okuyan ve okumayan farkı

okiuyan kişi ozgun fikirler ve konuşma dili geliştirir. okumayan sığ ve kendini düzgün edemeyen sahistir.

bill gates'te okul terk.

okumak okul ile sınırlı değildir. okula devam edemeyip kendince araştırıp okuyan öğrenen kişi gerçek bir okurdur. her üniversiteli, okuyan değildir. ülkemizde üniversiteli cahillerde az denmeyecek kadar çok.

okumayı araştırmak, öğrenmek olarak yorumluyorum. bu durumda okuyanla okumayanın farkı bariz gün gibi ortadadır. okuyan insan düşünebilen insandır. anlayan insandır. empati kurabilir, karşısındakini anlayabilir. okumayan insan ise koskoca bir dünyanın varlığından bile habersizdir.

iş dünyasına atıldığında ya da herhangi bir memuriyet durumunda aradaki fark 120 tl. bazen okumayan bazen okuyan fazla alıyor ama arada belirgin fark sadece prestijli üniversite mezunlarıyla ilkokul mezunları arasında oluşuyor.

okuyan; konuşma şekliyle, yazım yeteneğiyle kendini hemen belli edecek olan insan modelidir.

nitelikli kitaplar okumuyorsa insan, onun okumuş olmasıyla, okumamış olması arasında, hiçbir farkı yoktur. bence

okumak okuldan kasıt ise okumayınız efendim. okullar sisteme köle hazırlamak için, sizi, çok sandığınız küçük paralara çalıştırmak için var olan bir sistemdir.

öyle sağda solda yok şu mezunuyum yok bu mezunuyum diye gezen tiplere bakmayınız. her biri sadece çarkın bir parçası olduğunun farkında bile değil.

okumak bilmek demektir , okumak öğrenmek demektir. okumak diploma sahibi olup birilerinin kölesi olmak onlara para kazandırmak değildir.

okumak isitiyorsanız milyarlarca kaynak mevcut çağımızda. kendi emeğinizle kendinizi yetiştiriniz kendinizi eğitiniz. varsın diploma denen zamazingonuz olmasın.

vasıflı köleler olmayın efendim
sistem sizi kölesi yapamadığı için vasıfsız diyebilir. varsın desinler yeter ki vasıflı köle olmaktansa, vasıfsız hür olun.

her ortamda iki insan da kendini belli eder. kendini yetiştirmiş, nerde konuşması ve susması gerektiğini bilen insanla her söze atlayan sığ bilgisiyle derin konular üzerine kallafi yorumlar yapmaktan çekinmeyen insan arasındaki fark elbette ki gün gibi ortadır. bu fark ise okul okumak ve okumamakla ilgisi olmayan durumdur. tamamen kişinin kendisini yetiştirmesiyle ve geliştirmesiyle ortaya çıkar. bunun örnekleri çokça vardır.

okumayan zengin ise okuyanın emeklerini kiralayabilir. ancak aynı gelir seviyesindeki okuyan ve okumayan arasındaki farklar başkadır.

-kitap okuyor musunuz bay anderson?
+okumuyorum, eksikliğini de hissetmiyorum.
-ama biz hissediyoruz.

ölü ozanlar derneği, 1989

insan beyni bir işle 10. 000 saat uğraşırsa o işi öğreniyormuş. el becerisi gerektiren işleri yaparak öğrenmek gerek ve bu ancak okul ortamında oluyor.

marangozluk gibi değil de tıp gibi düşünün bunu. bu anlamda belli meslekleri icra etmek isteyen okumak durumunda.

kastedilen kitap okumak ya da metin okumaksa, bununla ilgili olarak bir cevap veremem çünkü kitap okumuyorum. eskiden okurdum ama şimdi sadece ödev olanları okuyorum.

okumayan toplum, toplum değildir. okumayınca bilgiyi alamaz, sadece bilgiyi yayar.

sohbetin ilk beş dakikasında hissedilebilen durum. o kadar bağırır

okuyan ve okumayan farkı sadece sohbetin ilk beş dakikasında anlaşılmayacak kadar derin bir sorundur.

okuyan ve okumayan arasındaki farktan ziyade okuduğunu doğru anlayan, hiç okumayıp (kastım entelektüel bir şekilde kitap okumak) hayattan çıkarımları çok doğru ve güzel olan, çok okumuş (günümüz realitesine göre bir dolu klasik okumuş, güncel birçok yazarı takip eden kişi) ama hayatına bunları hiçbir şekilde geçirememiş ve çevresine de olumsuzluktan başka hiçbir katkısı olmamış insanlar olabiliyor ne yazık ki.

dilerim sadece okumuş değil, okuduklarını hayatına çok güzel entegre etmiş insanlarla karşılaşırız hepimiz.

silikon vs cpu.
kömür vs pırlanta
mineral vs aminoasit
pe vs cd disk.

olumsuzluk ekinde gizli.

soldaki okumayan sağdaki okuyan yersen.

biri anadolu keneviri, diğeri super lemon haze.

okuyanın da okumayanın da çoğu konuda fikirleri olabilir onu geçtim çoğu konuda mantıklı fikirleri de olabilir. lakin iş tartışma noktasına geldiğinde okuyan insan üstünlüğü belli edecektir zira okuyan insan bir olaya çeşitli perspektiflerden bakıp değerlendirebilme yetisine sahipken okumayan insan sağdan soldan duydukları, gördükleriyle fikir dünyasını şekillendirir. bu durum da kendini ifade edebilme yeteneğine doğrudan etki eder.