1.
gereksiz, samimiyetsiz klişe.
ulan üzerine gidebilsem fobim olmaz değil mi malum konu!?
yüksekten değil düşmekten korkuyorum ben, atlayarak mı gideyim bu korkunun üzerine!?
insanlar çıldırmış efendim, çık damdan atla diyorlar.
ulan üzerine gidebilsem fobim olmaz değil mi malum konu!?
yüksekten değil düşmekten korkuyorum ben, atlayarak mı gideyim bu korkunun üzerine!?
insanlar çıldırmış efendim, çık damdan atla diyorlar.
devamını gör...
2.
ben korkularımdan koşarak uzaklaşma taraftarıyım açıkçası.
devamını gör...
3.
an itibariyle önünde saygıla eğildiğim klişedir.
dünyanın en mal yarasası olarak az evvel yıllardır süren motosiklet korkumu mecburen üzerine giderek yenmiş ve yanında bir adet daha korku edinerek kendimi alkışlıyorum izninizle.
az evvel wattpad hikayesi gibi absürd bir zıkkım geldi başıma.
hayatımda yapmadığım bir mallık yaparak sırf araçla gideceğim diyen yanıma ne para aldım ne de telefon. elimde iş çantası, dımdızlak beni almaya gelen adamın külüstürüne atladım ve tıngır mıngır yolumuza koyulduk.
neyseki adam akıllı düzgün bir adamdı, yol boyu konuşmadı, rahatsızlık vermedi. tam otobana çıkacağımız bir yola girdik ki, altımızdaki külüstür durdu ve birdaha çalışmadı.
napacağız ne edeceğiz derken, adam dedi ki otobana çıkalım zaten 10 adım sonrası otoban. niye beyefendi diyorum otostop çekeriz diyor. wtf?
adam bana bakıyor ben adama bakıyorum. indik arabadan, hayır adam tenezzül edip yalandan bile olsa arabanın nesi var diye bakayım da demiyor. telefonum yokki birini çağırayım gelsin alsın beni otobandan.
yok arkadaş adam da rehberini karıştıyor diyor ki "benim emmoğlunun motoru var gelsin bizi alsın." ne? 3 kişi motora binicez öyle mi?
"olmaz ben korkuyorum.." diyorum. ulan travmam bu motor çarpmıştı bana, nasıl bineyim lan motora? el insaf. zaten otobanda tanımadığım adamla bakışıyorum. lan ev mev bir bok da yokki gidip yardım isteyelim.
adam emmoğlunu arıyor. 10 dakika sonra bir genç geliyor; salına salına.
binmem diye diretiyorum biraz ama hasta bekliyor, gitmemiz lazım.
benim adam arabasıyla kalıyor ve emmoğlunun arkasına el mahkum atlıyorum.
motor dediğime bakmayın gürültülü bisiklet tasviri daha doğru olurdu.
yol 10 dakika sürüyor, ilk 5 dakikası korkudan gözümü açamasam da sonunda gözümü açıyorum ve yarabbi.. zaten burası yeşiilik mis gibi, gözlerim yaşarıyor rüzgardan, beynime 10 yıldır gitmeyen bir oksijen gidiyor.
güzelmiş yahu aslında.
yeni oluşan otoban fobimi cebime atıyorum ve dönüşte de motorun keyfini çıkarıyorum, ehe...
gönül isterdi ki sevgilimis olsun onun motoruna binelim, bira içib öbüşelim ama olsundu.
emmoğluyla fobimi yendik.
dünyanın en mal yarasası olarak az evvel yıllardır süren motosiklet korkumu mecburen üzerine giderek yenmiş ve yanında bir adet daha korku edinerek kendimi alkışlıyorum izninizle.
az evvel wattpad hikayesi gibi absürd bir zıkkım geldi başıma.
hayatımda yapmadığım bir mallık yaparak sırf araçla gideceğim diyen yanıma ne para aldım ne de telefon. elimde iş çantası, dımdızlak beni almaya gelen adamın külüstürüne atladım ve tıngır mıngır yolumuza koyulduk.
neyseki adam akıllı düzgün bir adamdı, yol boyu konuşmadı, rahatsızlık vermedi. tam otobana çıkacağımız bir yola girdik ki, altımızdaki külüstür durdu ve birdaha çalışmadı.
napacağız ne edeceğiz derken, adam dedi ki otobana çıkalım zaten 10 adım sonrası otoban. niye beyefendi diyorum otostop çekeriz diyor. wtf?
adam bana bakıyor ben adama bakıyorum. indik arabadan, hayır adam tenezzül edip yalandan bile olsa arabanın nesi var diye bakayım da demiyor. telefonum yokki birini çağırayım gelsin alsın beni otobandan.
yok arkadaş adam da rehberini karıştıyor diyor ki "benim emmoğlunun motoru var gelsin bizi alsın." ne? 3 kişi motora binicez öyle mi?
"olmaz ben korkuyorum.." diyorum. ulan travmam bu motor çarpmıştı bana, nasıl bineyim lan motora? el insaf. zaten otobanda tanımadığım adamla bakışıyorum. lan ev mev bir bok da yokki gidip yardım isteyelim.
adam emmoğlunu arıyor. 10 dakika sonra bir genç geliyor; salına salına.
binmem diye diretiyorum biraz ama hasta bekliyor, gitmemiz lazım.
benim adam arabasıyla kalıyor ve emmoğlunun arkasına el mahkum atlıyorum.
motor dediğime bakmayın gürültülü bisiklet tasviri daha doğru olurdu.
yol 10 dakika sürüyor, ilk 5 dakikası korkudan gözümü açamasam da sonunda gözümü açıyorum ve yarabbi.. zaten burası yeşiilik mis gibi, gözlerim yaşarıyor rüzgardan, beynime 10 yıldır gitmeyen bir oksijen gidiyor.
güzelmiş yahu aslında.
yeni oluşan otoban fobimi cebime atıyorum ve dönüşte de motorun keyfini çıkarıyorum, ehe...
gönül isterdi ki sevgilimis olsun onun motoruna binelim, bira içib öbüşelim ama olsundu.
emmoğluyla fobimi yendik.
devamını gör...
4.
gittim bu ben de sık sık ter yapıyor.
stres insana bu kadar mı ter attırır
ama bu gönül acısı koymaz bize artık.
stres insana bu kadar mı ter attırır
ama bu gönül acısı koymaz bize artık.
devamını gör...
5.
doğru olduğu için klişeleşmiştir.
devamını gör...
6.
devamını gör...
7.
psikolojideki yeri; sistematik duyarsızlaştırma ya da maruz bırakma teknikleri ile örneklendirilebilir. uzman kişilerin yardımı sayesinde pek çok fobi bu teknikler aracılığı ile yenilebilir. evet herkes bu klişeyi kullanabilir, ancak bu onun doğru ya da yanlış olduğunu değiştirmez. nitekim, sd ve maruz bırakma teknikleri, fobiler söz konusu olduğunda en sık başvurulan teknikler arasında yer almaktadır. peki, sistematik duyarsızlaştırma özelinde bir fobi ile nasıl mücadele edilir? kısa bir örnekle özetleyelim.
birey, araknafobiden (örümcek korkusu) şikayetçidir. görmeyi bırakın, hayal etmekten dahi rahatsız olur. günlük işlemlerini yerine getirememektedir. bunun için ruh sağlığı uzmanına başvurur. sistematik duyarsızlaştırmada, bireyin korktuğu uyarıcı ile aşamalı olarak etkileşime geçmesi sağlanır. ancak bu temas, oldukça hassas bir şekilde gerçekleştirilir. zira hiçbir insan, korktuğu şeye maruz kalmaktan zevk almaz ve direnç gösterebilir. bu nedenle, örnekteki örümcek korkusuna sahip birey, ilk olarak bu konu hakkında duygu ve düşüncelerini paylaşır. akabinde, sistematik bir şekilde bu korku unsuru ile bir araya gelir. ilk olarak, zihninde tahayyül eder. sonrasında, örümcek görsellerine göz atar. akabinde, güvenli bir ortamdan örümcekleri gözlemler. en sonunda, zararsız bir örümcekle (örneğin evlerimizde bulunan holocnemus pluchei) ile bire bir temasa geçer. sistematik olarak uyarana karşı duyarsızlaştırılan kişi, en sonunda örümceklerin aslında o kadar da korkutucu canlılar olmadığı düşüncesine sahip olur. tabii ki süreç bu kadar basit değildir. amaç, karşı koşullanmayı sağlayabilmektir.
maruz bırakma tekniği ise sd ile benzer bir amacı gütse de, uygulamada farklılıklar bulunur. bir nevi eşik atlatmaya çalışmaktır. yani cesaretlendirmek amaçtır. sd tekniğinde ise kişi, korktuğu uyarıcıya karşı duyarsızlaştırılır.
sözün özü, korkuların üzerine git klişesi, danışmalarda ve terapilerde belirli tekniklerle uygulanmakta olan ve sanıldığı kadar basit bir klişe değildir. okb, köpek ve kedi fobisi, agorafobi, yükseklik korkusu ve daha pek çok fobi ya da kaygıya neden olan rahatsızlıkta kullanılabilmektedir.
birey, araknafobiden (örümcek korkusu) şikayetçidir. görmeyi bırakın, hayal etmekten dahi rahatsız olur. günlük işlemlerini yerine getirememektedir. bunun için ruh sağlığı uzmanına başvurur. sistematik duyarsızlaştırmada, bireyin korktuğu uyarıcı ile aşamalı olarak etkileşime geçmesi sağlanır. ancak bu temas, oldukça hassas bir şekilde gerçekleştirilir. zira hiçbir insan, korktuğu şeye maruz kalmaktan zevk almaz ve direnç gösterebilir. bu nedenle, örnekteki örümcek korkusuna sahip birey, ilk olarak bu konu hakkında duygu ve düşüncelerini paylaşır. akabinde, sistematik bir şekilde bu korku unsuru ile bir araya gelir. ilk olarak, zihninde tahayyül eder. sonrasında, örümcek görsellerine göz atar. akabinde, güvenli bir ortamdan örümcekleri gözlemler. en sonunda, zararsız bir örümcekle (örneğin evlerimizde bulunan holocnemus pluchei) ile bire bir temasa geçer. sistematik olarak uyarana karşı duyarsızlaştırılan kişi, en sonunda örümceklerin aslında o kadar da korkutucu canlılar olmadığı düşüncesine sahip olur. tabii ki süreç bu kadar basit değildir. amaç, karşı koşullanmayı sağlayabilmektir.
maruz bırakma tekniği ise sd ile benzer bir amacı gütse de, uygulamada farklılıklar bulunur. bir nevi eşik atlatmaya çalışmaktır. yani cesaretlendirmek amaçtır. sd tekniğinde ise kişi, korktuğu uyarıcıya karşı duyarsızlaştırılır.
sözün özü, korkuların üzerine git klişesi, danışmalarda ve terapilerde belirli tekniklerle uygulanmakta olan ve sanıldığı kadar basit bir klişe değildir. okb, köpek ve kedi fobisi, agorafobi, yükseklik korkusu ve daha pek çok fobi ya da kaygıya neden olan rahatsızlıkta kullanılabilmektedir.
devamını gör...
8.
neden korkumun üzerine gideyim anlamadığım başlık.
timsahtan da ayıdan da korkuyorum ve onların üzerine gitmediğim sürece sorun yok.
timsahtan da ayıdan da korkuyorum ve onların üzerine gitmediğim sürece sorun yok.
devamını gör...
9.
olabilirliği, korkunun derecesine, kişinin direncine ve başetme yöntemine göre değişecek olan klişedir.boğulma fobisi olan birini tutup denize atarsanız ve ya sosyal fobisi olan birini tanımadığı kalabalık ortama sokarsaniz büyük ihtimalle kaçınma davranışı gösterecek ve korkuları daha da artacaktır.ama bazı korkuların üstesinden adım adım ilerleyerek gelinebilir.
devamını gör...
10.
bir tane vurucam şimdi.
-korkma, savaşmalısın, korkularının üstüne gitmelisin, bir şey olmayacak göreceksin...
hadi ya? ciddi misin? bu bizim hiç aklımıza gelmedi ya. sana ne yapsak bir ödül versek, bunun karşılığı olmalı, biz bu lütufun altında eziliriz ya.
korkma diyor ya. üstüne git diyor. daha ne desin ya? vallahi ya. helal olsun.
-korkma, savaşmalısın, korkularının üstüne gitmelisin, bir şey olmayacak göreceksin...
hadi ya? ciddi misin? bu bizim hiç aklımıza gelmedi ya. sana ne yapsak bir ödül versek, bunun karşılığı olmalı, biz bu lütufun altında eziliriz ya.
korkma diyor ya. üstüne git diyor. daha ne desin ya? vallahi ya. helal olsun.
devamını gör...
11.
korku, bilgisizlikten, belirsizlikten kaynaklanır. bu yönüyle korkuya konu bilgisizlik ve belirsizliğin üzerine gidilerek korku kaynağı yok edilebilir. ama bu, hem her zaman başırılamaz. hem herkes sadece "gitmek" le başaramaz.. bir eğitim, yaklaşım, kapsamlı bir terapi ve kültür konusudur. tüm bu gerçekliklerden kopuk, klişe cümle ve nasihatlar, bir anlam taşımaz, söyleyene de söylenilene de bir yarar getirmez..
devamını gör...
"korkularının üzerine git klişesi" ile benzer başlıklar
git git
1