normal sözlük'ten sonra ekşi sözlük'e girince hissedilenler

eskiden günde en az 4-5 saatimi geçirirdim ekşi sözlük’de, şimdi artık 5 dakika bile durmuyorum. hızlıca gündeme bakıp, mesaj gönderenlere cevap atıp, dostlarla merhabalaşıp buraya geliyorum.

burası, kafa olarak da sözlük olarak da daha kaliteli buna eminim. o eskilerden kalan amatör ruh, saygı, sevgi, naiflik burada var. ekşi’nin o iğrenç meta kokan havası yok. paranın kullarıyla “gerçek yazarlar” arasında bir fark olmalıydı. işte o fark kafa sözlük’tür.

sorunun cevabına gelince; kafa sözlük’ten sonra ekşi’ye girdiğimde kendimi bok çukuruna girmişim gibi hissediyorum resmen.

bilmeyen için not: parasını vermek karşılığında istediğiniz başlığı açtırabiliyorsunuz orada. o yüzden, mesela çocuk ve hayvan tecavüzcülerini savunan, onları haklı bulan tipler orada rahatlıkla o iğrenç başlıkları açıp, entryleri girebiliyor. ucuz sanatçımsı kişilerin boktan reklamları, kalitesiz ürünlerin sahte tezgahları, akepe güzellemeleri, cinsiyetçi başlıklar vb. de cabası.

aldatma hissi.
ekşi sözlük ex sevgili gibi oldu artık en son 1 temmuzda girdim.
appi telefonumdan dahi sildim o kadar uzağım artık,
2 yıldır çaylaktım binlerce tanım girdim, sildim ama artık saldım yazar olamadım çünkü.

küçük bir kasabadan metropole gitmiş gibi oluyor.

sözlük meselesi olunca her nedense eksi inci ya da diğerleri pek farketmiyor gibi. bir üst tabaka işin ekmeğini yiyor. geri kalan debelenip duruyor hissi yaratiyordu. sahalara kafa sozlukle geri dönme fikrimi sevdim. burada benzer bir mevzu olursa bilemem tabi. şimdilik güzel eğlenceli.

yazıcıdan çok okuyucu olduğum sözlükler arası portalda hissedilenlerdir. her gün istisnasız ekşi, kafa ve süslü sözlükteki akışı günde birkaç kez kontrol ederim. süslüde korkunç bir klavye delikanlılığı var resmen kız kavgası. birbirlerine saldırıp duruyorlar ama influencer tayfası hakkında yazdıklarını hep doğru bulurum. ürün falan alacaksanız link kaydırmak yerine süslü akışına dalın, gerçek yorumlar görürsünüz.
ekşideki cinsiyetçi ve ezikçe başlıklara(mühendislerin o kadar da zeki olmaması yok doktorların parasını hak etmemesi öğretmenler… öğretmenler ne çekti be sizden) kendime işkence etmek için bakarım işe yarıyormuş gibi eksiye falan basarım lol. ama bazen çok kaliteli girdiler de oluyor farklı bakış açıları veya zeka fışkıran laf sokmalar.özellikle deneyimlerini paylaşanlardan çok faydalandığım olmuştur. neredeyse 20 yıldır ekşi sözlük “okurum”.
kafamıza gelirsek hangi bir cafeye gidersin de boştur, sakin sakin oturursun ya öyle bir şey. küfürsüz olmasını çok seviyorum şahsen. hem akış çok canlı değil hem kaliteli. ekşiden bir farkı da z kuşağı oranının bence yüksek olması. bu da girdileri kendime uzak hissetmemle sonuçlanıyor bazen. bu ara cinsiyetçi itici başlıklar da görmeye başladık ama şikayet et butonu niye var?
ulvi fikirlerim bitti.

bir şey hissedilmez. şahsen ben hesabımı sildim, ama ne yalan söyliyim oranın gündemi daha güncel. dolayısıyla sadece gündeme bakıp çıkıyorum. entryler burda.

sakarya'dan istanbula gelmek gibi bir his.

ekşi'de zamanını heba etmiş biri olarak çok net söyleyebilirim ki yazılan tanımlamadaki 'bok çukuru' tabirinde sonuna kadar haklılar. ekşi sözlükte o kadar boş çarlar boş başlıklar var ki. herkes birbirine sallama derdinde, birbirini aşağılama derdinde; insanları gruplaştırmaya çalışmaları mı dersiniz, cinsel açlıklarını bütün entrylerde saçma salak genellemeleriyle aptalca başlıklarıyla gösterenler mi dersiniz (hele bir güruh var ki tek dertleri sevişecek birini bulmak), kendini aydın sanan ama at gözlüğünü takılı unutanlar mı dersiniz, eleştiri yaptığını sanıp bokunu çıkartanlar mı dersiniz... size üç sayfalık saçmalık, iğrençlik sayabilirim ekşi sözlüğe dair. açılan başlıklarda ne akıl var ne mizan, bütün başlıklar saçma salak genelleme ve kalıplara sokma temasında ve enrtylerde tabii ki o doğrultuda ve bu iğrenç bir şey. kutsal bilgi kaynağı ya hani, aydın bir yer ya hani, aylarca bilgi içerikli entry girecek başlık bulamazsınız orada. heh bir de birileriyle insanca sohbet etmek o kadar zor ki çoğunun götü arş-ı âlâda. zaten oranın artık low bir yer olduğunun uzun süredir bilincindeydim ve bir gün kafa sözlüğe denk geldim *.
bir de tanımlardaki şu konuda da haklılar, ekşinin sadece gündemi iyi takip edilebiliyor başka da bir numarası yok benim için artık. (bkz: bombok bir yer)

başlıktaki konuya dönersek de kafa'dan sonra ekşi'ye girmiyorum ki *, ekşi'de bir tur cringe'lenip gündeme bakıp sonra burayı okumaya geliyorum. (bkz: kafa sözlüğün kaliteli ve kafa bir yer olması)
ps: buraların henüz yabancısıyım ama çöziciğim yakında *

bahar veya sonbahar mevsiminde bir tatil ilçesinden istanbul'un yahut ankara'nın karmaşasasına düşmek gibidir.

aman aman nereye geldik bir anda… neresi burası lan? daha demin evdeydim… eve götürün beni…

burda yazar olan çoğu kişinin orda çaylak olması nedeniyle kendini pok gibi hissetmesidir.
tekrar kafa sözlüğe dönerek ekşi sözlüğü kötüleyerek rahatlayabilirler.

ve galiba kafa sözlük "samimiyetiz" övgü yapanlara para dağıtıyor.
kafa sözlük, ekekşiden gelen çaylakların toplama kampı desem bu övgüye parar verirler mi? bilenler aydınlatsın.

hepinizin gidip, çaylak onay sırasına baktığını biliyoruz az sallayın bari.

bomboş hissettim,ve ekşideki hesabımı sildim zaten dün itibariyle.

dürüstçe söylemek istiyorum. amacım ekşi sözlüğü kötülemek veya kötüleyenleri desteklemek değil. övenlere de beğeni vermek hiç değil. ekşi sözlüğün hem eski olması, hem yazar ve talep sayısının çok fazla olması sebebiyle en çok okunan ve dikkat çeken sözlüktür. reklam ve kapital peşinde oldukları için güçlü ve dik görünmektedirler. sahipleri aşırı ilgiden bunalmış durumdalar. yazar olmak isteyen kişiler 2 sene sıra beklerler. neden herkes orada yazmak ister? bana göre her türlü siyasi görüşün hesapsızca paylaşılması, karşıtı oldukları siyasi parti liderlerine ve genel başkanlarına rahatça sövebilme özgürlüklerinin olması, trollerin aşırı prim yapması, küfrün ve hakaretin beğeni alması, ergen yazarların çoğunun sanal aşk ve sevgili peşinde koşması, ben orada yazarım diye hava atan ergen ve genç nüfusun kendine ait bir övünç kaynağı bulması gibi sebepler orasını çekici kılıyor. ancak, bu kaygıları taşımayan, reklamla trollükle işi olmayan, ekşi sözlükte yıllarca beklemek istemeyen, daha seviyeli, daha olgun insanlar ise ''kafa sözlüğü'' tercih ediyorlar. konu bu kadar net.

iostan androide geçmek gibi oluyor.

edit:imla

uzun ve yorucu bir platonik (bkz: çaylak) ilişkiden sonra yeni bir başlangıç yapıyor olmak...

bende oluşan bir his var, o da :
hissizlik hissiyatı.

eksi'de uzun zamandir kullanmadigim bir dorduncu nesil hesabim var. nasil zivanadan ciktiklarini yakinen gordum.

klon sozluklerden uzak duruyordum simdiye dek ama buraya bir bakayim dedim. gercekten salak mi yoksa salak taklidi yaptiklarini anlayamadigim birkac yazar disinda simdilik bir problem yok gibi gorunuyor burasi icin. moderasyonun birkac faulunu gordum ama cok da uzerinde durmamak lazim, herkesin bir yogurt yiyisi var.

orda serefsizin evlatlari binlerce kisinin karsi cikmasina ragmen kafalarina gore onlarca sey yapiyorlar senelerdir. onca reklam almalarina ve gelirleri yazarlarin yazdigi uzerinden, tik uzerinden oldugu halde s*klemiyorlar yazarlari. hadi buranin kanzuk'u da s*klemesin, bir sey demem. her seyi kendi cebinden oduyor adam. resmen onun dukkani. eksi sozluk oyle bir yer degildi, oyle olmamisti ama oyle oldu. cogu yazar da keyfilik yuzunden birakti.

o kadar cok celebrity hatirliyorum ki tas gibi yazan. gittiler ve moderasyon takmadi bile. iki sene bekleyip yazar oluyorsun ne b*ka yariyorsa artik. bildigin copluk oldu resmen. bakin kanzuk'a mesela. lan seninle is yapmaya gelen kadina askinti olup cikmaya baslamak nedir lan? belki de kadin askinti olmusstur, bilemedim. o sulu 'kalbim' entry'leri kadinin? bekleme suresini sallayip yazarlik vermeler? bunun gerizekali 'kalbim' entry'sini sarakaya aldi diye yazar ucurmalar? en son gordugum rezalet buydu eksi'de, daha da yaptilarsa bilmiyorum.

burada kafasozluk gibi nis urunleri onemli buluyorum. canimi sikacak bir sey yaparlarsa ugramam olur biter ama eksi'deki gibi ihanete ugramis hissetmem en azindan.

burdan oraya ara sira gittigimde sadece kufrediyorum durumcu ve ekibine. omurgasiz bir ceteden baska bir sey degiller. biraz oyalanip cikiyorum zaten. saat farki da var. buranin en aktif oldugu zamanda ben calisiyor oluyorum. o yuzden sakin olmasi benim icin avantaj.

‘vay allahsızlar, hep kafa sözlük’ten başlık araklamışlar’ hissiyatı.

ekşi'nin gündemi daha negatif. ne zaman ekşi'ye girsem, mutsuz oluyorum. ülkenin en boktan haberlerini görüyorum. elimden bir şey gelmeyecek şeyleri. sadece sinirlerimin yıprandığıyla kalıyorum.

tamam burası da çiçek böcek değil de, çiçek böcek bölümleri de var.