limon çiçeği

kokusu yaşam sevincini artıran çiçek.

dalaman, köyceğiz, ortaca'ya aşık olmuştum bunun yüzünden.

oyuncu sermiyan midyat'a, limon çiçekleri şarkısını yazdıran çiçek türüdür.
şarkıyı mustafa ceceli seslendirmiştir.

ferahlatan şahane kokusu olan, çiçek.
çocukluğum, muazzam kampüsü olan lojmanlarda geçti.
ortalık japonya gibiydi, olmayan çiçek yok gibiydi.
çiçek, dalında güzeldir diyenlerden olmadığım için gördüğüm en güzel çiçeği koparırdım.
hele limon çiçeği zamanı gelmişse...
baharda, bunların yanlarına gül koyup, öğretmenlerimize götürürdük.
ellerimiz mis gibi kokardı.
rengarek, mis gibi kokan bir anım olarak, burda kalsın.
içim açılsın istediğimde, döner bakarım.
hiç bir hakkı saklı değil, dileyen herkes dönüp bakabilir.
hatta okuduktan sonra gözlerinizi kapayın ve o kokuyu hayal edin.
her güzelliği, her an yaşayamayız ama her an güzel şeyler düşünebiliriz.
zihnimiz bize hizmet etmek için var.
onu en güzel şekilde kullanalım.

limon kokar, tıpkı limon ağacının dalları ve yaprakları gibi.

bahar mevsimini bana sevdiren çiçektir. homerosla birlikte ilyadayi yazdığımizda elimizde zeytinyağı vardı. elimize yüzümüze sürer ve limon çiçeklerinin altında bu hikayenin nasil bitirecegimjzj konuşurduk.

iki hikayeci seyyah yanyana olduğunu düşünün. gece boyunca sohbet ederdik.

zaman akti ve gecti. niceleri zamana aktı ve gecti

eskiden, çok eskiden mersin il sınırlarına girdiğiniz anda sizi karşılayan, cennetin kokusu bu olmalı dedirten koku... ne mi oldu? plaza....

dünyanın en güzel çiçeği diyebilir miyiz? kesinlikle....piko... soğuk porselenmiş bu....

çok tatlı bir kokusu vardır.

her çiçekten bal alırım; nar çiçeği, iğde çiçeği, mor salkım, papatya, manolya, nergis, gül ama ille de limon çiçeği.

*

mart nisan aylarında adana'yı ve diğer akdeniz şehirlerini kokusuyla büyüleyen çiçektir. genel olarak narenciye çiçekleri benzer kokar.diğer çiçeklere nazaran daha hoş bir kokusu vardır ve huzur verir.
akşamına da akşam sefası bitkisi açınca harika kokuyor etraf.

böyle bir ankara oyun havası var. bu kadar ankaralı olduğum için utandım bir an, tşk.

rahmetli oğuz yılmaz repertuarından nadide bir eser efenim, limon çiçeğim, doldur içeyim, söylesene sendeeeeeen nasıl geçeyimmmmm gibisinden deruni anlamlar ihtiva etmekte.

off beni mahvediyor. bizim buralarda limon ağacı pek yoktur. bizim köyde zaten hiç olmazdı. kışın 2 metre kar oluyor çünkü. neyse efendim. bu sene güzel bir terasa kavuşunca bir hayalimi daha gerçekleştirdim. bir ağaç aldım. ölmedi şükürler olsun. bir sürü yaprak verdi. bir de çiçek açtı. ayy o ne güzel kokuymuş. biz yaşamıyormuşuz meğer. güneş çıktıkça buram buram kokuyor. elimde kahve, elimde kindle şu an keyiften dört köşeyim. biri de poğaça pişiriyor. k9 burnum onun da kokusunu alıyor evet. bahar ne güzel şey. hava hep bu sıcaklıkta kalsa ne güzel olur. keşke bu limon çiçekleri hiç solmasa. ağaçtan maksimum verimi aldım gibi. sen limon vermesen de olur kardeş. sen bana dünyaları verdin.


hele şuna bakın hele. yicem seni. minnacıcık ama nasıl kokuyor. kız, şapşal. aferin sana.