normal sözlük’te kankacılık

ne zaman görsem normal sözlükte kıskançlık diye okurum şu başlığı. kankacılık kıskançlık kadar kötü değil. boşverin, kankalansın insanlar.

illa ki gün be gün akışa düşer. ınanisa göre insanlar bir birini favlar oylar nick altı girer birbirini over, sever. buna da kankacilik denmez de ne denir değil mi? değil koççero hiç kankacilik görmemişsin. sözlük emek ister. ver o emeği bak nasıl oluyor kankilitoslar. ama hem tanım girmeye çekin hem başlık açma hem fikir sunma hem eleştiriden kork linç yemeği göze alma sooona de ki bla bla. sen tanımına bak. neden buradasın kanks için mi? yooe. o halde bak işine.

var var yok diyen kankadır.

umurumda olmayandır.
ben tanımımı yazar çıkarım aga. gerisi beni hiç alakadar etmez.*

bunu da kıskanıp duyar kasmazsiniz ya. insanların birbirini seviyor olması, tanımlarını beğendiği için hoş beş sohbetlere giriyor olması hadi bir de nickaltinda birbirlerini göklere çıkarması olsun neden bu kadar kötü geliyor sizlere. kalbiniz mi karardı ? sizene yahu. si ze ne.
ister kanka olurlar ister flört ederler isterse de düşman olurlar. insanların birbiriyle iyi geçiniyor olmasınin sizi rahatsız ediyor oluşu çok da normal bir durum değil. naçizane tavsiyem, bir doktora görünün.

bazen abartılı bir hal alabiliyor o hali itici gerçekten.

knkalar naber...

(bkz: dijital kankacılık)

kankacılık terimi sözlük gibi bir ortamda çok saçma değil mi ya? nereden geliyor bu samimiyet ? ne bileyim burada konuştuğum, muhabbet ettiğim, sevdiğim yazarlar var ama bu kanka olduğumuz anlamına gelmiyor. en samimi olduğum kişiyle bile arada bir sınır var.

oy toplamak için kankacılığa, a yazsam da beğenilsin demek için tanım yazmaya , puan tablosuna oynamak, "kankacılık" değil, onun başka bir adı var da bana kalsın *

çıkarsız takipçinin, menfaat beklenilmeden verilen her oyun kulu köpeği oluruz.

benim henüz hissedemediğim tavır.

yeniyim daha çok, napalım. *

cemaat, hemşehricilik gibi gelenekleri olan bir ülkede normaldir.

mesela küçük bir ilçe kurulur. bir bakarsın onlarca zart derneği zurt derneği kuruluverir. derneğin adı da pek küreseldir: kadının saçını sarıya boyama özgürlüğünü savunanlar derneği. oysa altında yatan tam olarak şu: binlerce yıl öncesinin cemaat mantığı. burada buluşalım, tanışık olalım. ben seni öveyim sen benden alışveriş yap; birimiz sıkışırsa hep beraber ona destek olalım; birimize yan bakana hep beraber vuralım gibi dinamikleri vardır özünde. kadının saçını sarıya boyama özgürlüğünü savunmaya niye koşsun ki yoksa.

toplumların davranış biçimleri eline akıllı telefon tutuşturunca zınk diye değişmez. sosyal medyada aynı motifi görünce şaşırmamak lazım. bir şeyi onaylamasının koşulu "bizden" olması. yermesinin koşulu ise "onlardan" olması.

ek: aynı mantıkla, trollerini sosyal medyada senelerce çalıştıran malum şahsın, platformlar başka gruplaşmalara yol açtığında birden bire sosyal medya tehdittir demesini hatırla. çünkü yeterince güç elde etmiştir kendisi. kankacılığı eleştirdiğinizde kimilerinin ciyak ciyak bağırmalarıyla hayli benziyor aslında. üff biz yeterince kalabalıklaşmışken sıktınız haa!!

çok aşırı abartılan ve suyu çıkmış olan başlıktır. kardeşim ben yazmaktan usandım siz anlamamaktan usanmadınız. bakın sözlüklerde yazarlık yapıyorsanız ve bir ortama giriyorsanız illa ki sohbet ettiğiniz veya destekçiniz olan yazarlar olacaktır. tamam, kimse kimseyi sevmek zorunda değildir fakat herkes herkese de saygı duymak zorundadır ya.

neden her şeyi eleştirme hakkını kendimizde buluyoruz? neden iyi anlaşan insanları çekemiyoruz ve kendimiz asosyal olduğumuz gibi başkalarını da öyle görmek istiyoruz? sosyal medya böyle, anlaşan insan olduğu gibi anlaşamayan insanlar da olacaktır lakin bok atmamak lazım şu aşamada.

kankacılık yapan yapsın, yapmayan da usluca yazsın çıksın, bu kadar basit olay çok da büyütmemek lazım. sözlükten insan kaçırmak için elinizden ne geliyorsa onu yapıyorsunuz halbuki şurada hepimiz gül gibi geçinip gidebiliriz ammaaaa rahat batıyor millete, illa ortalığı karıştırma adına hamleler yapılıyor. saçmasınız, çok saçmasınız hem de…

elbette insan sevilir, tanım beğenilir ve bazı yazarlar övgüyü sonuna kadar hak eder. mesele kankacilik degil
eleştirilen samimiyet değil,samimiyetsiz samimiyetiniz ama neyse!

bu eleştiriye getirilen karşı eleştiriler hep aynı ad hominem tornasından çıkma. örnekler:

- bu kadar kıskanç olmayın
- insanların birbirini sevmesi size batmamalı
- içiniz kararmış
- kıskançsınız
- bir doktora görünün

insanlar rahatsız çünkü sabah akşam sadece etkileşim için yaladığın yazarların nickaltıyla dolduruyorsun sol frame'i. hadi yine sabahlara kadar öv, yala, kusturmalı yala hatta ama bari, en azından, hiç olmazsa yazarla ilgili bilgi ver. x yazar çok tatlı, çok ponçik, pamuklara sarıp sarmalayasım var diye sabahtan akşama kadar şu iğrenç muhabbeti yaparsan, sabahtan akşama kadar seni itin g.tüne sokmaya devam ederler. b.kunu çıkardınız çünkü.

yalamayın demiyoruz elbette, dm bunun için var. oradan da yalayabilirsin. ha bu yasak mı sözlükte, değil elbette. orada da eleştirimizi sözlüğün sahıbısına yapıyoruz ama kendisi burayı anaokuluna çevirmeye and içtiği için yapacak bir şey yok. bu durum sözlüğü öldürür diyoruz sadece. bu yapıcı eleştirileri dikkate alıp almamak kendi bileceği iş.

gruplaşma hayatımın her alanında vardı. hep o grubun dışında durdum bazen istemeyerek, çoğu kez isteyerek. bu bana soru sorma ve araştırma özelliği kazandırdı. zamanla yalnızlık eğlencem oldu. kimisi bu duruma eziklik dedi kimisi kader dedi. ben doğaya inanıyorum ve doğal karşılıyorum.

yoktur.

tutmamıştır, sökmemiştir. dize getirilmiştir. üstüne binilmiştir. ezilmiştir. yıkılmıştır, parçalarına ayrılmıştır.

destek olan herkesten allah bin kere razı olsun. müsamaha gösterilemez!

sanırım bı tane kankam var. ama hiç ne artiniyunu gördük ne favorisini. neyse yogunmus bu aralar şu an laf etmiyorum.

ooooofffffffffffff yetti artık! bıktık birader bıktık.

t: bıktığımız.

burdaki bazı insanların birbiriyle iyi anlaşan yazarlar görünce onlara taktiği lakaptir. yaşasın kankacilik. vuuhuuu.