1.
arjantin'li şarkıcıdır. şarkılarını arasında en ünlüsü gracias a la vida adlı parçasıdır.
devamını gör...
2.
arjantin'in ve politik latin müziklerinin önemli kadın sanatçılarındandır.
1934'te başlayan koca çınarın yaşamı, sahnede gözaltılardan hapishanelerde işkencelere, sürgünlere, kendi ülkesinde yasaklanmalara kadar mücadeleyle geçmiştir.
kendisine ilk olarak 90'ların sonundaki red songs toplama albümlerinde denk gelmiş, değişik ses rengi ve yorumuyla dikkatimi çekmişti. bir victor heredia şarkısı olan todavia cantamosu sadece bir vurmalı çalgı eşliğinde ve güçlü sesiyle müthiş yorumlamıştır.
kendisine kadar geleneksel formlarda devam eden tango ezgileri ağırlıklı arjantin müziklerine, çağdaş müzik formları kazandırmış, kültürünün ve dilinin dünyaya açılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. bir taraftan sanatını icra ederken öte yandan ülkesindeki cunta dönemlerinde, gerek aktivistliği gerek sesiyle, teslimiyet yerine mücadele edenlerin sembolü oluyordu.
güçlü sesindeki içtenlik ve duygu ise bir esinti, bir gün batımı kadar doğal ve insanı kuşatan cinstendir.
2009'daki vefatı öncesinde, yine bir başka müzik dehası ve birçok kült filmin müziklerinden tanıdığımız gustavo santaolalla ile ortak bir proje hazırlığındayken ne yazık ki ömrü buna vefa etmemiştir.
bu iki dev ismin ortaklığından ortaya çıkacacak muhteşem çalışmadan mahrum kalsak da ardında bıraktığı kütüphane arşivi gibi 50'nin üzerindeki albüm, bu boşluğu fazlasıyla dolduracaktır.
kendisinin en sevdiğim parçasını da anısına saygı niyetine bırakalım buraya.
"inanmasaydım bülbülün gırtlağından çıkan deliliğe,
tepelerde uğultu ve korkunun gizlendiğine,
dengeye, dengenin nedenine, hezeyana inanmasaydım,
umuda inanmasaydım,
ne olurdu ki? "
1934'te başlayan koca çınarın yaşamı, sahnede gözaltılardan hapishanelerde işkencelere, sürgünlere, kendi ülkesinde yasaklanmalara kadar mücadeleyle geçmiştir.
kendisine ilk olarak 90'ların sonundaki red songs toplama albümlerinde denk gelmiş, değişik ses rengi ve yorumuyla dikkatimi çekmişti. bir victor heredia şarkısı olan todavia cantamosu sadece bir vurmalı çalgı eşliğinde ve güçlü sesiyle müthiş yorumlamıştır.
kendisine kadar geleneksel formlarda devam eden tango ezgileri ağırlıklı arjantin müziklerine, çağdaş müzik formları kazandırmış, kültürünün ve dilinin dünyaya açılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. bir taraftan sanatını icra ederken öte yandan ülkesindeki cunta dönemlerinde, gerek aktivistliği gerek sesiyle, teslimiyet yerine mücadele edenlerin sembolü oluyordu.
güçlü sesindeki içtenlik ve duygu ise bir esinti, bir gün batımı kadar doğal ve insanı kuşatan cinstendir.
2009'daki vefatı öncesinde, yine bir başka müzik dehası ve birçok kült filmin müziklerinden tanıdığımız gustavo santaolalla ile ortak bir proje hazırlığındayken ne yazık ki ömrü buna vefa etmemiştir.
bu iki dev ismin ortaklığından ortaya çıkacacak muhteşem çalışmadan mahrum kalsak da ardında bıraktığı kütüphane arşivi gibi 50'nin üzerindeki albüm, bu boşluğu fazlasıyla dolduracaktır.
kendisinin en sevdiğim parçasını da anısına saygı niyetine bırakalım buraya.
"inanmasaydım bülbülün gırtlağından çıkan deliliğe,
tepelerde uğultu ve korkunun gizlendiğine,
dengeye, dengenin nedenine, hezeyana inanmasaydım,
umuda inanmasaydım,
ne olurdu ki? "
devamını gör...