1.
özellikle altay özerk bölgesinde yapılan kazılarda ortaya çıkmış maddi gerçek. pek çok bölgede yapılan kazılar göktürk savaşçılarının atları ve ant kadehleriyle gömüldüklerini gözler önüne sermektedir. tabi bunun tengri inancının bir sonucu olduğunu belirtmekte fayda var. netice olarak bu savaşçıları atlarının gök aleme taşıyacağına inanılır, güven ve huzur içerisinde yolculuk yapmaları istenirdi. aynı zamanda mezarlardaki ant kadehleri ile ilgili de şu söylenebilir; atalarımız sonsuz hayata şerefe diyorlarmış tabiri caizse. bu definlerde kadın erkek ayrımı gözetilmemiştir. misal ukok platosunda yapılan kazılarda bir göktürk mezarında kadın iskeleti, atıyla birlikte ortaya çıkarılmıştır. at koşum takımları dahi mezarın içerisinde yer almıştır. buna benzer yığınla örnek zaten altay coğrafyasında görülmekte. ruslar sağ olsunlar (!) bizim için kazıyorlar oraları ve kadim kültürümüze dair buluntular onlar tarafından ortaya çıkarılıyor. atalarımızın yaptığı kaya resimleri ve savaş tasvirlerini vesaire onlar sayesinde öğrenmiş oluyoruz.
şöyle urok platosundaki kazılardan bir fotoğraf koyalım. malum bizim sözlükte görsel mühim *

kamların bu tarz definlerde at başlı değnek kullanarak esrimeye geçtiklerinden bahsediliyor. tabi atla defin ile ilgili bazı boylar arasında farklılar var ama genel olarak savaşçının ölümü ile birlikte atının da boynunun kırılarak öldürüldüğü gibi genelleme hastalığı var bizim bazı okur yazarlarda. o çok önceki dönem uygulamalarından birisi. bazı boylarda devam etmiş. bazı boylar bu uygulamayı terk etmiş. sonraki dönemlerde eğer savaşçı atı ile birlikte ölmemişse genelde atın kuyruğu kesilip savaşçının mezarının başına dikilirmiş. eğer tam tersi olmuş savaşçı yaşarken atı ölmüşse yine atının kuyruğu kesilip, yeni atın boynuna takılırmış. böylece hem savaşçı yoldaşının anısını yanında taşıdığı gibi yeni atına da yoldaşının yol göstereceği ve kendilerine koruyacağı inancına sahipmiş.
bu kültürün türklerde 20. yüzyılın başlarına kadar sürdüğünü görüyoruz. özellikle altay türkleri atları ve muhtelif eşyaları ile birlikte gömülmeye ve mezarın üzerinde taş kubbeli kurgan yapma geleneğine devam etmişler. *
esasen bu konuyla ilgili çok daha uzun yazılıp çizilir. türklerde at ongunu ile birleştirilip gayet güzel şeyler çıkarılır da çok da uzatmanın lüzumu yok. kabaca böyle.
at türk'ün kanadıdır deyip bitirelim *
şöyle urok platosundaki kazılardan bir fotoğraf koyalım. malum bizim sözlükte görsel mühim *

kamların bu tarz definlerde at başlı değnek kullanarak esrimeye geçtiklerinden bahsediliyor. tabi atla defin ile ilgili bazı boylar arasında farklılar var ama genel olarak savaşçının ölümü ile birlikte atının da boynunun kırılarak öldürüldüğü gibi genelleme hastalığı var bizim bazı okur yazarlarda. o çok önceki dönem uygulamalarından birisi. bazı boylarda devam etmiş. bazı boylar bu uygulamayı terk etmiş. sonraki dönemlerde eğer savaşçı atı ile birlikte ölmemişse genelde atın kuyruğu kesilip savaşçının mezarının başına dikilirmiş. eğer tam tersi olmuş savaşçı yaşarken atı ölmüşse yine atının kuyruğu kesilip, yeni atın boynuna takılırmış. böylece hem savaşçı yoldaşının anısını yanında taşıdığı gibi yeni atına da yoldaşının yol göstereceği ve kendilerine koruyacağı inancına sahipmiş.
bu kültürün türklerde 20. yüzyılın başlarına kadar sürdüğünü görüyoruz. özellikle altay türkleri atları ve muhtelif eşyaları ile birlikte gömülmeye ve mezarın üzerinde taş kubbeli kurgan yapma geleneğine devam etmişler. *
esasen bu konuyla ilgili çok daha uzun yazılıp çizilir. türklerde at ongunu ile birleştirilip gayet güzel şeyler çıkarılır da çok da uzatmanın lüzumu yok. kabaca böyle.
at türk'ün kanadıdır deyip bitirelim *
devamını gör...