konya

dünyaca ünlü bir eserin yazıldığı, muhteşem bir havası ve dümdüz olmasıyla gönülleri çelen, sevginin, aşkın ve hoşgörünün başkenti.

ben 7-8 yaşlarındayken amcam ve babaannemle birlikte maraş'tan antalya'ya doğru otobüsle yola çıkmıştık. sabah namazı vaktinde konya'da mola verdik, amcam namaza gitti babaannemle birlikte inip yiyecek bir şeyler aldık ve beklemeye başladık bulunduğumuz yerde pek insan yoktu. o anda biri 20, diğeri 30'lu yaşlarda iki kadın yanımıza gelip ''hadi tuvalete götürelim seni'' diye kolumdan çekiştirmeye başladı, babaannem beni sıkı sıkı tutuyor ama ikimiz de şaşırıp afalladık, ne oluyor demeye kalmadan amcam uzaktan ''siz kimi götürüyorsunuz'' diye bağırarak bize doğru gelmeye başladı, kadınlar o anda toz oldular. bağırtıya millet toplandı, bizim çocuğa da aynısını yaptılar gibisinden laflar edildi onlar da ellerinden kaçırmışlar. polise ifade verelim diye düşündük ama otobüs kaçacak diye binip gittik. konya ile ilgili tek anım bu.

5 yıl kaldığım, evlenip barklandığım ve evlat sahibi olduğum yer. memleketim dahil hiçbir yeri konya kadar sevmedim. bana çok başka gelir konya. yerin üstündekilerden çok altındakilerin etkisi var o şehirde. insanlarına değinmek istemiyorum, gerek yok insanlarını anlatmaya ama maneviyatı, havası, sakinliği ve huzuru çok başka, bambaşka şehir. 3 yıldır gitmiyorum neredeyse. trafik kameralarından açıp açıp izliyorum. bende yeri çok başka olan şehir.

müzeyi gezerken tanımadığım bir kızın bir süre dik dik bakıp sonra her şey seks için diyip kaçışı geliyor.

biz gonyalılar dünyayı ele geçirebilirdik amma bir bazar günü pilava gitmeyi tercih ittik.

ne zaman bir yerde adını görsem aklıma şu twit gelir ve sebepsiz gülerim.

yüzölçümü en geniş il olduğu için konya dışında tatile gitmekte zorlanıyoruz, konyalı olarak bunu diyebilirim (gelmesi kolay çıkması zor şehir de diyebiliriz). ayrıca gecekondulaşmanın olmadığı tek il özelliğini taşımakla birlikte şehire bu özelliği kazandıran isim ise ahmet hilmi nalçacı'dır. konya'da herkesin bildiği nalçacı caddesi'ne de ismi verilmiştir.

konya hakkında ön yargılı olabilirsiniz ancak üniversiteyi konya'da okuyan arkadaşlarım atamalarında burayı tecih edeceklerini söylemişlerdi. şehre ön yargısız yaklaşmak, bizzat gelip görmek daha iyi olacaktır zannımca (her il için tabii). hem merkezde hem de taşra ilçelerinde gezilecek çok yer bulunmaktadır, anadolu selçuklu devleti'nin de başkentliğini yapmıştır. bunun yanı sıra ankara'ya 1 saat 45 dk (yht), karaman'a 40-45 dakika uzaklıktadır. toros ekspresi ile adana'ya çok uygun fiyata gidebilirsiniz (pandemiden önce genç 30 liraydı). yine eskişehir-istanbul'a yht ile, aksaray'a 1-2 saatte gidebilirsiniz. tabi bunun yanı sıra bir ilçesine de 3 saat de gidebilme ihtimaliniz var, bu da ayrı bir gerçektir.

konya denildi mi akla direkt mevlana celaleddin-i rumi gelir. yaklaşık 40.800 km2 yüz ölçümüyle türkiyede yüz ölçümü olarak en büyük şehirdir. gezilmesi , görülmesi gereken bir şehirdir.

nuclear şarkısını hatırlara getiren güzide şehir. ekşide bu şehire nükleerin çok yakşacağı söylenmektedir.

konya maneviyat ve tarihin iç içe geçtiği eşsiz bir şehir.kendisiyle 22 yıllık bir yoldasligim oldu.

en ufak inancım yok konya’ya karşın. belediye kadir mısıroğlu’nun videosunu paylaşıp anmış fesli deliyi. kadir mısıroğlu’nun hakaret etmediği insan yoktur. mehmet akif ersoy’dan mustafa kemal atatürk e kadar. utanıyorum böyle insanlardan.

güzeller güzeli, düzenli fıstık gibi şehir.
ulaşımı muhteşem.

yanlış yazıyorsam düzeltecek yazara şimdiden teşekkürler. puskin'in tek yurtdisi gezisi lginctir konya'ya olmuş. son olmuş zaten, tövbe etmiş diyolla...
zorunlu edit: sağ olsun mingxiao uyardı. erzurum'mus doğrusu. ikisi de aynı b.kun kahverengi olduğundan savımın arkasındayım. kalsın burada..

aman aman nerelere geldik. 4 sene üniversite için kaldım orda da yani ne deyim sadece antalya’ya giderken bir çorba içmelik hakkı var gözümde o kadar.

türkiye sınırlarından silinirse kimsenin üzülmeyeceği tek şehir olabilir

bağnaz, sığ görüşlü, cahil insanlar fabrikada üretiliyor olsa bu fabrika konya'da kurulurdu. öyle bir şehir.

muhafazakar diye söylenir.bi de tabi mevlana nın da ismi aklımıza gelir hemen.kim ne derse desin belediyesi çok iyi çalışıyor.

feslinin adını caddeye vermiş diye duydum. eğer doğruysa, atatürk'e ger türlü ağır küfrü etmiş birisinin soysuz adı caddeye veriliyorsa yazıklar olsun diyorum.

toplu taşımada, temassız kredi kartını kullanıma sokan türkiye'deki ilk, dünyadaki ikinci şehirdir.

ayrıca 550 km ile , new york'tan sonra en uzun bisiklet yoluna sahip şehirdir. gayet düzenli, bakımlı ve kullanışlıdır. sadece bisikletlilerin kullandığı bisiklet tramvayı da, aktif bir şekilde işlemektedir bu şehirde.