441.
devamını gör...
442.
ya çizmeyin artık, kıskanıyoruz lan! ya da çizin be, baksana ne güzel çizmişler. sanatçı be hepsi, ne sanatçı sözlüğüz he. böyle hepinizi kuşatıp komünleşesim var bugün sözlük ama orwell hayvan çiftliğini yazmış, yapamıyorum. okuyorum ben de, yazıyorum sonra, dinliyorum ama çizemiyorum ama çizeceğim, hepinizi çatlatacağım lan! bu da böyle bilinsin.
(bkz: bir entryde kaç kişilik bozukluğu)
(bkz: bir entryde kaç kişilik bozukluğu)
devamını gör...
443.
la vita e bella (hayat güzeldir) filminden bir kare.
bu da üniversitede ilk yağlı boya deneyimim..
hey gidi günler...
bu da üniversitede ilk yağlı boya deneyimim..
hey gidi günler...
devamını gör...
444.
2012 yılı, lord of the rings saplantılı bir arkadaşa sürpriz olarak çizip hediye etmiştim. witch king of angmar;
devamını gör...
445.
bu da fotoğraftan değilde imgelemden çalıştığım ilk resmim dostlar. anlaşıldığı üzere ışık ve perspektif gibi dertlerimiz vardı o vakitler.
devamını gör...
446.
iddialı oldupum bir konudur resim yapmak.*
devamını gör...
447.
devamını gör...
448.
devamını gör...
449.
devamını gör...
450.
her ne kadar diğer sözlük yazarlarını küçük düşürmek istemediğim için uzun süre atmasam da başlığın defalarca karşıma çıkması sonucu dayanamayacağım. affedin.
ali sinirli çünkü ali'nin kuponu 90+8'de gol atan tolgay arslan yüzünden yatmış. olay bu.
ali sinirli çünkü ali'nin kuponu 90+8'de gol atan tolgay arslan yüzünden yatmış. olay bu.
devamını gör...
451.
devamını gör...
452.
kişiye özel graffiti çalışması hazırlanır( sadece güzel bayanlar)
devamını gör...
453.
devamını gör...
454.
devamını gör...
455.
devamını gör...
456.
devamını gör...
457.
yeni resimler çizeceğim kendime söz veriyorum. bırakmıştım tekrar başlayacağım.
devamını gör...
458.
bir cuma günü, işten çıkmış onlarca insan gördüm yollarda. arabalarda, tramvayda, bisiklet üzerinde, yaya. her gün aynı saatte aynı yerde olan bi'dolu insan.
dişliler de böyledir ya, dedim içimden, bir saatin dişlileri. bir pil ömrü döner dururlar, her gün aynı saatte aynı yerde.
hayatın ne kadar sıradan olduğunu düşündüm.
beyaz boyalı evime döndüm, normal bir çay demledim, hiçbir özelliği olmayan bir bardağa doldurdum, tadı hiçbir şey gibiydi. tomardan beyaz bir kağıt seçtim, hepsi beyazdı halbuki.
sadece düz çizgiler çizmek istedim, birbirinden farksız, sıradan çizgiler. sonra çektiğim çizgilerin sayısı artmaya başlayınca fark ettim, çizgiler tek başına ne kadar sıradansa bir aradayken o kadar sıradışılardı.
o çizgilerin bir araya gelerek léon ile mathilda'ya nasıl dönüştüğünü de ne siz sorun ne ben söyleyeyim..
ekleme: ulus baker anısına..
sanat ve arzu'yu okumayı bitirdiğimde tarih 12 temmuzu gösteriyordu, ulus baker'in ölüm yıldönümü.. 12 yıl evvel tam da bugün aramızdan ayrıldı diyordu okuduğum yazı.
ben tesadüflere inanan ve onları seven biriyim. sevdiklerimi de sonsuza dek yaşatmak isterim. tam da bu arzuyla kalemimi kağıdımı kaptım ve çizmeye başladım, ama bir farkla: ulus baker her bir çizgi ile benimle oracıkta iken her bir boşluk ile ait olduğu yerde idi.
ve işte yine bir tesadüf, arzuyla sanat biraraya gelmişti.
devamını gör...
459.
çizmedim ama boyadım...
çok da severek yapıyorum bunu...
devamını gör...
460.
devamını gör...