köylülerin depresyona girmemesi

dünyadan haberleri yok ki girsinler. anca malum partiye oy basıp öküz gibi yaşamaya devam ederler.

sanırım bütün köyleri yaz dizilerindeki küçük tatlı yeşil ege köyleri gibi sanıyorsunuz sayın yazarlar. evet hatta köylüler sabah pencerelerinin renkli panjurlarını açıp gerinerek güneşi selamlıyorlar ve bu yüzden hiç depresyona girmiyorlar. ne kadar tatlış bir dünya. ama gerçek şu ki çoğu cidden sorunlu ve yozlaşmış insanlar. psikolojik hastalıkları da depresyonla sınırlı kalmıyor maalesef.

ben aslında tam aksine, izole kalmaktan kaynaklı daha fazla psikolojik problem geliştirdiklerini düşünüyorum. insanın sabahtan akşama kadar yaşadığı hayat sınırlı ve her gün aynı olursa, kişi belirli bir noktadan sonra içinde olduğu sarmaldan kaynaklı boşluğa düşer ve kendisine yeni eğlenceler arar. işte tam bu nokta bütün suçların ve psikolojik problemlerin ortaya çıktığı noktadır.

bakın köylerde tecavüz, ensest ilişki, çocuk yaşta evlendirilme vakaları daha fazladır. sizce neden?

genelde sahip olduklarının kıymetini bilen insanlar oldukları için depresyona girmeleri gerekmediğini düşünen insanlardır. bizden daha sağlıklılar. bizden daha çalışkanlar. onlar üretmese bizim halimiz nece olurdu..

küçük yer , yanlış anlarlar hep ondan.

onların hayatı iş hayatından ibaret olduğu için olabilir. kendilerine ayırdıkları vakit çoğu zaman sadece uykudayken oluyordu çünkü.
aksatılmayaya çalışılan düzenleri var. daha doğrusu aksamamak zorunda. çünkü o kadar iş var ki bir de aksarsa altından kalkılması süründürecek hâle gelir.
sonrasında gelecek kaygıları yoktur veya günümüzden bir haberlerdir, sosyallikleri işlerden dolayı az çok. bu aslında günümüzde dezavantajdan çok avantaj. sebebi de tek kitabın çokça insandan daha dolu olması.
köy hayatından nefret edip 12-15 yıl tam ilkel köy hayatında yaşamış ve yaşarken ( o kadar işle ve ağır işle birlikte) 5-7 yıl 14 kişiye 2 kişi ile bakan birini tanıyorum. ağır hastayken bile "iş var iş, kalk yap." diyen şerefsizleri de.
köy hayatı sevilse bile şartlar ve o insanlardan dolayı nefret edilirdi. depresyona değil ihtihara sürüklerdi, bilmediğiniz ya da doğru düzgün görmediğiniz olaylar hakkında kesin konuşma cüretini nasıl kendinizde bulduğunuza şaşıyorum.
köylüler depresyonu da pek bilmez ama ihtiharları çok iyi bilirler. boş algıya gireceğinize o boşluğu dolduracak şeyler öğrenmeye mi baksanız acaba? gözümde deniz yıldızı gibisiniz...

kafayı sanal mecralarla bozmadıkları içindir. trip mi atsın sizler gibi?

oy tercihleri yönünden değerlendirirseniz, durum pek öyle değil: bırak depresyonu doğrudan cinnet eğilimindeler gibi.. ağzına ampul sokup mahrem mahal kıllığıyla övünen hüüloouğğh tipleri hatırlayın. kürtajcı sülüman emmi kentli miieayyah..!!

çünkü depresyon entellektüellerin başarısızlık avuntusu “ dinlenme, kaçamak adı altında”

doğa ile içi içe olma, sosyalliğin yüksek olması, şehire oranla suç potansiyelinin düşük olması gibi faktörler bu durumu etkilemektedir.

köylü depresyona girince “deli.” derler çünkü. yani köylüler de depresyona girer sadece ismi depresyon olmaz.

çünkü sürekli birbirlerini tokmaklamakla meşguller.
müge anlı ile hardcore'dan takip ediyoruz.

(bkz: eşeklerin mutlu olmaması) *

hepsi demeyelim de bir çoğunun alternatifsiz bir geleceğe sahip olması. doğarsın büyürsün köyden iki yaşıtınla fingirder olmadık biriyle evlenirsin. *sonra tarla tv çocuk futbol kahve varsa tarihi eser kovalamaca bolca sığ dedikodu kardeşlerle mal kavgası torun torba kapanış.
küçük bir kısmı ise bu zinciri kırar aha onlar depresyona girer işte ne öteki büyük köye aitsindir ne de kendi köyüne varoluşsal sancılar falan filan derken bir sonraki neslini az öteye itebilirse ne ala

yanlış tespit. köylüler de depresyona girer, hatta etrafta yardımcı olacak kimse olmadığı için depresyonun dibine girerler !!

sadece fonksiyonal olarak fonksiyonlarına "zorunlu olarak" devam ederler... şahıs fonksiyonu yerine getirememeyi, depresyona girmemek olaran anlamışsa, yanlış anlamış !!

zaten psikoloji genelde türkleri aşan bir konudur. türkler öyle komplike konuları anlamazlar, kafaları basmaz, olayı kolaylaştırmaya çalışırlar ... hep öyledir...bak, burda da öyle !!;;)) adam üşenmemiş "başlık" açmış;;))... kendince "depresyon diye bişey yoktur" demeye getiriyo;;))

ışte, kendin gör, türklerin insanı aşağılayan görüş ve düşüncelerini...

çeşme başında yaşanan tatlı flört heyecanı. sısıs

depresyona girecek zamanları mı var?

fiziksel yorgunluk zihinsel yorgunluğun önüne geçiyordur. yatağa girince düşünmek için bile izin vermiyordur o yorgunluk. o sebeple depresyondayken hareket etmek istenmez, çıkmak için de hareket etmek gerekir.

onların hayatı depresyon. ay pardon bağ bahçe tarla doğal yaşam nasıl depresyon olsun, bir kasabaya yerleşip organik tarım yapıcan falan filan.

depresyon vardır. aşağılık kompleksi de vardır. alamanya'da türk olmaktan kaynaklı yaşadığı aşağılık kompleksini bastırmak için türkçe bir online toplulukta türkiyeyi/türkiyelileri boklamak gibi bir mesaisi olan ezik alamancılar da vardır. :)