oğlunu kurban eden sağlık çalışanı

inanamadığım durumdur. üstelik bazı yorum yapanların "bence adama büyü yapmışlar ondan kesmiş kesin büyü vardır" diye yazdıklarını gözlerime damla damlata damlata okudum. çünkü canım gözlerim inanamıyordu.

laiklikle hz ibrahimin ne alakası var ulan yazar arkadaşım konuyu nasıl da çarpıtıyorsunuz.. ayrıca çocuk neden karşı çıkmamış diyorsunuz da öyle bir babadan yetişen çocuk sağlıklı düşünemeyebilir ayrıca genetik psikolojik hastalık diye birşey var çocuğun da akli melekeleri yerinde olmayabilir. yoksa değil baban kralı gelse boynunu kestirir misin ?

bugün bu konuyu yeni baba olmuş bir arkadaşla tartıştım. adam şizofren muhtemelen diyorum insan çocuğuna nasıl koyar diyor, olm adam deli diyorum olsun diyor. kerttirmeyin ana baba edebiyatınızı dedim kavga ettik en son.

bizim milletin sorunu bu çok duygusal yaklaşıyoruz herşeye her konuda duygusal davranıp duygusal kararlar alıyoruz. bu adam ciddi biçimde şizofreni şüphesi ile tecrit edilip olay bir süre sonra unutulduğunda üzerine beton dökerek ortadan kaldırılması gerekiyor. din sosuna bulanmış aklı melekeleri yerinde olmayan bir adam atom bombasından daha tehlikelidir. atom bombasının ne olduğu belli en azından bu zevatın ne olduğu ne yapacağı da belli değil. kendi mal olduğu gibi 16 yaşındaki oğlu da mal. bakın bu çocuk olacak yaşı geçmiş bir insan evladı. bu işin savunulacak hiç bir tarafı yok. hiç bir bahane bu olayı normal gösteremez. eğer mantıklı bir açıklama arıyorsanız şapkanızı önünüze koyun bir düşünün ya da bir doktorla görünün.

tanım: bir adet din iman mevzularıyla kafayı yemiş şizofren içeren haber.

kuvvetle muhtemel eski tabiriyle 46'lıktır bu adam.
önce cmk'nın 74. maddesi gereğince bir psikiyatri kliniğinde adli müşahede altına alınır. cezai ehliyetinin olmadığının tespiti sonrasında ise tck'nın 32. maddesi gereğince bir akıl hastanesinin yüksek güvenlikli kliniğine yatırılır. ayrıca bir ceza verilmez.
bu adamın niye delirdiğini bilme imkânımız yok ama oğlunu kesmesinin dinle diyanetle ilgisi yoktur. psikiyatri uzmanları daha iyi bilir, aramamızda varsa onlar yazsın. benim tecrübe ettiğim kadarıyla intihar, cinayet gibi eylemler sağlıklı bir ruh haliyle kolaylıkla gerçekleştirilebilecek eylemler değildir. hele böylesi.

paranoyaklığın zirvesini yaşıyordum zaten, artık ne yapacağım bilmiyorum. benim anlam veremediğim bir nokta da oğlunun karşı çıkmaması. gerçi böyle bir babanın yetiştirdiği çocuk kim bilir neler yaşıyor içinde. nerden baksan çok üzücü, korkunç bir olay.
not: an itibariyle bana da vahiy indi. bu adama müebbet verilmesi gerekiyormuş. bir zahmet yapabilir mi biri acaba? ben biraz uzağımda oraya.

psikolojik sorunları olan bir birey nasıl sağlık çalışanı olabiliyor?
diyelim bu rahatsızlığı sonradan geçirdi.
iş yerinde kimse şikayet etmiyor mu bu adam kafayı sıyırmış korkuyoruz fln.
olacak iş değil.

şizofren bir sağlık memuru..
üstelik muhafazakar bir tutumdaysa çok çok daha tehlikeli, ömür boyu kapatılıp sokağa salınmaması gerek.

psikotik atak geçiren kişidir. vahim olan sağlık kuruluşunda her biri az veya çok sağlık hizmeti veren diğer iş arkadaşlarının, önce canına kıymaya teşebbüs eden bu kişinin gidişatından zerre huylanmamış olmasıdır.

iş arkadaşları sen ben olsak neyse de çalıştığı sağlık kuruluşunda tek bir hekim davranışlarındaki tuhaflığı değerlendirmemiş mi yani...

kan donduran bir kötülük. resmen kanı alıp derin dondurucuya koymuşlar. insanın hiçbir hayvan ile boy ölçüşemeyecek derecede vahşi ve merhametsiz doğası.

şimdi 67 numaralı ilimizde de bir süre yaşadım , detay vermeye de gerek kalmadan şaşırmadım diyebiliyorum halâ.

az biraz psikiyatrik problem, az biraz menzil. konuyla alakalı alakasız bilemem ama sağlık camiası zibil gibi menzilci doldu.

akıl hastasıdır, daha fenası son yıllarda gerek sosyal hayatın içinde gerekse yapılan sokak röportajlarında, tiktokta ve bilimum sosyal mecrada birçok tuhaf, hareketlerini ve söylemlerini anlamlandıramadığımız insanlar goörüyoruz. bu insanların yapmış olduklarına ya gülüyoruz, ya sövüyoruz, ya da onlar adına utanıyoruz. acaba gerçekten farkında mıyız dünya'daki en büyük tehtidin delilik olduğunu ve bir çok ülkede yöneticilerin bile kendileri tarafından seçildiklerini. isterseniz bir düşünün aklınıza ilk gelen birkaç ülkenin devlet başkanını ve taraftar profilini. ideoloji falan yok akıllılar ve deliler var. deliliğe asla alışmayın, kanıksamayın, normalleştirmeyin.

şizofreni denir buna.

tüh peygamberlik kaçtı adamın.

anahtar kelimelerimiz; allah emretti.

nasıl bir insanlığa dönüştük anlamıyorum ,birisi çocuğunu döver, birisi öldürür,birisi dilendirir, birisi geneleve satar ,birisi terk eder artık ebeveyn olabilmek için test yapılsın kanun çıkarılsın akıl sağlığı yerinde olmayan ,durumu olmayan ,cahil insanlar çocuk dünya getiremesin olan çocuğa oluyor ebeveyn değil...