komşunun tuhaf davranışları

korona olunca selam sabahı kesmesi. korkma canım, koronanın telefonla bulaşma özelliği yok.*

karşı komşumuz bir buçuk yıldır ne zaman kapıyı açsak anında karşımıza çıkıyor. başlarda tesadüftür deyip selam veriyorduk. haftalar geçti, hala aynı olunca bilerek yaptığını fark ettik. misafir geldiğinde, dışarı çıktığımızda, bazen sadece ayakkabı almaya kapıyı açınca anında o da açıyor. uzun süredir görmemiş gibi yapıyoruz, yine de ısrarla bırakmıyor bu olayı. bir de yaptığı hiçbir şey yok. sadece etrafa bakıyor, ayakkabılarla boş boş oyalanıyor ya da çocuklara bağırıyor. o da farklı bir konu zaten, her gün rahatsız edici kaba bir ağızla çocuklara bağırıyor. en azından kapıyı açıp bağırmasa...

tuhaf değil ama annemler gelene kadar mutfakta beş dakika sohbet edeyim dedim.kadincagiz terapi seansindaymis gibi başından geçen kötü olaylari bir bir anlatmaya başladı.zaten ilaç da kullanıyormuş.ciddi ciddi çocukluğuna kadar indik.sonuca gelirsek de bir doğduğun ev kaderindir bölümü çıkardı kadının hayatından.
umarım mutlu olur her zaman.

bize karşı karı-koca takıntılı oluşları. fakat tuhaflık şurada; beni kesinlikle kâle almıyorlar, babamı da bizimle bir şekilde görüşmek için bahane olarak kullanıyorlar. annemle sürekli iletişimde kalma, kendilerini bizim eve davet ettirme ve belirli bir düzende komşuculuk oynama amacındalar. adam babamı bahane ederek bize misafir olma, kadın herhangi bir şey sorma bahanesiyle muhabbet açma peşinde. niçin bizimle bu kadar bağ kurma amacındalar, anlamış değiliz.

bir de o kadar farklı iki aileyiz ki... onlarda kadının hiçbir değeri, söz hakkı yok. garip bir şekilde taşındığımız ilk ay içinde kadın, oğlunun gelinini nasıl dövdüğüyle övündü. annemle ikimiz dehşete düşmüş halde kadının söylediği şeyleri algılamaya çalıştık. bizde ise durum tam tersi. babamın sağlık durumu nedeniyle evi çekip çeviren iki kadınız. dolayısıyla her şeyi ya annem ya ben yapıyoruz. bir dönem anne-babam hastanede kalmak zorunda kaldı ve ben evde yalnız yaşadım. kadın, her gün bir şekilde kapıyı çalıp beni kontrol etti. o kadar huzursuzluk vericiydi ki bu durum üçüncü gelişinde kapıyı açmadan hayatıma kaldığım yerden devam ettim ve bunu anneme söyledim. annem eve gelince kadın beni şikayet etmiş anneme. "senin kız şu saatte şöyle bir arabaya binip bir yere gitti, şu saatte geldi, yemek verecektim bana kapıyı açmadı" vs. diye. en son annem "doğrudur, hestia yalnızken çok mutludur, habersiz gelenlere açmaz kapıyı, keyfine bakar. istediği saatte istediği yere gider, gelir. normalde de her şeyi de tek başına halleder. endişelenmeyin. bakar o başının çaresine" demiş.

velhasıl kelam, tuhaflar ama garip bir şekilde tuhaf olanın biz olduğumuza bizi ikna etmeye çalışıyorlar. bir de apartmanda herkes mükemmel komşu olduğunu kanıtlamaya çalışıyor ancak kimsenin kimseyle görüştüğü yok.

edit: söz konusu komşum aynı zamanda 300 m² evi elektrikli el süpürgesiyle gece 2'de süpürmesiyle meşhurdur. diyorum size tuhaflar ama tuhaf olanın biz olduğumuza bizi ikna etmeye çalışıyorlar.

bundan bir önceki evimizde, kardeşim ve benim gürültü yaptığımız gerekçesiyle, alt komşu satırla babamın üzerine yürümüştü.
kapılar gıcırdıyordu sadece ama o çocuklarınız sürekli tepemde zıplıyor demiş.
birimiz 20 öbürümüz 10 yaşında filandık.
kardeşim de zıplamaz.

pazar sabahı saat 09:30 da elektrik süpürgesi açıp temizlik yapmak.
ilk başta şaka gibi geliyor ama değil gerçekten bunu yaptılar yani.

gece on ikide elektrikli süpürge çalıştırmak...

gece birde evi süpürmesi ve gece ikide dış kapının yanına koyduğu çamaşır makinesini çalıştırması.

gerçekten tuhaf biri. hiç gözükmüyor. iki yılda sadece bir kez denk gelip konuşabildik hanımefendiyle. konuşmaya ihtiyacı var gibi hissediyorum. kocası ve çocuklarıyla ilişkisi de pek sağlıklı görünmüyor. çünkü sinirli. kendi içinde kurduğu dünyada yaşıyor sanki. komşuluk ilişkilerini özledim. eski muhitimizin en çok o yönüne hayrandım. ne güzel atladım konudan konuya.

hemen hemen her gece " ben bu mahallenin libidoda etna yanardağının" dercesine orgazm çığlıkları atan komşu. kimdir neyin nesidir tespit edemedim . bonobo maymunu da olabilir kendileri , çünkü bonobolar da sevişirken aşırı çığlık attıkları için hayvanat bahçesinde tercih edilmeyen tek türmüş. milletin kabul etmediği bize sigara yaktırıyor...

üst komşumuzun iki çocuğu var ve kendisi dahil olmak üzere tepemizde ayaklarını yere vurarak bütün hayatın getirdiği stresi bizden çıkarmayı çok seviyorlar. rica etmemiz, kavga etmemiz veya şikayetçi olmamız bile işe yaramadı. kendilerine buradan çokça sövüyor ve her birinin ayaklarına sağlık diliyorum :)

gitar çalıyor

abimler 4. katta oturuyor. yan komşuları merdivende ayak sesi duyunca kapıyı açıp kim gelmiş diye bakıyormuş. ben kendi zilim çaldığında yerimden zoraki
kalkıp kapıyı açıyorum başkaları da meraktan kapı eşiğinde bekliyor.