81.
belgrad'da müzesi vardır. tavsiye edilir. küçük bir müzedir ama yaptığı bir çok icadı görebilirsiniz. bu arada müzeye gitmek isteyenler için kısa bir uyarı yapayım :
müzeye, 2023 yılında, kapıda sıra bekleyerek girdik. bu gerçekten çok can sıkıcıydı, belli saatlerde belli kişi sayısı alıyorlar. canım müze gezmek istedi gidip bakınayım demek yok.
sırpça ve ingilizce olmak üzere farklı gruplar alıyorlar;
diyelim 13:00 da gittiniz ve başlayan bir tur var ama sırpça. isterseniz girebilirsiniz ama ne anlarsınız onu bilemem, kapıda ilk başlayacak ingilizce turu beklemek zorunda kalıyorsunuz :(
edit: giriş ücretli ve nakit verdik. kişi başı 800 sırp dinarı idi.
müzeye, 2023 yılında, kapıda sıra bekleyerek girdik. bu gerçekten çok can sıkıcıydı, belli saatlerde belli kişi sayısı alıyorlar. canım müze gezmek istedi gidip bakınayım demek yok.
sırpça ve ingilizce olmak üzere farklı gruplar alıyorlar;
diyelim 13:00 da gittiniz ve başlayan bir tur var ama sırpça. isterseniz girebilirsiniz ama ne anlarsınız onu bilemem, kapıda ilk başlayacak ingilizce turu beklemek zorunda kalıyorsunuz :(
edit: giriş ücretli ve nakit verdik. kişi başı 800 sırp dinarı idi.
devamını gör...
82.
nikola tesla, 1856-1943 yılları arasında yaşamış sırp asılı amerikalı mucit olup elektiriği ve ampulu icat eden asıl kişidir. nikola tesla'nın doğduğu topraklar, günümüzde hırvatistan sınırları içerisinde kaldığı için hırvat olduğunu iddia eden de vardır fakat kendisi sırp asıllıdır. nikola tesla, tıpkı carl wilhelm scheele gibi saf birisiydi çünkü icadının patentini thomas edison adlı bir sahtekara kaptırdı. nikola tesla, aynı zamanda x ışınlaını ve elektıroniği de icat eden kişidir.*

devamını gör...
83.
nikola tesla ve thomas edison’un ilişkisi, bilim tarihinin en ilginç rekabetlerinden biri olarak bilinir. ikisi de inanılmaz zeki, çalışkan ve yenilikçiydi, ama bir araya geldiklerinde ortaya bilimsel bir "aşırı gerilim hattı" çıktı desek yeridir.
tesla, 1884 yılında amerika’ya geldiğinde, büyük hayranlık duyduğu edison’un yanında çalışmak istiyordu. o dönemde edison’un şirketi, doğru akım (dc) sistemini geliştiriyor ve şehirleri bu sistemle aydınlatıyordu. tesla, edison’un laboratuvarında çalışmaya başladı ve burada birçok teknik sorunu çözdü. rivayete göre edison, tesla’ya "bunu başarırsan sana 50.000 dolar veririm" dedi. tesla da deli gibi çalışıp sorunları giderdi ama parasını isteyince edison, "sen amerikan şakalarından anlamıyorsun" deyip geçiştirdi. tesla da "peki ben de istifadan anlayayım" diyerek işi bıraktı.
bu olaydan sonra tesla, alternatif akım (ac) sistemini geliştirmek için çalışmalarına devam etti. o sırada george westinghouse, tesla’nın ac teknolojisinin geleceğin enerjisi olduğuna inanıyordu ve ona yatırım yaptı. işte burada "akım savaşları" başladı. edison, ac’nin tehlikeli olduğunu kanıtlamak için hayvanlar üzerinde deneyler yaptı ve hatta ilk elektrikli sandalyenin ac ile çalışmasını sağlayarak olayı tam bir kara propaganda seviyesine taşıdı. bugün olsa twitter’da #edisonçıldırtıyor diye trend olurdu.
ama kaderin cilvesine bakın ki, tesla’nın ac sistemini kullanan niagara şelalesi hidroelektrik santrali açıldığında edison’un şirketi de bu sistemin başarısını kabul etmek zorunda kaldı. yani, edison yıllarca ac’ye karşı savaş açtı ama sonunda kendi şirketi bile ac’ye geçti. tesla’nın o anki yüz ifadesini görmek isterdim.
tesla hayatının ilerleyen dönemlerinde maddi sıkıntılar çekti ve birçok buluşunu ticarileştiremedi. edison ise ticari zekası sayesinde büyük bir servet kazandı. ama yıllar sonra insanlar tesla’nın bilim dünyasına katkılarını daha fazla takdir etmeye başladı. bugün sokakta birine "elektriğin mucidi kim?" diye sorsan çoğu "tesla" der. edison’un mezarında ters döndü kesin.
tesla ve edison’un ilişkisi, bilim tarihinin en büyük fikir çatışmalarından biriydi. biri vizyoner bir dâhi, diğeri ise pragmatik bir iş adamıydı. ikisi de kendi yollarında büyük izler bıraktı ama tesla’nın fikirleri, günümüzde teknolojinin temel taşlarından biri olarak parlamaya devam ediyor. ne diyelim, bazen deha, zamanın ötesinde olmanın bedelini ağır öder.
tesla, 1884 yılında amerika’ya geldiğinde, büyük hayranlık duyduğu edison’un yanında çalışmak istiyordu. o dönemde edison’un şirketi, doğru akım (dc) sistemini geliştiriyor ve şehirleri bu sistemle aydınlatıyordu. tesla, edison’un laboratuvarında çalışmaya başladı ve burada birçok teknik sorunu çözdü. rivayete göre edison, tesla’ya "bunu başarırsan sana 50.000 dolar veririm" dedi. tesla da deli gibi çalışıp sorunları giderdi ama parasını isteyince edison, "sen amerikan şakalarından anlamıyorsun" deyip geçiştirdi. tesla da "peki ben de istifadan anlayayım" diyerek işi bıraktı.
bu olaydan sonra tesla, alternatif akım (ac) sistemini geliştirmek için çalışmalarına devam etti. o sırada george westinghouse, tesla’nın ac teknolojisinin geleceğin enerjisi olduğuna inanıyordu ve ona yatırım yaptı. işte burada "akım savaşları" başladı. edison, ac’nin tehlikeli olduğunu kanıtlamak için hayvanlar üzerinde deneyler yaptı ve hatta ilk elektrikli sandalyenin ac ile çalışmasını sağlayarak olayı tam bir kara propaganda seviyesine taşıdı. bugün olsa twitter’da #edisonçıldırtıyor diye trend olurdu.
ama kaderin cilvesine bakın ki, tesla’nın ac sistemini kullanan niagara şelalesi hidroelektrik santrali açıldığında edison’un şirketi de bu sistemin başarısını kabul etmek zorunda kaldı. yani, edison yıllarca ac’ye karşı savaş açtı ama sonunda kendi şirketi bile ac’ye geçti. tesla’nın o anki yüz ifadesini görmek isterdim.
tesla hayatının ilerleyen dönemlerinde maddi sıkıntılar çekti ve birçok buluşunu ticarileştiremedi. edison ise ticari zekası sayesinde büyük bir servet kazandı. ama yıllar sonra insanlar tesla’nın bilim dünyasına katkılarını daha fazla takdir etmeye başladı. bugün sokakta birine "elektriğin mucidi kim?" diye sorsan çoğu "tesla" der. edison’un mezarında ters döndü kesin.
tesla ve edison’un ilişkisi, bilim tarihinin en büyük fikir çatışmalarından biriydi. biri vizyoner bir dâhi, diğeri ise pragmatik bir iş adamıydı. ikisi de kendi yollarında büyük izler bıraktı ama tesla’nın fikirleri, günümüzde teknolojinin temel taşlarından biri olarak parlamaya devam ediyor. ne diyelim, bazen deha, zamanın ötesinde olmanın bedelini ağır öder.
devamını gör...
84.
çağın çok çok ötesinde bir adam, uzaylı falan çıksa şaşırmam o derece. günümüzde kullandığımız bir çok teknolojinin temellerini atmıştır, bugün yaşasaydı neler icat ederdi acaba diye düşünmeden edemiyor insan.
buna rağmen, sebebini anlayamadığım bir şekilde ne lisede ne üniversitede hiçbir derste isminin geçtiğini görmedim bu adamın. değişen bir şey olduğunu da sanmam, ısrarla tesla hakkında bir ders vb verilmiyor okullarda. ne kadar tuhaf değil mi?
buna rağmen, sebebini anlayamadığım bir şekilde ne lisede ne üniversitede hiçbir derste isminin geçtiğini görmedim bu adamın. değişen bir şey olduğunu da sanmam, ısrarla tesla hakkında bir ders vb verilmiyor okullarda. ne kadar tuhaf değil mi?
devamını gör...
85.
sanirsam ampulu veya elektrigi bulmus bilim insani ve mucittir. evet.
devamını gör...
86.
ne ampülü ne de elektriği bulmuştur. şu adamın adını ağzınıza almadan önce bi' destur çekin.
haa unutmadan. hakkı yenmiştir.
haa unutmadan. hakkı yenmiştir.
devamını gör...