her gün kavga eden mi dersin, yerleri süpürürken tak tuk her yere vuran mı dersin, saat gece 4'te "ağağağağa" diye gülen mi dersin... ben de bunlara gıcıklık olsun diye gitar çalarken amfinin sesini köklüyorum.

yaşantımda her şey sorunsuzmuş gibi bir de bunlarla uğraşıyorum. derme çatma bir gecekondu bile olsa apartmandan iyidir. siz, siz olun; apartmana çıkmayın. ileride gerçekleştirmek istediğim en önemli şeylerden biri, küçük bir avlusu ya da bahçesi olan küçük bir eve çıkmak.

koşturma ,müzik ,gürültü patırtı hepsine okeyim ama gece3’tede nara atmazsın be kardeşim !!

üst katta ki komşu'm , senin o domuz gibi anırışını s*****m. bu çiftler binaya yeni taşındı, sizler bu binaya ait değilsiniz. 3 ay sonra taşınırlar.

editleyeceğim.

aşırı rahatsız edici ne izlediğin filmden ne de ettiğin sohbetten keyif alabiliyorsun.

selam ben üst komşu , hani şu hepinizin küfrettiği .
geceleri içip içip türkü söyleyen, yüksek sesle müzik dinleyen bir alt komşum vardı.
ben geceleri ses yapmamaya çok dikkat ederim hatta gece geç yattigim için 10 dan sonra yumuşak terlik giyerdim ta ki bu komşuma kadar .
baktım p*z*v*n*t* görgü yok her akşam gece yarılarına kadar şarkılar türküler dedim bu insanlar için kendimi niye yorayım.
ondan sonra saldım.
pantolonu çıkarırken cebimden bozuk paralar mı düşer , masamdan ,deodorant yere mi düşer de komşum irkilir mi , acaba bu kalın terlikler gurültü mü yapar hiiiç umrum değil , keyfime baktım .
bir ay böyle gitti sonra bu kapıma geldi .neymiş gece yürüyomuşum ses yapıyomuş e be a*ı*a koduğumun evladı sen gece 3 te türkü söylerken iyimiydi dedim ve kapıdan kendisi için seks ve seyahat içeren bir cümleyle uğurladım .
bülbül seslim birdaha türkü söylemedi.
o yüzden önce bir dönün kendinize bakın ...

yukardaki komşu teyzeye hayranım. 70 yaşında neredeyse ama her gün dip köşe temizlik yapıyor. o koltuklar, sandalyeler her gün gaaarççççç gurçççç sesleriyle bir o yana bir bu yana çekiliyorlar. öyle 1/2 saat değil ama saatlerce ve her gün. bir de arada amcayla kavga ediyorlar , kavganın sonu da hep ‘senin anan da böyleydi’ ile bitiyor ve bu sefer analar üzerinde başka kavgalar başlıyor. gelmişsiniz 70 yaşına, hala mı analarınızla derdiniz?

yaşamadığım.

komşu kaderindir cidden. çok zor. çünkü evin en kendine ait yerin. günün tüm yorgunluğunu atmak istediğin, kabuğa çekildiğin yer. ve senin alanına girmesi o seslerin, seni yorması tahammül sınırını aşar bir süre sonra

young pope



dağlı bir kürt olmaları. tasa burada cave man olmak değil. mağara hayatından ölüm kültü ve dinsellik tohumları yeşermiştir. neyse asıl değinmek istediğim: kapımın önünde 2 saatte 10 koç kesiliyor... oy hakkı bırakın, yaşama üreyerek zehir saçanlarla beraberiz.
yaşadığımız koşullar yoksunluk gürültüsüyle debeleniyor. üstüne bir de embesil kesimin kirlilikleri vardır: (neyi ve kimleri kişileri biraz sonra onun için şahıs olacak birini, nasılına takılmadan, topluluk yorumunun içinde kaybolup, niçin savunduğunu bilmeksizin, 'sadece yorum için yorum' yapmanın verdiği gazlamayla, hiçbir çevresel koşullar üzerinden ahkam kesilemez.) bu öldürülmeyi dahi hak etmeyeceklere karşın verilecek cezaya bile sahiden inanmamak geliyor elden! genomları ve rnalarının hiçbir çekirdeği oluşmamış ‘‘öteki diye, senin için hiçbir şey ifade etmeyecekler arasında’’ soluk alıp vermektir sözüne ettiğim.

söz geçirilemez bunlara! kavga ederseniz kendiniz küçülürsünüz bu gayet açıktır. biraz önce kendime karşı sayıklamaktan başka bir şey yapmadım dersiniz. her acıdan komşuluk bireyi boykot etmektir! z.bauman'ın «mahremiyeti» irdelediği ve kapı arkasından çıkıp, içinin çıkarıldığını ve ortaya saçılması da bu söylediğime eşdeğerdir. geriye değinilesi bir şey kalmıyor. kalansa tarifsiz garabet bir iticiliktir bu.

şimdilerde malum görüntülerin ve örtülerin salgını boy gösterdiğinden, herkes evcimen kesilmiş durumda. ama gürültülü bir çevreden paylarını almamışlar ancak şöyle bir ses der; ''insanları salın rahat bırakın'' işte empati kakafonisi sağır bir demokrasiye hapis olmuş demagoglardan beslenen söz artığı laflar sıkmaktır. komşu yok! sadece kimsenin karar mekanizmasının yeltenemeyeceği 'olmaması gereken insanların sözde varlığıyla beraber gelen gürültüleri var' ... bir yakınma metoduna dönüştürdüm bunu! nitekim, gürültü ve gürültüden başka bir yaşantıları yok.

bugün öyle şeyler duydum ki yalıtıma şükrettim. tabii bir de tüm komşuların yaşlı olmasına. temizlik sesine ve tadilat seslerine kurban olayım fjdjgj. aynı apartmanda oturan insanların birbirlerinin cima eyleme sesini duyması.. oh no. travma sebebi.

maruz kalınan en rahatsız edici şeylerden beri. öğrenci evimde duvarlar o kadar ince ki dün sol dairenin sevişme sesini, bugün sağdakilerin bağıra bağıra oyun oynamalarına şahit ooluyorum. gecenin bir yarısı insanların uyuyabilecegi asla umurlarında olmayıp nasıl bağırabiliyorlar? o kadar saygısız ve düşüncesiz ki insanlar çok bıktım çok.

şu saatte elektrik süpürgesiyle başlığa katkı sağlayan sestir.