21.
nevşehir'li damat ibrahim paşa'nın saraya sadrazam olmasından sonra, sarayların ve devlete ait yapıların bahçesine dikilmesini sağlayarak meşhur ettiği yumru köklü güzel bir çiçek. nevşehir ilinin resmi ambleminde de yer alır.
devamını gör...
22.
23.
24.
lale... bizdeki adını farsça kökenli olan "lal" (kırmızı) renginden alır. anavatanı; orta asya'nın göçebe türklerine vatan olan soğuk dağlarıdır. avrupa'daki adı tulip, tulipant, tulipa adını nereden aldığını biliyor muydunuz? 1500'lü yıllarda amsterdamlı bir tüccar bu çiçeğe hayran olur. ancak bu çiçeğin izinsiz sağa sola gidişi yasaktır. sadece tahta veya cam sanatıyla yapılan sembolleri hediye edilirdi. amsterdamlı tüccar birgün oturduğu bir mahâlde yoldan geçen bir genci çevirip, sarığına takılı o nadide çiçeğin adını sorar. genç, amsterdamlı tüccarın tamamen yanlış anlaşılmış sorusuna, yanlış bir cevap verir; tülbent. oysa kafasına sarık yaptığı tülbent değil, kulağına iliştirdiği çiçektir merak konusu öğe... amsterdamlı tüccar gizlice söktüğü lale soğanını ticari gemisiyle amsterdam'daki bir arkadaşına şu notla yollar; "dostum bu nadide kök muazzam bir çiçeğin köküdür, adına tulipant denir...."
yine 1570'li yıllarda osmanlı şeyhülislâmı ebu suud efendi laleleri ehlileştirmeye ve farklı renkleri de skalaya sokmaya başlar. renkleri çoğaltmak için ilginç bir yöntem kullanır. bir süre aç bıraktığı su kaplumbağalarını sudan çıkarıp değişik renkte kök boyaların olduğu sandıklara koyar. aç kalan hayvanlar kök boyaları yemeye çalışır. daha sonra aynı kaplumbağaları bu kez lale soğanlarının olduğu başka sandıklara koyar. böylece ağızlarındaki kök boya kalıntıları ve kendilerine has bir kimyaya sahip salyalarıyla ısırdıkları lale soğanlarını aşılamış olurlar ve renk renk laleler ortaya çıkar.
yine 1570'li yıllarda osmanlı şeyhülislâmı ebu suud efendi laleleri ehlileştirmeye ve farklı renkleri de skalaya sokmaya başlar. renkleri çoğaltmak için ilginç bir yöntem kullanır. bir süre aç bıraktığı su kaplumbağalarını sudan çıkarıp değişik renkte kök boyaların olduğu sandıklara koyar. aç kalan hayvanlar kök boyaları yemeye çalışır. daha sonra aynı kaplumbağaları bu kez lale soğanlarının olduğu başka sandıklara koyar. böylece ağızlarındaki kök boya kalıntıları ve kendilerine has bir kimyaya sahip salyalarıyla ısırdıkları lale soğanlarını aşılamış olurlar ve renk renk laleler ortaya çıkar.
devamını gör...
25.
en sevdigim ya. o kadar asil ve tatli duruyor ki. beyaz lalelere asigimmm
devamını gör...