lana del rey

depresyonun vücut bulmuş hali

lust for life underrated bir albümdür

birçok güzel şarkısı vardır ama özellikle west coast insanda güzel hisler uyandırır, insanı başka alemlere uçurur

lana, dark paradise ve salvatore ile kendini aşmıştır bana göre... ikisi de çok iyi şarkılar. çokça amy winehouse esintileri var kendisinde.

ilk başta dinleyip sıkıcı bulduktan bir süre sonra bağımlısı olacagınız şarkıları var. genelde otobüste hüzünlenmek için dinliyorum hsjskhyjwjjx

bu yazımı ride (bkz: https://youtu.be/Py_-3di1yx0) klibinin altına atmıştım ama türkler bulamayacak zaten buraya atayım dedim, lana aşıkları beni anlar.
lana arafta kalmış bir ruh gibi. üzüntüsüne üzüldüğüm birkaç insandan biri. onunkisi büsbütün bir hüzün değil, mutlu olduğuna da inanıyor. işte beni en çok üzen de bu. mutluluğu tanımlayamam, tanımlasam da bu benim mutluluğum olur ama bildiğim bir şey varsa o da insanın doğasına aykırı olan şeye mutluluk demesinin onu içten içe tükettiği. ait olmamak ve kendi kafasındaki mutluluğu insanların yaratacağına inanıp onlara hemen tutunmak; savrulup durduğu bir hayat, cesurca kalıpları yıkıp bunun mutluluk getireceğine inanmak… kimsenin hayatına yanlış diyemem, sadece ruhunun arafta kalışını her gözlerine baktığımda hissediyorum. hüznünden akan bu şarkılar için onu seviyorum, bununla hayatta kalabildiği için ona hayranım. algılayabildiğim kadarıyla acısını, her kulaklarımda yankılandığında onunla beraber taşıyacağım.

kilo aldığı için acımasızca eleştirilen efsane kadın. hayır bir de çoğunlukla eleştirenler hemcinsleri ve bu beni daha çok üzüyor. üstelik manken değil biz onun sesinin hayranları ve muhatapları değil miyiz? ‘kafa yakan bi’ muhabbet’.

mommy filmi, son sahne "born to die" kısmını izlemeden önce benim için o kadar anlam ifade etmeyen sanatçı.

şarkıcı olmasından ötürü "yalnızca kulağımıza hitap ediyor görüntüsü önemli değil" diyenlerden olmasam da bir insanla görüntüsünden ötürü alay etmek, "dana del rey" gibi yakıştırmalar yapmak uygun değildir. eleştirmek bu değildir.
tanım: tarzını ve şarkılarını sevdiğim bu nedenle görüntüsünün değişmesine çok da takılmadığım şarkıcı.

önce lizzy grant adıyla bir albüm çıkarmış, başarısız olan bu çalışmadan sonra şimdiki adıyla tekrar sahne almaya başlamıştır. şarkıları bolca daddy issues barındırır. yayınlanan albümleri sırayla, born to die, ultraviolence, honeymoon, lust for life, norman f*cking rockwell, chemtrails over the country club’tır. hepsi benim bebeklerimdir. dahası youtube’ta belki 200den fazla yayınlanmamış şarkısı mevcuttur. sanılanın aksine genç yaşta evden kaçmamış, zor şeyler yaşamamıştır şarkılarında bahsettiği gibi. aksine varlıklı bir ailenin güzel yetişmiş kızıdır. vintage ruhlu bir insan olduğundan belki de marilyn monroe dönemi hollywood krizleri ilhamıdır.

lana del rey ismini almadan önce may jailer ismiyle sirens ep'sini çıkaran, sparkle jump rope queen mahlasıyla sahnelere çıkan, lizzy grant ismiyle tanınmaya başlayan şarkıcıdır. nickimi almama ilham olmuştur.

summertime sadness ı boşverin. gidin freak ve shades of cool u dinleyin

şarkılarına diyecek bir söz yok -carmen ve diet mountain dew favorimdir özellikle- ancak kendisi aşırı depresif ve problematic biridir.

eskiden çok çok severek dinlediğim, hatta konserine bile gittiğim sanatçı ancak zamanla bendeki etkisini yitirdi neden bilmiyorum. belki tarzı değişti belki de ben değiştim ama hala sesini beğenirim, yalan yok.

putperest olsam oturup tapınacağım kadın. hem sesi hem tarzı hem de enerjisiyle lana dünya tarihine geçecek bir sanatçı.
lana del rey- carmen

drama queeniimm aşığım resmen

kendisi müzik dünyasının melankolik kraliçesidir. şarkılarını ilk kez dinleyen insanlar genelde beğenmezler ama birkaç farklı şarkısı dinlendiğinde ve şarkıların genel konseptine alışıldığında bağımlılık yapar. bence en iyi şarkıları: diet mountain dew, hope is a dangerous thing for a women like me to have, off to the races ve carmen'dir.

ilahtır benim için mxksmxjsmxısn (!)

daddy issues kavramı olmasa ve ben herhangi bir lana del rey albümü dinlesem yine daddy issues sahibi olurdum. kadın tumblr'ın demirbaşıydı o yüzden seven çok sever nefret edende adeta tiksinir ,arası yoktur. kısacası aslında gayet iyi müzik yapan ama hayran kitlesi yüzünden abartı görülen sanatçı vakası.ride şarkısı ile kalbimi çalmıştır.

vocali zayıf, canlı performanslarını da başarısız buluyorum. gel gör ki şarkıları müthiş, ses rengi çok güzel. (keşke daha iyi kullanabilse sesini.) farklı bir havası var, bazı şarkıları asla eskimiyor, her dinlediğimde ilk dinlediğimdeki etkiyi bırakıyor. yaptığı müziği cidden çok beğeniyorum. hiçkimsenin fanı değilim, ama eğer olsaydım muhtemelen bu kadının fanı olurdum.