mola yerlerinin olmazsa olmazı

çay ve çorba.

tuvaletten gelen bok ve sidik kokusu.

üst üste demlenmekten bayatlamış çay ve gecenin soğuğu.

yıkanan otobüs ve onu izleyen dayılar.

pişmaniye.

bıyıklı, göbekli, deri ceketli kel dayılar... güneş gözlükleri de vardır.*

gönül isterdi ki çay diyebileyim ama öyle çayları var ki içmiş olmak için bile içemiyorum o derece
oyumu tuvaletten yana kullanıyorum olmasa olur muydu olmazdı dimi

otobüse binerken kesişilen kızla denk gelmek kimse burda soğukta yıkanan otobüsü izleme mallığını güzellemesin o iğrenç otobüs yolculuğunu güzel kılabilecek tek şey salak otobüs aşkıdır paso aptal anılar geliyo aklıma bugün zaten bi gün balıkesir’e gidiyorum yan ikili koltuğa güzel bi kız denk geldi arada bakış atıyo yandan falan mola oldu gittim restoran bölümüne fix gözleme siparişini yaptım kız gelsin diye de bekliyorum masasına oturucam baktım tak diye geldi kız hemen arkamdan tost söyledi görevli kıza tostun içine marul koyuyo musunuz diye sordu kız da marul nası koyalım tosta diye sordu kız da ne biliyim belki tostu yaptıktan sonra koyarsınız deyince bi sessizlik oldu ve benim için o yolculuğun heyecanı bitti sonra otobüs bozuldu zaten..

bıyıklı,göbekli,deri ceketli kel dayılar.. güneş gözlükleri ve airpodları da vardır.

masaj koltuğu.*

soğuk.

istenilmeden önüne konan çay, parası da cep yakar. olsun der içersiniz, sigara ile keyifli gider. yağmur da yağıyorsa ne ala.

köfte ekmek, gece yolculuğu ise ısınmak için zıplayarak sigara içen vatandaşlar.

sigara içmek için otobüsten uzaklaşıp insanların izlenildiği köşeler.

işerken etrafında vızıldayarak dolanıp su kaynağına yönelen ve pisuvar önünde dans etmeni sağlayan şerefsiz kara sinekler.

havanın soğuk, herşeyin pahalı, ağlayan ve gülen insanların olması.

dilenci?
her yerde var,illa ki orada da vardır.

gece 3 de, tuvalet veznesinde para kesen at hırsızı tip.

kazık fiyatlardır.

buz kestiren soğuğudur.