konfor alanı

genelde insanların rahat ettiği konforlu hissettiği alanlardır. bir insanın konfor alanı genelde evidir huzurlu bir ev. insanın konfor alanından uzaklaşması psikolojik sorunlar doğuracak kadar büyük bir olaydır. keşke her insanın konfor alanı olsa konfor alanında huzurla yaşasa. bu bilimsel bir durumdur . mesela dedenizin yıllarda aynı koltukta oturması onun konfor alanının orası olduğunu gösterir. sizde misafir odanızda hep oturduğunuz yeri tercih edersiniz mesela. farketmediğimiz bir sürü konfor alanımız var ama farkında değiliz . konfor alanının dışına çıktığımız vakit farkederiz ne kadar değerli bir şey olduğunu.

önemli olan insanların konfor alanından çıkmadan rahat edebildiği insanlarla beraber olmasıdır.

çocukken ailesi tarafından ne olacağı belirlenen insanlar vardır. o çocuğa fikri sorulmaz. o çocuğun hayal dünyası önemsenmez. mühim olan o ebeveynin bastırılmış duygularıdır.
böyle çocuklar, daima belirli bir programa sadık kalınarak eğitilmeye çalışılırlar. öğrenim ve deneyim, yanılgı ve tökezleme bunun dışındadır. böyle bir lüksü yoktur o çocukların. bu çocuklar, büyüdüklerinde de sıvı halde girdikleri o kapların içerisinden yüksek soğuğa maruz bırakılmış gibi sabit, bükülmez, sert bir halde çıkarlar. eriyenleri, yani kurtulanları azdır; çünkü çoğu, sıcakta da yaşanabileceğini bilmez. muntazam, düz ve çok sıkıcı yaşantılarının en vahim sonuçlarından biri, olması gerekeni bu zannetmeleridir.
o çocukları hiçbir şey şaşırtmaz. çünkü sürprize geçit vermeyen, riske eğilim göstermeyen, mucizelerden bihaber mizaçlarıyla kendilerine hapsolmuşlardır.

serol teber'in şu sözleri, konuya gerçekten güzel bir bakış açısı katıyor olabilir.
(bkz: #20324">#20324)

çok sevdiğim bir alandır. aksiyona hiç gerek yok.

ihlâl edildiğinde insanı aşırı mutsuz eden alandır.

terk ettiğinde yeni bir sen oluşacakken terk etmemem için ayak dirediğin yer. drama, sızlanmalara, korkuya gerek yok. adımını dışarı at. akışa bırak. her zaman yumuşak yatakta yatmak bel ağrıtır. biraz yere de uzanmak lazım.

konfor alanı diye bir yer mi var dünyada
sevgili huzursuzluğum

rahat olmanı sağlayan bütün her şey

kurutulması zaruri olan bir bataklık.

terk etmek istemediğim tek alan.

ağ gibi etrafımı sarmış durumda ve ben burayı cidden seviyorum.

şömine karşısındaki hafif sallanan koltuk misali.

alıştığın ve belli bir düzenin olan yaşam alanın. buradan kolay kolay çıkmak istemez insan. bu yüzden, köklü değişim anlarında bin kere düşünür, taşınır. çıkamamak bana cesaretsizlik gibi gelse de, ben de az cesaretsiz değilimdir. çıkmam lazım bir şekilde ama içime sinen seçenek de pek yok.

çıkmamız gerektiğini düşündüğümüz fakat sağladığı rahatlıktan dolayı isteksiz olduğumuz, biraz da atacağımız adımın risk barındırması ve işlerin istediğimiz gibi gitmemesi ihtimalinden dolayı zaman kaybettiğimiz bir kara deliktir.

istediğimiz gibi olmayabilir veya istediğimizden daha da iyi olabilir. kazanmak da var bu yolda kaybetmek de. denemeden bilemeyiz.

"arayarak bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır."

hayat yolunda, yürürken zaman zaman bezen fark etmeden, bazen de bilinçli hedef yönlendirmeleriyle oluşur.
yolculukta mola vermiş hissi yaratır, bir basmak yukarısı için motivasyon şeysi olarak değerlendirip yola devam etmek gerekir.
zira yüksek düzeyde şu okulum bitsin kalkıcam, maaşım artsın kalkıcam, evi alayım kalkıcam, çocuğum büyüsün kalkıcam dedirtme eylemi taşır.
fark etmeden bu listeyi uzatanlar genelde " ben biliyorum bizimki rahat batması, ok mu girdi ev dağıldı" söylemine girer. o yüzden ok girmeden yolda kalıp akışla hareket etmek önemlidir.
akışla hareket etmek hayatın içine etmek değildir.
sadece kendi küvetinde yıkanırken akan suyun, dün sabah yıkanırken akan suyla aynı su olmadığının farkında olmayı gerektirir..

hiç inşa etmedim. neye benzediğine dair en ufak bir fikrim yok. fakat sefa pezevenkliğini iyi bilirim.

huzurludur ama gelişimi önler.
direnci kırar.
arada dışına çıkmak lazım.

(bkz: ölü toprağı)

kendimizi güvende ve rahat hissettiğimiz, çıkmak istemediğimiz, kendimize yarattığımız ortam. bir şeyler başarmak adına mutlaka çıkılması gerek.