normal sözlük yönetimine açık çağrı

cinsiyetçi başlıklar
hakaret başlıkları
hayvanlara eziyet güzellemesi yapılan başlıklar
mustafa kemal atatürk’e hakaret başlıkları
herhangi bir dine, inanışa, tanrıya, allaha hakaret(inançsızım)
aktroll başlıkları
gibi daha aklıma gelmeyen b*ktan başlıklara en ge olmazsanız eğer, diğer sözlükler gibi yok olup gideceksiniz.
benim önerim, şikayetim ve ya ne derseniz diyin;
bu tarz başlıkların engellenmesi.
o solcu olduğu için
o sağcı olduğu için
o ateist olduğu için
o müslüman olduğu için
onun boyu kısa olduğu için...vs vs vs dışlanması mı gerekiyor.
bu tanımların dışında tuttuğum aktroll’lere lafım yok. onlar parayla karakterini, kalemini satmış yaşam formları zaten.
özgürce görüşlerini bildiren(saygı-sevgi çerçevesinde) herkes yazmalı, en ufak hakarette, şutlanmalıdır.
aksi taktirde kaybetmeye mahkum bir sözlük olursunuz.
hızlı edit: ayrıca bu başlığı aktroll turnusol’ü olarak da kullanabilirsiniz. birazdan ciyaklamaya başlayacaklardır eminim.

ayrıştırmayın çağrısı yaparken ayrıştıran bir entry okudum. aktroll diye bir oluşumun para karşılığı kalemini sattığı yaşam formu olarak adlandırmış. şimdi hemen sutlanmasını istediği insanlardan farkı kalmayan bu yazarı kendi seslenişi altında uçurmalısınız ona göre.

allahtan dinlemiyorsunuz herkesi.

değilim ama bir insan akp partisine sempati duyabilir. yazdıkları da doğal olarak bu yönde olacaktır. aktroll diye etiketlemek toplumsal ayrışmalara neden olacaktır.

tanım. eleştirirken eleştirilecek hale gelmek.

sizler kaç kişisiniz bilmiyorum ama artık olay çığrından çıkmaya başladı.
kime, neye ceza vereceğimizi de yazarsanız bence tam süper olacaktır.
bende tüm yazarlara açık çağrı yapıyorum!
iletişime açığız ve toplu şekilde kararlar alıp şikayetleri değerlendiriyoruz. kişilerin isteğine göre tanım yazar silmek, cezalandırması yapmıyor, 15 kişi bir işin hakkından gelmeye çalışıyoruz.
bu tür başlıkları açanlar hakkında da iyi düşüncelerimin olmadığını açık şekilde ifade ediyorum.

dostlar, romalılar, pakistanlılar! durun daha geleli bir hafta oldu! hemen iç savaş başladı. moderatörlere tek sözüm; eleştiri ve nefret söylemleri arasında ayrım yapabiliyorsanız sorun yoktur. bakın küfür iğrençtir ama nefret söylemi daha da iğrençtir.
benim imla hatalarım hepsinden de iğrenç. beni uçurun!

teoride kulağa hoş gelen ama uygulamada büyük tartışmalara sebep olacak çağrı. herhangi bir dine, inanışa, tanrıya hakaret nasıl belirlenecek acaba? dine eleştirel bir entri inançlara hakaret sayılır mı mesela? dileyenin allah'ı büyük yazabilmesi bile bir sürü tartışmalara sebep olup şu da büyük yazılsın talepleriyle, ironi başlıklarıyla doldu sözlük. bunun sonu o hakaret bu hakaret diye dinleri, cumhuriyet tarihini ve bilimum bir sürü şeyi daha konuşamadığımız bir sözlüğe gider ki bunlardan piyasada var zaten, bir tanesine daha ihtiyacımız yok.

kendi diliyle, tamamen gönüllülük üzerine yazılan bir mecrada bile kendinin kısıtlanmasını istemek çok acayip bir şey olmalı. yönetimin koyduğu her yeni kural, insanın hayatının kısıtlandığı yeni bir yasaktır.

istediğin şeyler benim de görmek istediğim şeyler. ama tüm bunlar özgürlük kavramına zarar verecek şeylerdir. onların düşüncesinde değilsin, çünkü sen başkasın onlar başka.

senin karşında olan görüşlerin burada olmaması onların olmadığı anlamına gelmez. böyle bir hayat düşlüyorsan her fikre maruz kalabileceğin bu “şeytan” icadını usulca yere bırak ve fanusuna gir. bu tavsiye senin bu isteğinden daha insancıl.

caz yapmayalım. başlık açalım, tanım yapalım denilesi başlık.

böyle başlıkları görünce benjamin bizi oval odaya toplayıp, orta doğu neden karıştı yine diye kızıyor bize. çağrılarınızı, önerilerinizi, fikirlerinizi başlık açmak yerine moderatörlere iletseniz, rahatsız olduğunuz girdileri şikayet etseniz ne güzel olur. ayrıca:
(bkz: #17027)

kimse kimsenin inandığı şeye, ideolojisine vb.... saygı duymak zorunda değil önce bunda anlaşalım bunu kendine saklamak zorunda.

son olarak e ne bekliyordunuz? büyüyen her oluşum bir yerden sonra propaganda için kullanılır.

sınırları kim çiziyor? top kimin topu ise kuralları o belirler. bana göre eleştiri olan bir şey size göre hakaret olabilir ya da tam tersi, şurda bir hafta on gün olmuş şöyle olsun böyle olsun. bu kadar emek sarf edilen mesai harcanan bir platformun emekçileri zaten kendilerine bir yol çizmiştir. kimse yüzde yüz memnun edilemez. benim de var bir kaç eleştirim en yakın zaman da moderatörlere yazacağım kabul ederler ya da etmezler, top onların kuralları onlar koyar, çizgileri onlar belirler, uymassa bana başlarım senin topuna der çeker giderim.solda tanım göreceğime devamlı trip görmeye başladım. işte kaliteyi asıl düşüren bu.

sözlük gayet iyi gidiyor, benim tek sıkıntım şu olur ilerleyen süreçte, oyun ortasında kural değişmesin.

ifade özgürlüğünden habersiz, kendisiyle çelişen enteresan bir yazarın isyanı. kaybetmeye mahkum olursunuz demiş bir de. bu yazarın sözlüğü tehdit etmek ve saçma sapan entry girmek suçlarını işlediği sübut bulunmuştur. bir hafta uzaklaştırma cezasıyla cezalandırılması tüm sözlük yazarları ve yönetimi adına talep ve mütalaa olunur.

herkes dışarı çıktıktan sonra, 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu hazırlanıp yüzeyel temizlik yapılabilinir, diye düşünüyorum. troll vb. enfeksiyon kontrolünde kullanılan etkili yöntemlerinden biridir. sonra da fortumla tazyikli suyla bir güzel yıkayıp çıkarlar. oh mis. *. *

ayristirmalardan uzak duralim derken ayristiran bir milletiz vesselam.

konuya da gelecek olursak, benim sozlukteki butun anlasmazliklari ortadan kaldiracak daha guclu bir onerim var; "es gecmek"... sikayet butonuna basip gormezden gelmek. bu yapildigi zaman ne acilan basliklar, ne yapilan yorumlar zerrece umrunuzda olmaz, garanti veriyorum.

bunun disinda, hepi topu surada bir haftadir sozlukteyim. acilan basliklardan tutun, yapilan yorumlara kadar, elestiricilikte, trollculukte sozum ona diger sozlugun yanina yaklasamaz...ayrica bana gore, tadinda her konu tartisilmali, elestirilmeli, cinsellikte konusulmali, kisilerde elestirilmeli... sagcisini da elestirelim, solcusunu da. siyaset degil hayatimizi, ulkenin gidisatini bu kadar etkilerken susmak neden zaten?allah inancim var, dinim de elestirilsin, inananida ki neden susulmali ki? birilerinin dusuncelerinden neden bu kadar korkuyorsunuz? kufur ve hakaret disinda ti'ye almak hatta alinmak bence gayet keyifli...

bi bilene katılıyorum.
başka yazarlara kalsa güneş çıksa bana şemsiye verin gözüm kamaşıyor isteklerine kadar gider heralde bu konular. kuş uçmaz kervan geçmez fikirler sığınmacı yada muhafazakarlığı din yayar gibi empoze etmek doğru bir fikir değildir. entry'nin altında şikayet et butonu koymuşlar zaten.

etrafınız sarıldı teslim olun

sayın sözlük yöneticileri,sevgili sözlük yazarları ve değerli yoldaşlar;

ben tartarus.1 şubat 2021 tarihinde sözlüğe giriş yaptım. bu sözlüğü ekşide gördüm ve içimde bir umut belirdi. ekşinin kalabalık,sıkışık,abaza ortamından buraya gelince resmen oksijen zehirlenmesi yaşadım. acayip heveslendim çünkü 2 yıldır çaylaklığımın bitmesini beklediğim ekşide sadece 20.000 sıra ilerleyebilmiştim. burda ise 10 entry girdiğim gibi değerlendirmeye alınıp yazar olabilirdim. hemen entryler girmeye başladım. içerde bir kültür oluşumu gördüm ve bu benim umutlarımı tavana çıkardı. ama farkettiğim bir şey vardı. yazarlar çok negatifti. ben de diğer yazarlar gibi uzun uzun yazamadığım için "komik yazar" kalıbına oturmaya çalıştım. kısa ve güldüren entryler girmeye çalıştım. ilk gün böyle geçti. sonra bazı yazarlara ve moderatörlere mesaj atıp ne kadar sürede yazar olabilirim sorusunu sordum. yazarlardan gelen mesajlar beni çok şaşırttı. çünkü ben kaydolmadan sadece bir kaç hafta önce çaylaklık sistemi gelmişti ve yazarlar hiç çaylak olmamıştı. ilk çaylaklardan olmak fena değildi düşününce. moderatörler ise değerlendirmeye alacaklarını söylediler. ben de yazmaya devam ettim ve herhalde bir kaç güne olurum dedim. ama şuan üzerinden 1 hafta geçince bir umutsuzluğa kapıldım. acaba değerlendirme olmadı mı?
yoksa değerlendirme oldu da red mi edildim? peki niye hiç bildirim gelmedi? biliyorum,belki çok iyi bir yazar olamayacağım. belki uzun uzun yorum yazamayacağım. ama fikirlerimi özgürce paylaşmak istediğim platformda kısıtlanmak çok kötü bir şey. çok beğendiğim bir entryi beğenemiyorum."çaylaklar oy kullanamaz!".başlık açmaya çalıştığımda ukde bırakmaya zorlanıyorum."çaylaklar başlık açamaz!".evet,belki bu kurallar trollerin türememesi için ama eğer yazar alımı hızlanmazsa kuralcı izlenimler doğurur. hem benden önceki kullanıcıların çaylak olmadan direk yazar olması hem de benden sadece 1 saat önce hesap açmış kişilerin çoğunu yazar oduğunu keşfetmem benim çok zoruma gitti. burda bir haksızlık yaşandığını düşünmüyorum. buraya ekşideki gibi ezilmiş olarak kalmaktansa,herkese fikirlerimin özgürce ulaşmasını sağlamak için geldim ama her geçen gün ümitlerim azalıyor. her gün kafa sözlüğe girip yazar olduğum bildiriminin gelmesini bekliyorum.

sözlük kullanıcılarına soruyorum.sizce yanlış yaptığım şey ne?

şimdiden yardım edenlere ve küfredenlere teşekkür ediyorum.

bana da bir yazar tarafından 25 tanım girmeme rağmen neden hâlâ çaylak olduğum soruldu. (kendisi çaylaklardan mesaj almıyor bu arada cevap veremedim üzücü) hata yapıp yapmadığımı sordu. ama gel gör ki henüz yeniyim ve neyi yapmamam gerektiği konusunda çok bilgim yok. sahi neden halen çaylağız?

insanların bazen fake hesabım var diye avaz avaz bağırdığı çağrı biçimi