köylülerin depresyona girmemesi
başlık "davidmills" tarafından 10.04.2021 22:30 tarihinde açılmıştır.
21.
arkadaşlar cahillik mutluluktur adamın tek derdi ektiği mahsülü toplamak. yok dolar artmış yok ekonomi çökmüş adamı ilgilendirmiyo ki adamın tek derdi mahsülü ya da hayvanları.
devamını gör...
22.
başlıkta o kadar çok köylü güzellemesi yapılmış ki ; sanki depresyon insanın ruh sağlığını bozan , insanı intihara sürükleyen ,diyabet, kalp hastalıkları gibi bedensel hastalıklara sebebiyet veren kesin tedavi gerektiren ciddi bir psikolojik rahatsızlık değilmiş de daha çok zenginlerin vakit geçirmek ve para harcamak için psikiyatriste gitme sebebiymiş gibi küçümsemişler bir de.
depresyonun kalıtsal bir hastalık olma boyutu da var ancak başlıca sebepleri sosyoekonomik olmak üzere işsizlik , erken yaşta evlilik , madde ve alkol kötü kullanımı , erken ebeveyn kaybı , çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel kötü davranılma öyküsü gibi sanıldığının aksine burjuva kesimde değil kırsal kesimde bu etmenlere daha çok sahip olmalarından kaynaklı daha sık görülen bir hastalıktır. maalesef gerek seansların çok pahalı olması gerek düşük eğitim düzeyinden kaynaklı az bilinçlenme ve gerekse de halk arasında deli doktoruna gitmek diye lanse edilmesinden dolayı köylüler ve hatta düşük eğitimli memurlar ya bu hastalığı bilmiyorlar ya da önemseyip para harcamamak için tedavi almıyorlar.
depresyonun kalıtsal bir hastalık olma boyutu da var ancak başlıca sebepleri sosyoekonomik olmak üzere işsizlik , erken yaşta evlilik , madde ve alkol kötü kullanımı , erken ebeveyn kaybı , çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel kötü davranılma öyküsü gibi sanıldığının aksine burjuva kesimde değil kırsal kesimde bu etmenlere daha çok sahip olmalarından kaynaklı daha sık görülen bir hastalıktır. maalesef gerek seansların çok pahalı olması gerek düşük eğitim düzeyinden kaynaklı az bilinçlenme ve gerekse de halk arasında deli doktoruna gitmek diye lanse edilmesinden dolayı köylüler ve hatta düşük eğitimli memurlar ya bu hastalığı bilmiyorlar ya da önemseyip para harcamamak için tedavi almıyorlar.
devamını gör...
23.
düşününce gerçekten ilginç bulduğum olay. sınırlı bir alanda hemen hemen aynı kişiler ve aynı uğraşlarla zamanın geçmesi ve buna rağmen en azından dışardan mutlu gözüken insanlar...
devamını gör...
24.
istanbul'dan köylüler hakkında tespit yapılınca böyle bir şey çıkıyor ortaya. köylüler sabahtan akşama kadar çalışmıyor bir kere bunu bir kafanıza yazın. çok çok azınlığı öyle. çoğunluğu sabahtan akşama kadar yatıyor. büyükşehirlerde yaşayanlar da sanıyor ki arı gibi çalışıyorlar ahaha.
öyle saf, mülayim, iyi tipler de değillerdir. bir köyde 2 ay yaşayın kafayı yersiniz. sizi suyla götürür susuz getirirler.
öyle saf, mülayim, iyi tipler de değillerdir. bir köyde 2 ay yaşayın kafayı yersiniz. sizi suyla götürür susuz getirirler.
devamını gör...
25.
cahil! ilkel! olduklarından değil, kendisinin cahil ya da ilkel olduğunu farketmeyen ahmakların kahvaltıda taze süt içsin efendime söyleyeyim bal, yumurta vs yesin diye çalışmak zorunda olduklarından depresyona girmeye vakit bulamamalarındandır. ha girmediklerinin nasıl tespit edildiği de bir muamma. bi gün de beş tane ineğin ölürse ya da tarlada ekinler bi gecede çürürse görürsün depresyonun ebesini dedirtti başlık.
devamını gör...
26.
dünya sağlık örgütünün dünyanın farklı bölgelerinde yaptığı çalışma kırsal alanda depresyonun korkutucu boyutlarını ve nedenlerini ortaya koyuyor.
türkiye ile ilgili olarak ise şehir ve kırsal alanda cinsiyetlere bağlı olarak depresyonu kıyaslayan bir araştırma var. istanbul'da doğum büyümüş kişilerde depresyon oranı daha düşük ve kadın ve erkeklerde depresyon aynı seviyede. van'da yaşayanlar ve van'dan istanbul'a göçenlerde depresyon oranı daha yüksek ve erkeklerin depresyon oranı kadınlardan daha yüksek.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://www.researchgate.net/profile/Catherine-Caldwell-Harris/publication/292190166/figure/fig1/AS:357647200079872@1462281145377/Total-scores-on-the-Beck-Depression-Inventory-plotted-separately-for-respondents-who.png)
ekonomik durumu iyi, eğitimli kişiler depresyona girdiklerinde bunu depresyon olarak tanımlayabilmekte ve gerekli psikolojik yardımı alabilmekteler.
depresyona giren köylü ise genel olarak derdi olan köylüdür. derdinden, çilesinden çökmüştür. huysuz ve suratsız olan köylüdür, afra tafra yapan köylüdür. nazarlara gelmiştir, basmaması gereken yere basmıştır, cinler basmıştır, al basmıştır, bedduaya gelmiştir, hayırsız evlat olmuştur vb. tanımlamanın farklı olması ve bu kişilerin depresyona girdiklerinde gerekli desteği alamıyor olmaları depresyona girmedikleri anlamına gelmiyor.
şehir ve köy arasında yapılacak bir çalışmanın istanbul, van kapsamında yapılan çalışmaya benzer sonuçlar doğurması muhtemeldir. çalışmaların büyük bölümünde yoksulluk ve eğitim oranının düşüklüğü ile depresyon arasında direkt bağlantı görülmekte.
türkiye ile ilgili olarak ise şehir ve kırsal alanda cinsiyetlere bağlı olarak depresyonu kıyaslayan bir araştırma var. istanbul'da doğum büyümüş kişilerde depresyon oranı daha düşük ve kadın ve erkeklerde depresyon aynı seviyede. van'da yaşayanlar ve van'dan istanbul'a göçenlerde depresyon oranı daha yüksek ve erkeklerin depresyon oranı kadınlardan daha yüksek.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://www.researchgate.net/profile/Catherine-Caldwell-Harris/publication/292190166/figure/fig1/AS:357647200079872@1462281145377/Total-scores-on-the-Beck-Depression-Inventory-plotted-separately-for-respondents-who.png)
ekonomik durumu iyi, eğitimli kişiler depresyona girdiklerinde bunu depresyon olarak tanımlayabilmekte ve gerekli psikolojik yardımı alabilmekteler.
depresyona giren köylü ise genel olarak derdi olan köylüdür. derdinden, çilesinden çökmüştür. huysuz ve suratsız olan köylüdür, afra tafra yapan köylüdür. nazarlara gelmiştir, basmaması gereken yere basmıştır, cinler basmıştır, al basmıştır, bedduaya gelmiştir, hayırsız evlat olmuştur vb. tanımlamanın farklı olması ve bu kişilerin depresyona girdiklerinde gerekli desteği alamıyor olmaları depresyona girmedikleri anlamına gelmiyor.
şehir ve köy arasında yapılacak bir çalışmanın istanbul, van kapsamında yapılan çalışmaya benzer sonuçlar doğurması muhtemeldir. çalışmaların büyük bölümünde yoksulluk ve eğitim oranının düşüklüğü ile depresyon arasında direkt bağlantı görülmekte.
devamını gör...
27.
depresyona ayıracak zamanları mı var?
devamını gör...
28.
aslında depresyona giriyorlar. sadece farkındalık oranı şehirde yaşayan insanlara göre daha düşük. sosyal fobi, anksiyete bozukluğu gibi pek çok mental rahatsızlığı da yaşıyorlar. ama bunun bir problem olduğunu ve çözülebileceğini çoğu zaman fark etmiyorlar.
devamını gör...
29.
yapacak o kadar çok işleri var ki, depresyona girecek vakitleri yoktur. depresyona girmek bile bir lüks. temiz hava, organik beslenme de olabilir, bilemedim şimdi.
devamını gör...
30.
doğayla mücadele içinde insanın depresyon için zamanı mı kalır? ayrıca kentlerde psikolojik rehabilitasyon merkezleri vardır ki müşteriler için... yani arz talep dengesi endüstrinin olduğu yerde kurulabilir. endüstrinin olmadığı yerde öyle bir ihtiyaç söz konusu değildir.
devamını gör...
31.
- en etkili çözümü-
eskiden toplum doğa tarım hayvancılık ile uğraşıyordu ve ozaman insan enerjisini zihnen bedenen bir şeyler üzerinde yoğunlaşıyor ve o iş ile kendini mental olarak güce göre eğitiyor ve yetiştiriyordu depresif hastalıkların günümüze kadar uzantısına paralel bir set oluşturuyordurdu. dikkat edin aslında iyilestirilemeyecek bir hastalık yoktur. bakın kendinizi dinlemeyin üzülmeyin bedeninizi ve zihninizi lütfen yorun.
örnek ; ders çalışmak sdoku çözmek eski matematik konularına bakmak dil öğrenmek kitap okumak eğitici ve öğretici bununla ilgili etrafıza ışık tutmak
bedensel örnek; spor aktivitesi beden gücü gerektiren her iş sizlere çözüm sağlar.
eskiden toplum doğa tarım hayvancılık ile uğraşıyordu ve ozaman insan enerjisini zihnen bedenen bir şeyler üzerinde yoğunlaşıyor ve o iş ile kendini mental olarak güce göre eğitiyor ve yetiştiriyordu depresif hastalıkların günümüze kadar uzantısına paralel bir set oluşturuyordurdu. dikkat edin aslında iyilestirilemeyecek bir hastalık yoktur. bakın kendinizi dinlemeyin üzülmeyin bedeninizi ve zihninizi lütfen yorun.
örnek ; ders çalışmak sdoku çözmek eski matematik konularına bakmak dil öğrenmek kitap okumak eğitici ve öğretici bununla ilgili etrafıza ışık tutmak
bedensel örnek; spor aktivitesi beden gücü gerektiren her iş sizlere çözüm sağlar.
devamını gör...
32.
köyde yaşayan biri olarak yazılan yorumlara üzüldüm çünkü genelde başkalarına göre yazılmış 23 yıl şehirde yaşadım hava alacak kafanı dinleyecek düzgün yer yok. ayrıca özel yapılan parklarda o kadar kalabalık ki havanın güzel olduğu zamanlar parklarda bahçelerde yer kalmıyor.
5 yıldır köyde yaşayan biri olarak da ‘kimin eli kimin cebinde’ fikrine katılmıyorum çürük yumurta heryerde var. sadece daha elit çevresi olduğuna inanan ‘şehirliler’ bunları gizli tutuyor.
ayrıca köylülerin bence depresyona girmelerini gerektiren bi sebeb yok düşünsenize hergün yeşillik de temiz hava da bulunmak yazları akşam üstü yapılan piknik tadın da yapılan çay partileri müthiş.
işler güçler bitmez köyde ama artık köylüler de kendi değerlerini anlamaya başladı.
5 yıldır köyde yaşayan biri olarak da ‘kimin eli kimin cebinde’ fikrine katılmıyorum çürük yumurta heryerde var. sadece daha elit çevresi olduğuna inanan ‘şehirliler’ bunları gizli tutuyor.
ayrıca köylülerin bence depresyona girmelerini gerektiren bi sebeb yok düşünsenize hergün yeşillik de temiz hava da bulunmak yazları akşam üstü yapılan piknik tadın da yapılan çay partileri müthiş.
işler güçler bitmez köyde ama artık köylüler de kendi değerlerini anlamaya başladı.
devamını gör...
33.
yoo giriyorlar. can taşıyan herkes depresyona girer.
devamını gör...
34.
köyüne göre değişir. yurdun orta ve doğu kesimlerinde yüksek rakımlı küçük bir köyde bir kış geçirin bakalım. fiber, vdsl, lteyi mumla ararsınız, 2g varsa iyisiniz. kışları kar yerden kalkmaz, elektrik keyfine göre takılır. gecenin ayazından köpekler sabaha kadar hav demez. sönmeye yüz tutmuş sobaya odun getirene kadar dötünüz donar. şimdi ekrana bakıp bunları okurken hissettin demi depresyonun dik âlâsını.
devamını gör...
35.
elalemin dedikodusunu yapmaktan kendi aralarında tren yabmaktan zaman bulamıyorlar.
devamını gör...
36.
köylü olmadığımın sağlamasıdır.
#1762762 arkadaş bütün mevzuyu özetlemiş
#1762762 arkadaş bütün mevzuyu özetlemiş
devamını gör...
37.
"eğer acıktığımı dile getirmezsem acıkmış olmam" cümlesine benzer saçmalıkta bir ifade.
rus yazarlar köylü depresyonunu öyle bir tasvir eder ki, insan olduğuna bile utanırsın, bırak olup olmamasını...
bunun yanında sadece benim babamın köyündeki depresyon seviyesi ülkenin depresyon seviyesini maximuma çıkaracak seviyede, dinlediğim anılardan şahit olduğum kadarıyla. şahit olunan en büyük yalan "köyde büyüyen insanda ne sinir oluyor ne stres." daha bundan 3 ay önce 3 çocuklu adam(annemin çocukluk komşusu) av tüfeği ile intihar etti aldığımız haberde. herkes arkasından "mezar kabul etmeyecek" diyor. diğer yandan köylerde taciz tecavüz, baskı zorbalık seviyesini bilmeyen bu konunun yabancısı tipler "ay ne güzel ayakları toprağa basıyor işte ne dert ne tasa akşama kadar doğa ile baş başasın"
buralara sanki yaşamış ve görmüş gibi tanım girmeden önce bir araştırın soruşturun. sadece benim ve arkadaşlarımın köyleri(güneydoğu anadolu-doğu anadolu-karadeniz-doğu rusya-güney rusya-doğu ukrayna)de dahil yaşanmış binlerce olay var. aklınız hayaliniz almaz. gerçi anlatsan ne olur ki? siz ona da "yok canım o sadece fransız ağır dram sinemasında olur" dersiniz.
siz bir kadının ahırda defalarca tecavüze uğradıktan sonra kendini öldürmesini, adamın gözü önünde karısının tecavüze uğramasını, taşradaki genç süt beyazı tenli rus kızının 14 yaşında zevk için tecavüze uğramasını, köydeki büyük göğüslü rus kızın akrabaları ve köylüleri tarafından baskı altına alınmasını, rus genç erkeklerinin daha küçük yaşlarda sevdiği kızların şehirden gelen adamlar tarafından satın alınmasını, satın alan adamların o erkeklerin gözü önünde şov yapmasıno vs. duymadığınız bilmediğiniz için ya da suç ve ceza son bölümünde adını şimdi hatırlamadığım ama google yardımı ile tekrar hatırladığım svidrigaylov karakterinin yaptığı (bir genç kızı adeta satın alıyordu pahalı hediyeler alıp) bir şey zannettiğiniz için, "ay ayaklarımız toprağa değiyür çok tatlııı" deyip birbirinizi beğeni manyağı yapıyorsunuz. nasılsa burası forum, nasılsa burası sözlük değil size göre anasını satayım...
şehir hayatı bir elif şafak kitabı, taşra hayatı bir külliyattır, sefiller'dir.
kafanızdaki safsataları ya da anlık patlamaları gerçekmiş gibi kabul etmemek lazım. hayata kendi gözünüzden değil yaşamış insanların da gözünden bakmayı öğrenin. her düşünceniz doğru olmak zorunda değil.
"köylülerin depresyona girmemesi" nasıl rezil bir düşüncedir ? başlığı açan arkadaşa demiyorum bunu. böyle düşünen milyonlarca insan var dünyada, sadece türkiye'de değil. cam fanusun arkasında bir dünya oluşturmuşlar kendilerine, rahat rahat yaşıyorlar. olağanüstü olaylar onlara gerçekten sadece kitaplarda olacak olağanüstü olaylar olarak geldiği için böyle rahat rahat konuşuyorlar.
haydi bırak dünya genelini, anadolu irfanı diye içi dopdolu bir olay var bu ülkede. daha bunun bir de dünya geneli var...
not: daha yeni, çok uzun zaman geçmesi üzerinden, toská başlığında diğer dillerde net karşılığı olmayan çok ağır keder ifadesi olan toská kelimesinden bahsettim. toská kelimesinin sadece şehirden çıkabileceğine inanan beri gelsin!
rus yazarlar köylü depresyonunu öyle bir tasvir eder ki, insan olduğuna bile utanırsın, bırak olup olmamasını...
bunun yanında sadece benim babamın köyündeki depresyon seviyesi ülkenin depresyon seviyesini maximuma çıkaracak seviyede, dinlediğim anılardan şahit olduğum kadarıyla. şahit olunan en büyük yalan "köyde büyüyen insanda ne sinir oluyor ne stres." daha bundan 3 ay önce 3 çocuklu adam(annemin çocukluk komşusu) av tüfeği ile intihar etti aldığımız haberde. herkes arkasından "mezar kabul etmeyecek" diyor. diğer yandan köylerde taciz tecavüz, baskı zorbalık seviyesini bilmeyen bu konunun yabancısı tipler "ay ne güzel ayakları toprağa basıyor işte ne dert ne tasa akşama kadar doğa ile baş başasın"
buralara sanki yaşamış ve görmüş gibi tanım girmeden önce bir araştırın soruşturun. sadece benim ve arkadaşlarımın köyleri(güneydoğu anadolu-doğu anadolu-karadeniz-doğu rusya-güney rusya-doğu ukrayna)de dahil yaşanmış binlerce olay var. aklınız hayaliniz almaz. gerçi anlatsan ne olur ki? siz ona da "yok canım o sadece fransız ağır dram sinemasında olur" dersiniz.
siz bir kadının ahırda defalarca tecavüze uğradıktan sonra kendini öldürmesini, adamın gözü önünde karısının tecavüze uğramasını, taşradaki genç süt beyazı tenli rus kızının 14 yaşında zevk için tecavüze uğramasını, köydeki büyük göğüslü rus kızın akrabaları ve köylüleri tarafından baskı altına alınmasını, rus genç erkeklerinin daha küçük yaşlarda sevdiği kızların şehirden gelen adamlar tarafından satın alınmasını, satın alan adamların o erkeklerin gözü önünde şov yapmasıno vs. duymadığınız bilmediğiniz için ya da suç ve ceza son bölümünde adını şimdi hatırlamadığım ama google yardımı ile tekrar hatırladığım svidrigaylov karakterinin yaptığı (bir genç kızı adeta satın alıyordu pahalı hediyeler alıp) bir şey zannettiğiniz için, "ay ayaklarımız toprağa değiyür çok tatlııı" deyip birbirinizi beğeni manyağı yapıyorsunuz. nasılsa burası forum, nasılsa burası sözlük değil size göre anasını satayım...
şehir hayatı bir elif şafak kitabı, taşra hayatı bir külliyattır, sefiller'dir.
kafanızdaki safsataları ya da anlık patlamaları gerçekmiş gibi kabul etmemek lazım. hayata kendi gözünüzden değil yaşamış insanların da gözünden bakmayı öğrenin. her düşünceniz doğru olmak zorunda değil.
"köylülerin depresyona girmemesi" nasıl rezil bir düşüncedir ? başlığı açan arkadaşa demiyorum bunu. böyle düşünen milyonlarca insan var dünyada, sadece türkiye'de değil. cam fanusun arkasında bir dünya oluşturmuşlar kendilerine, rahat rahat yaşıyorlar. olağanüstü olaylar onlara gerçekten sadece kitaplarda olacak olağanüstü olaylar olarak geldiği için böyle rahat rahat konuşuyorlar.
haydi bırak dünya genelini, anadolu irfanı diye içi dopdolu bir olay var bu ülkede. daha bunun bir de dünya geneli var...
not: daha yeni, çok uzun zaman geçmesi üzerinden, toská başlığında diğer dillerde net karşılığı olmayan çok ağır keder ifadesi olan toská kelimesinden bahsettim. toská kelimesinin sadece şehirden çıkabileceğine inanan beri gelsin!
devamını gör...
38.
depresyona girmeyiz biz evet, sadece içimize öküz oturur, o da kalkar bi süre sonra.
devamını gör...
39.
hayatla yarışı olanlar depresyona girerler. bu yüzden metropoller emdi ruhumuzu. acı.
devamını gör...
40.
depresyonunuz bordo bereliyse sizi bulur. köy şehir dinlemez.
devamını gör...