mini etek özgürlükse eşine giydirir misin sorunsalı

bir kadın bir erkekten neyi giyip giyemeyeceğinin direktifini alıyorsa.. ağır karakter yoksunudur..

“sen kimsin ki birisine bir şey giydiriyorsun?” denmesi gereken durum. nereden buluyorsunuz kendinizde bu haddi yahu? siz ne sanıyorsunuz kendinizi?
özgürlüğü “mini etek” olarak algılamak da ayrı bir problem. be adamlar(bu düşüncede olanlardan bahsediyorum) siz ne zaman bırakacaksınız bizim üstümüzde tahakküm kurmayı? seni benden üstün yapan ne? özgürlüğü benim ne giydiğim üzerinden tanımlama hakkını sana veren kim? sen mini etek giyemeyince özgür olmuyorsun sanki de mini etek giymeyi özgürlük sanıyorsun.
bugünlerde görünce daha da kahroluyorum böyle şeyleri. yeter artık çekidüzen verin kendinize ya. bu cüreti bir sorgulayın. biz kadınlar sokakta yürümekten, iş mülakatına gitmekten, otobüse binmekten korkuyoruz bu ülkede. siz özgürlüğü bizim için oh mini etek giyebiliyorum seviyesinde mi sanıyorsunuz ya cidden?
ister mini giyeriz ister baş örtüsü takarız istersek sütyen giymeyiz. bunlar birbirine zıt şeyler değil, bu seçimler birbirinin tersi değil. ne giyeceğimizin de iznini sizden almayalım bir zahmet.

giydirmem. ben giyiyor muyum? *

şahsen ben kocamın kendine yakıştırdığını giymesi taraftarıyım

valla istemem elalemin, manitin bacaklarına bakıp görsel malzeme yarattıktan sonra bilinçaltında, evde türlü fantezilerine meze çıkarmasını.

yalan yok. ama giyerse de karışmam. mecbur o erkek cehennemine karşı dik durucaz. istersen deli kadir ol yine de bakacaklar lan, kim kaçabilir bundan? kaçamazsın, geriye bu kulvarda tekbir şey kalıyor.

eve dönünce, acısını yatakta çıkartırım. ceza sisteminin en güzel karşılığı sert seks çocuklar. kadınların algı kapasitesi bazen bu şekilde kısa devre yaptırarak çalışıyor.

ne olursa olsun etek giyip giymeme özgürlüğü kadına ve erkeğe aittir. şimdi neden erkeğe diyeceksiniz çünkü lgbti+ bireylerde de etek ve elbise giymek isteyenler var ve bu gayet normal . kadınlara da zaten yani siz kimsiniz ki karışıyorsunuz mini etek giymesine. isteyen istediğini giysin size ne . mini etek giyip gezmekte özgürlük başörtüsü takıp gezmekte. artık bu saçma sapan kalıplardan kurtulun.

giydiririm nokta. hatta belki ben de giyerim zira bu sıcaklarda alt tarafın poşe yumurta kıvamına gelip çılbır olmasındansa alttan püfür püfür esmesi daha sağlıklı olacaktır.

edit: eşinizin ne giydiğine karışıp onu kısıtlıyorsanız özgüveni sıfır bir eziksiniz yabaniler. hem eşinize güvenmiyorsunuz hem de özgüvensizsiniz.

giydirmek mi? bir aşamadık şunları. siz en iyisi mini etekleri kendiniz giyin.

işte insanlar halen bunu tartıştığından gerizekalı.

hem ozgurlukten bahsediyo hem de esinin kiyafetine karisiyo
kardesim once ozgurluk nedir onu bi ogren sonra istersen sen giyersin mini etegi

bazi yazarlarin kafasi da bok cukuruymus gormus olduk

kimse kimsenin sahibi değil kbbakmayin herkesin kendi aklı fikri var herkes istediğini yapacar giyer kimsenin kimseye karışmaya hakkı yok ister eşiniz olsun ister sevgiliniz ister başka bişey bherkesi olduğu gibi kabul etmeyi bilin artık değiştirmeye kalkmayın yeter artık .biz kadınlardan ne istiyorsunuz şu dünya da 3sey olmayacaksın
-agac
-kadin
-cocuk

ben aşırı kıskanç olduğum için giymesini istemem her bakanla kavga edebilirim.

giymese iyi olur.

kocası mini etek giyiyormuş dedirtmem ben kendime.

aşırılık üzerine tarafların yarışa girdiği sorunsaldır.

aşırılıkları açıklıyorum, lincinize de hazırım. sorunsalı açan tarafından mini etek giymenin bir izne bağlanması, ki muhtemelen tek taraflı bir izin bu; erkeğin kadın, kocanın karı üzerinde tahakküm hakkına sahip olduğu anlamına geleceği için bir aşırılıktır. modern ve medeni bir evlilikte kadın ve erkek birbirine denk yetki ve sorumluluğa sahiptir.

ikinci aşırılık da özgürlük tanımının çarpıtılmak istenmesidir. vücudunun daha çok bölümünü göstermek özgürlük değildir, lakin vücudunun istediğin, beğendiğin kadar bölümünü gösterme kararının sana kalması, toplumdan bu yüzden baskı görmeyecek olmak özgürlüktür.

işin linç kısmına gelelim. buraya kadar beğendiğiniz görüşlerin aynısı çünkü. şimdi sorunsala kızan ve karşıt görüş bildiren kitlenin aşırılığını açıklıyorum. bir ilişki, hele de evlilikte, tarafların birbirine hiçbir konuda karışma hakkı yokmuş gibi konuşmak, ya da meselenin özeline ineyim, sosyal hayatta nasıl bir imaj çizeceklerine karışmak gibi bir hakkı olmadığını savunmak bir aşırılıktır. ondan sonra neden uzun ilişkim yok, neden evliliğim sürmüyor? saçmalıyorsunuz da ondan.

eğer hayatınızda biri varsa, onu rahatsız edebilecek davranışlardan kaçınırsınız. sizi mini etekle beğenmiş bile olsa, insan birlikte ortamlara girdikten sonra artık çift olduğunuz için algıda seçiciliğe maruz kalarak ne kadar dikkat çektiğinizi sonradan fark edebilir ve bunu kıskanabilir. kadın açısından örnek vereyim, tanışma döneminde partnerimin çevreye karşı flörtöz tavırlarını fark etmemiş olabilirim ancak birlikte olduğumuzda bu benim üçüncü şahıslara karşı gururumu incitir bir duruma gelebilir ve onu bu konuda uyarabilirim. bunlar ilişkiler içinde doğal gelişen durumlardır ve geçim ehli insanlar bu konuda orta yolu bulurlar.

ilişki içindeyseniz artık bir değil iki kişisinizdir. ben şahsen dışarı gitmek için giyindiğim zaman sevgilimin yorumunu alırım ve iddialı bir şey giydiysem rahatsızlık hissetmesi durumunda kıyafetimi gocunmadan revize ederim. benzer şekilde ben şıkır şıkır giyindiğim bir gün, o da özensiz bir şort tişört giyindiği zaman yanımda eğreti duracağını söyler ve gömlek giyinmesini rica ederim. bu kadar basit işte. bunda problem görecek kadar da aşırıya gitmeyin.

özgürlük kavramının yanlış anlaşıldığı başlık.

istediği şekilde giyinme özgürlüğü söz konusu bireyin kendisine ait bir özgürlüktür. sizin eşi olarak herhangi bir şeye karışma ya da izin verme hakkınız bulunmamaktadır.

hayır bu, erkeklerin eşlerine izin verip vermeme merakı nereden geliyor anlamıyorum. kim sizden niye izin alsın?

bakın şurada anlaşalım. giydirir misin diye bir tabir yok. kim ne isterse istediğini giyer. barbi bebeğe kıyafet giydirmiyorsunuz burada sonuçta insandan bahsediyoruz. eğer "benim dediğimi yapacak, istediğim şeyleri giymeyecek, benim gözetimimde usturuplu giyinecek." diyorsanız da en yakın psikoloğa randevu almanızı görev bilmeniz gerektiğini belirteyim. ha bunu da neden söylediğimi söyleyeyim. çünkü bu tür sözleri söyleyen insanlarımızda öz güvensizlik, saygı konusunda birtakım sıkıntıları oluyor.

ne giyeceğimizi size sormayacağız diyen kadınların alayı sevgilisinden izinsiz su içmeye bile gidemiyor. tabi ortamlarda özgürüz dersin kim nerden bilecek ki panpa.

iskoç erkekleri ilgimi çekmiyor maalesef. istiyorsa giyebilir tabii. (?) minik etek özgürlük ha?? iyiymiş!

sığır gübresi kokan başlıklar..