normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
1401.
yazmak için bir sebep..
okumak için bir sebep..
ertesi güne uyanmak için bir sebep..
girişleri, gelişmeleri sonuca bağlamak.
son sözü söylemeden oradan kaybolmak..
nedenler ve tercihlerle boğuşmak.
neyi aradığını bilmemek.
vazgeçip aramamak.
durmak, düşünmek,üşenmek,kaçmak..
nereye gidiyorlar, ne yapıyorlar anlamamak..
sanmak, öfkelenmek, yanılmak..
haklı çıkmak...
tüm karmaşaya rağmen yeni bir güne uyanmak için sebep aramak.
uğraşmak..
uğraşanlara hayranım.
okumak için bir sebep..
ertesi güne uyanmak için bir sebep..
girişleri, gelişmeleri sonuca bağlamak.
son sözü söylemeden oradan kaybolmak..
nedenler ve tercihlerle boğuşmak.
neyi aradığını bilmemek.
vazgeçip aramamak.
durmak, düşünmek,üşenmek,kaçmak..
nereye gidiyorlar, ne yapıyorlar anlamamak..
sanmak, öfkelenmek, yanılmak..
haklı çıkmak...
tüm karmaşaya rağmen yeni bir güne uyanmak için sebep aramak.
uğraşmak..
uğraşanlara hayranım.
devamını gör...
1402.
günlerden bir gün bi kurbağaya rastladım göl kenarında. böyle yeşil yeşil minicik elleri vardı.”na'ber” dedi, “iyi..” dedim. ”sen ne yapıyorsun?” ”ben öküz olmak istiyorum” dedi. ”a-aa ne öküzü?!” dedim. ”tibet öküzü; yak yani, hani var ya..” “ama sen çok ufaksın. nasıl olacaksın ki? yaklar büyük olur.” dedim. “biliyorum” dedi. “bi kitapta okuduydum, varmış böyle kurbağalar.” “evet” dedim, “ama patlamamış mıydı o öküz olayım derken?” “yok hayır patlamadı aslında” dedi. “yaa!” dedim. “nerden biliyorsun peki?” “yahu biliyorum. patlamadı işte o. öküz oldu. ama ben yak olacağım.” “peki tamam?! ama nasıl?” “bak şimdi” dedi. birden balon gibi şişmeye başladı. şişti şişti şişti…aman bi an korktum patlayacak diye! hatta bi ara “dur dur patlayacaksın şimdi!” dedim. “ya bi dur” dedi. “ben çok çalıştım daha önce, biliyorum nasıl olunacağını.” “tamam” dedim. ne yaptığını biliyor gibiydi. bu arada bu, aslan kadar falan oldu, ben yine korktum.. “yaa dedim daha fazla şişme istersen. bak sen aslan ol en iyisi..” dedim. “yok yok” dedi. “ben yak olacağım. ”ben biraz geri çekildim. çünkü iyiden iyiye bu domuz gibi bir şey oldu. patladı patlayacak. habire şişiyor, şiştikçe büyüyor. “ne yaptığını bildiğinden eminsin değil mi?” dedim. “eminim eminim. sus bi söndüreceksin şimdi beni!!” dedi. sonra bu yarı goril yarı timsah, acayibat gibi bir şey oldu. böyle tüylendi ıslak derisi. yaklaştım bu sefer biraz. ”olacak mı ne?” dedim içimden. şöyle bir dokunayım dedim, harbiden böyle tüylek tüylek olmuştu. ürküp geri çekiliyordum ki tam o sırada paaat!!! diye bi tibet öküzü oluverdi gözlerimin önünde! şaşırdım tabii. döndü gitti sonra sevinç içinde. ”yaptım yaptım!!” diye bağırıyordu bir yandan. ”işte bi yak oldum!!!” şaşkınlıktan ağzım açık bakarken, arkasından bağırdım: "peki sen istesen kurbağa olabilir misin bi' daha, eskisi gibi yani?" duymadı bile beni, uzaklaşıp gözden kayboldu...
devamını gör...
1403.
bir nevi yaz(a)mamanın yaz(a)mamaya etkisini yaz(a)mayarak itiraf etmeye yarayan dijital defter, fasilite.
bak yine yaz(a)madım.
bak yine yaz(a)madım.
devamını gör...
1404.
"you wanna know the horrible truth? i can't even remember what she looks like. i only know she was the one thing i ever wanted. someone took her away from me and seven kingdoms couldn't fill the hole she left behind"
devamını gör...
1405.
konuştukça batıyorum, susmayı ödev bellettiklerinden. konuştukça boğazımda kesikler, sustukça kalbimde izler. ben bu devranı döndüremem, ben bu devranın içinde kaybolurum. bak el kadarım, teğet geçtiler beni. küçüldüm kimseler fark etmedi. kimse sarmadı boynumdan, kimse tutmadı kolumdan. kimseler görmedi beni, görenleri de ben kaybettim. ben bu devranı döndüremem, beni anlayın.
devamını gör...
1406.
ha bu sözlük, s*k kafalı japon askerleri ile dolu.
devamını gör...
1407.
bana ne sizden g*t laleleri.
devamını gör...
1408.
1409.
kişisel bir değer atama ya da arama.
ne kadarı gerçek ne kadarı yalan.
battıkça çıkan, açtıkça dolanan.
geçen zaman.
eksilen duygular ve insanlar.
yerine yenisi koyulan.
şarkılar duyguları aktaran.
düşünceler harekete geçiren ya da ket vuran.
kimden ibaret asıl olan.
saydık, sövdük.
değişmedi mi acaba kaybolan?
yeni kayıplarla aramıza eklenen ya da aramızdan sıyrılan.
kibir insanı savuran, yok eden ve kavuran.
kim kimden üstün toprak altında?
üstünde kısa bir yolculuk yaptık. saydık, sevdik.
çektik gittik.
yanlışa düştük, pusuya düştük.
çelme taktık. kıskandık.
yaraladık ve yara aldık.
evvelce yoktuk. gelecekte yoktuk.
evvelde kaldık sayıkladık durduk.
şimdiyi yaşamayı unuttuk.
solduk.
su gibi geldi gönlümüze sevgi.
yeniden yeşerdik.
sevginin iyileştiremediklerini kabul ettik.
yolumuza koyulduk.
son durağa varınca bilinmezlik içinde var olduk.
ne kadarı gerçek ne kadarı yalan.
battıkça çıkan, açtıkça dolanan.
geçen zaman.
eksilen duygular ve insanlar.
yerine yenisi koyulan.
şarkılar duyguları aktaran.
düşünceler harekete geçiren ya da ket vuran.
kimden ibaret asıl olan.
saydık, sövdük.
değişmedi mi acaba kaybolan?
yeni kayıplarla aramıza eklenen ya da aramızdan sıyrılan.
kibir insanı savuran, yok eden ve kavuran.
kim kimden üstün toprak altında?
üstünde kısa bir yolculuk yaptık. saydık, sevdik.
çektik gittik.
yanlışa düştük, pusuya düştük.
çelme taktık. kıskandık.
yaraladık ve yara aldık.
evvelce yoktuk. gelecekte yoktuk.
evvelde kaldık sayıkladık durduk.
şimdiyi yaşamayı unuttuk.
solduk.
su gibi geldi gönlümüze sevgi.
yeniden yeşerdik.
sevginin iyileştiremediklerini kabul ettik.
yolumuza koyulduk.
son durağa varınca bilinmezlik içinde var olduk.
devamını gör...
1410.
üzersen üzülür , kırarsan kırdığın yerden çıt diye ya da duruma göre ''çat'' diye kırılırsın.
böyleyken böyle , kimse için değişmez bu. konuşurken 2 kez düşünüyorsan , davranışlarında 1000 kez düşüneceksin ki sonradan yanıp tutuşma ihtimalini hesaplayasın , ha şuursuzlukta inat ediyorsan e onun da cezasını farklı şekillerde ödersin zaten , son tahlilde iyi ya da kötü ,sonucunu yaşarsın.
böyleyken böyle , kimse için değişmez bu. konuşurken 2 kez düşünüyorsan , davranışlarında 1000 kez düşüneceksin ki sonradan yanıp tutuşma ihtimalini hesaplayasın , ha şuursuzlukta inat ediyorsan e onun da cezasını farklı şekillerde ödersin zaten , son tahlilde iyi ya da kötü ,sonucunu yaşarsın.
devamını gör...
1411.
zaman geriye aksın!*
yazmam için kabataslak kendimden bahsetmem lazım.*annem çok baskın bir karakter ve bu zamana kadar hep onun istediği düzeyde ilerlemiş biriyim.diğer kardeşlere gelince bir laf yok*,en azından bir zorlama yok diyeyim.bana gelince tahammül edilemiyor.lise sonrasında gitmek istemediğim yer için ne kadar ağladığımı ben biliyorum.neyse efendim,bu kardeşler arası kıyas yapmaya devam ederken bir aydınlanma yaşayıp ayaklanma yaptım.bir isyan bir isyan*.en son şunu dediğimi hatırlıyorum."bu zamana kadar senin istediklerin oldu,bir kere de kendi istediğimi yapacağım."*annem bundan sonra bir duruldu.bugün çocuk gelişimi kursundan gelince,ben yine bir atak bekledim laf etsin falan ama o gayet kabullenmiş bir şekilde yumuşaktı.belki de artık vazgeçti ya da uygun zamanı kolluyor bilmiyorum*.
bugünkü dersten öğrendiğim de; çocukluğumun içinden geçmişler be!yoksa bende ne cevherler var.ismek'e adıyorum kendimi cumartesi günü yeni bir kursa daha başlıyorum.sonraaa radyoculuk(kesin doğru değildir) da mı denesem? buradaki radyoya renk kararım*.neyse sertifikamı alır ya başvuru yaparım ya da teklif beklerim.
yazmam için kabataslak kendimden bahsetmem lazım.*annem çok baskın bir karakter ve bu zamana kadar hep onun istediği düzeyde ilerlemiş biriyim.diğer kardeşlere gelince bir laf yok*,en azından bir zorlama yok diyeyim.bana gelince tahammül edilemiyor.lise sonrasında gitmek istemediğim yer için ne kadar ağladığımı ben biliyorum.neyse efendim,bu kardeşler arası kıyas yapmaya devam ederken bir aydınlanma yaşayıp ayaklanma yaptım.bir isyan bir isyan*.en son şunu dediğimi hatırlıyorum."bu zamana kadar senin istediklerin oldu,bir kere de kendi istediğimi yapacağım."*annem bundan sonra bir duruldu.bugün çocuk gelişimi kursundan gelince,ben yine bir atak bekledim laf etsin falan ama o gayet kabullenmiş bir şekilde yumuşaktı.belki de artık vazgeçti ya da uygun zamanı kolluyor bilmiyorum*.
bugünkü dersten öğrendiğim de; çocukluğumun içinden geçmişler be!yoksa bende ne cevherler var.ismek'e adıyorum kendimi cumartesi günü yeni bir kursa daha başlıyorum.sonraaa radyoculuk(kesin doğru değildir) da mı denesem? buradaki radyoya renk kararım*.neyse sertifikamı alır ya başvuru yaparım ya da teklif beklerim.
devamını gör...
1412.
dibe mi batıyoruz, yukarı mı çıkıyoruz belli değil.
devamını gör...
1413.
bitti bugün de... biliyordum bazı şeyleri, özeldi bugün aslında. ama korktum her zamanki gibi, cesaret etmekten korktum, duymak istemeyeceğim gerçeklerden korktum. gerçekler neydi? gerçekler teröristti.
devamını gör...
1414.
istediğim her şeyi yine yazamadığım başlıktır.
devamını gör...
1415.
istemediğim bir şeyi yazmıyorum zaten, benim için işlevsiz bir başlık.
devamını gör...
1416.
tengri teg tengride bolmış türük bilge kagan.
devamını gör...
1417.
yansın yeter deyip bir buçukluk çakmağı verdiğinde gazetelerde yazana göre dört kişi ölmüştü. sebebi çakmak taşının sıkışmasıymış. devlet erkanı gelip baş sağlığı dilemiş.
her gün kültür merkezinin önünde buluştuğumuz insanlar, her gün vakitlerinin boşa geçtiğini düşünerek vicdan azabı çekiyormuş. bir tanesi veda mektubunda belirtmiş, bir tanesi intihar mektubunda, bir tanesi belirtmemiş ama öyle davranıyormuş. bu çirkin eylemleri tetikleyen kişi karakola alınmış. onların sadece ölesi varmış şeklinde bir savunma yapmış. sonrasında serbest bırakılmış.
salıncağı bir tur çevirip yükseltip sallanan çocuk, birdenbire salıncak en tepe noktadayken atlamaya karar vermiş. tanıklar hiçbir etken olmadığını, tamamen birdenbire gerçekleşen bir eylem olduğunu, çocuğun babası çocuktan iki yüz metre ilerideyken hiçbir suçunun olamayacağını belirtmiş mahkemede. tüm park yerli yerindeymiş üstelik. hiperaktivite yazılmış çocuğun ölüm sebebine.
yerde yarı çıplak uzanan adama yaklaştığımızda öldüğünü düşünmüştük. çok yaklaşamamıştık, köpeğimiz bizimleydi çünkü. polisi çağırdığımızda adam canı sıkıldığı için kaldırımda yatmayı tercih ettiğini söyledi. bizi de azarlamış neden polisi çağırdığınız diye. biz bu azarını okuduğumuzda gazetenin üçüncü sayfasında, gece yarısı sokakta yarı çıplak vaziyette yatan şahsın yüz metre ileride kafasına sıktığını okumuştuk. cebinden çıkan mektupta bize olan sitemini görmek şaşırtıcıydı. bizim için hayli yorucu bir geceydi.
her gün kültür merkezinin önünde buluştuğumuz insanlar, her gün vakitlerinin boşa geçtiğini düşünerek vicdan azabı çekiyormuş. bir tanesi veda mektubunda belirtmiş, bir tanesi intihar mektubunda, bir tanesi belirtmemiş ama öyle davranıyormuş. bu çirkin eylemleri tetikleyen kişi karakola alınmış. onların sadece ölesi varmış şeklinde bir savunma yapmış. sonrasında serbest bırakılmış.
salıncağı bir tur çevirip yükseltip sallanan çocuk, birdenbire salıncak en tepe noktadayken atlamaya karar vermiş. tanıklar hiçbir etken olmadığını, tamamen birdenbire gerçekleşen bir eylem olduğunu, çocuğun babası çocuktan iki yüz metre ilerideyken hiçbir suçunun olamayacağını belirtmiş mahkemede. tüm park yerli yerindeymiş üstelik. hiperaktivite yazılmış çocuğun ölüm sebebine.
yerde yarı çıplak uzanan adama yaklaştığımızda öldüğünü düşünmüştük. çok yaklaşamamıştık, köpeğimiz bizimleydi çünkü. polisi çağırdığımızda adam canı sıkıldığı için kaldırımda yatmayı tercih ettiğini söyledi. bizi de azarlamış neden polisi çağırdığınız diye. biz bu azarını okuduğumuzda gazetenin üçüncü sayfasında, gece yarısı sokakta yarı çıplak vaziyette yatan şahsın yüz metre ileride kafasına sıktığını okumuştuk. cebinden çıkan mektupta bize olan sitemini görmek şaşırtıcıydı. bizim için hayli yorucu bir geceydi.
devamını gör...
1418.
karalama defterinde karalar bağladım.
karalama defteri benim için karanlık. çok yazmak isteyip hiç birşey yazamadığım bir başlık bu.
resmen ateş etmeye gelip yazılanları okuyarak sessizce çıkıyorum.
karalama defteri benim için karanlık. çok yazmak isteyip hiç birşey yazamadığım bir başlık bu.
resmen ateş etmeye gelip yazılanları okuyarak sessizce çıkıyorum.
devamını gör...
1419.
kafam karmakarışık, hayatımı yönetmeye çalışıyorum yönetemiyorum. bu benim beceriksizliğim mi? yoksa hayatın beceriksizliği mi?
devamını gör...
1420.
yalnızların sesi duyulmaz
insanı umutlar boğar, açık havada
insanı ailesi terk eder, ulu orta, kalabalıkta
insanı tüketen imkansızlıklar değil
insanı tüketen kolayca kurulan hayallerdir
ve yalnızlık, ailende başlar en çokta
ve ailen, ihanet içinde bulunur bir çocuğa
ve çocuk, o zaman başlar haykırmaya
ve haykırışlar, o zaman sessizleşir
ve sessizlik, seni ele geçirip boğar
onca umut hayatına bir ışık değil
sadece bir anlık inanç getirir
inanç seni en derin mahzenlere çeker
işte o zaman, yalnızların sesi duyulmaz
işte o zaman, ihanet kaldırır seni ayağa
bazen intikam hayat verir ölümün kucağında
bazen ise acıların dostluğunu kavrarsın
işte o zaman hayat birini daha kötü yapar
ama suçlu hiç bir zaman kötüler değildir
suçlu her zaman terk edip gidendir…
bir şeyler karala
insanı umutlar boğar, açık havada
insanı ailesi terk eder, ulu orta, kalabalıkta
insanı tüketen imkansızlıklar değil
insanı tüketen kolayca kurulan hayallerdir
ve yalnızlık, ailende başlar en çokta
ve ailen, ihanet içinde bulunur bir çocuğa
ve çocuk, o zaman başlar haykırmaya
ve haykırışlar, o zaman sessizleşir
ve sessizlik, seni ele geçirip boğar
onca umut hayatına bir ışık değil
sadece bir anlık inanç getirir
inanç seni en derin mahzenlere çeker
işte o zaman, yalnızların sesi duyulmaz
işte o zaman, ihanet kaldırır seni ayağa
bazen intikam hayat verir ölümün kucağında
bazen ise acıların dostluğunu kavrarsın
işte o zaman hayat birini daha kötü yapar
ama suçlu hiç bir zaman kötüler değildir
suçlu her zaman terk edip gidendir…
bir şeyler karala
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2