ölen kişinin ardında bıraktığı eşyalar
başlık "bay panda" tarafından 12.04.2024 01:42 tarihinde açılmıştır.
1.
onu hatırlattığı için atılması zordur, genelde saklanır. ölen kişinin ruhunun bir parçası bu eşyalarda kalmıştır sanki.
tabii ki duygusuzca bunları satıp parasını yiyen paragöz evlatlar/torunlar vardır.
tabii ki duygusuzca bunları satıp parasını yiyen paragöz evlatlar/torunlar vardır.
devamını gör...
2.
eşyalara anlam yükleyen biri olmasam da bu dünyadan göçmüş birinin bıraktıklarının hissi çok farklı. senin hayatından çıkan ama hayatta olmaya devam eden birinin eşyaları ile aynı kategoride değil kesinlikle.
hayatımdan çıkarttığım birinin eşyalarını hemen atarım. anıların iyi ya da kötü olduğuna bakmadan atarım. ama bu hayattan göçmüş birinin eşyalarını yavaş yavaş atmaya başlarım. hepsini birden atmak çok rahatsız edici geliyor bana. sanki saygısızlık etmiş gibi. öldüğüne sevinmek ve tüm anıları bir anda yok etmek gibi...
önce en önemsizlerden başlayarak sıra ile yok ederim. anılarını içimde saklasam da eşyaları saklayamam. her an onlarla yaşayamam.
hayatımdan çıkarttığım birinin eşyalarını hemen atarım. anıların iyi ya da kötü olduğuna bakmadan atarım. ama bu hayattan göçmüş birinin eşyalarını yavaş yavaş atmaya başlarım. hepsini birden atmak çok rahatsız edici geliyor bana. sanki saygısızlık etmiş gibi. öldüğüne sevinmek ve tüm anıları bir anda yok etmek gibi...
önce en önemsizlerden başlayarak sıra ile yok ederim. anılarını içimde saklasam da eşyaları saklayamam. her an onlarla yaşayamam.
devamını gör...
3.
basit sıradan şeyler olsalar bile, sahiplerinin ölümü ile birlikte, herbiri anlaşılmaz biçimde, gizemli birer nesneye dönüşerek özelleşirler adeta. ölen kişinin yaşamı o nesnede sürer sanki sonsuza dek..
elinize aldığınız, gözünüze ilişen her hangi bir şey, sahibini anımsatır size ayrıntılarıyla..
her biri güçlü bir bellek anahtarıdır artık..
salt sizde değil üstelik, ona bakan herkeste gücünü gösteren birer bellek anahtarı.. o zaman anlarsınız ki, dokunduğunuz her şeye biraz kendinizi bırakıyorsunuz farkında olmadan.. ve ne kadar çok ve sıklıkla kullanıyorsanız o kadar fazla sizleşiyor, sizden bir parça oluyorlar.. ancak ölüm ya da ayrılık, bu gizemli gücü ortaya çıkarıyor..
.." aa bak hayatım seçil'in manavgat gezisinde hepimize birer tane aldığı testi düdük bu.. koca koca insanlar olmamıza rağmen, topluca öttüre öttüre dolaşmıştık parkta.. ne gülmüştük değil mi.. hatırladın mı..?"
nasıl hatırlamazsın ki, insanların sadece çocuklarına aldığı sıradan ucuz bir oyuncak o; ve rahatsız bile edici hatta, ama seçil diye kocaman çocuklar onu, bir topluluğu neşeli bir çocuk grubuna çevirecek büyülü oyuncaklara çevirebiliyorlar.. ve hep erken ayrılıyorlar hayattan nedense..
elinize aldığınız, gözünüze ilişen her hangi bir şey, sahibini anımsatır size ayrıntılarıyla..
her biri güçlü bir bellek anahtarıdır artık..
salt sizde değil üstelik, ona bakan herkeste gücünü gösteren birer bellek anahtarı.. o zaman anlarsınız ki, dokunduğunuz her şeye biraz kendinizi bırakıyorsunuz farkında olmadan.. ve ne kadar çok ve sıklıkla kullanıyorsanız o kadar fazla sizleşiyor, sizden bir parça oluyorlar.. ancak ölüm ya da ayrılık, bu gizemli gücü ortaya çıkarıyor..
.." aa bak hayatım seçil'in manavgat gezisinde hepimize birer tane aldığı testi düdük bu.. koca koca insanlar olmamıza rağmen, topluca öttüre öttüre dolaşmıştık parkta.. ne gülmüştük değil mi.. hatırladın mı..?"
nasıl hatırlamazsın ki, insanların sadece çocuklarına aldığı sıradan ucuz bir oyuncak o; ve rahatsız bile edici hatta, ama seçil diye kocaman çocuklar onu, bir topluluğu neşeli bir çocuk grubuna çevirecek büyülü oyuncaklara çevirebiliyorlar.. ve hep erken ayrılıyorlar hayattan nedense..
devamını gör...
4.
bir yıla yakın süredir kolumdan çıkarmadığım kedi tasması.
kaç kez koptu ve ben bunun üzerine kaç kez diktim bilemiyorum. kullandığı ilaçlardan kırılan mama tabağına kadar bir çok eşyası var ama tasmasının yeri ayrı.
eski fotoğraflarına bakıyorum tertemiz ve lacivert kısmı daha parlak. şimdilerde zemin rengi bile silinmeye başlamış. kedimden çok kullanmış olmak beni ziyan ediyor.
kaç kez koptu ve ben bunun üzerine kaç kez diktim bilemiyorum. kullandığı ilaçlardan kırılan mama tabağına kadar bir çok eşyası var ama tasmasının yeri ayrı.
eski fotoğraflarına bakıyorum tertemiz ve lacivert kısmı daha parlak. şimdilerde zemin rengi bile silinmeye başlamış. kedimden çok kullanmış olmak beni ziyan ediyor.
devamını gör...
5.
nobel ödüllü klasik kitaplar serisi..
devamını gör...
6.
tarak ucunda saçları bir daha asla saçını tarayamacak olması. dayanılmaz bir acı.
devamını gör...
7.
ölenlerin ayakkabılarını kapının önüne konulup ihtiyacı olan birinin almasını beklemek çok acı, bence asıl olduğunu o zaman kabul edersin, o zaman anlarsın durumu çok yıkıcı çok acı verici bir durum daha önce başıma gelmedi inşallah hiç bir zamanda nasip olmaz
devamını gör...
8.
abimin kiracısı öldü. istanbul'dan bir birisi gidiip almış mevtayı morgdan. bilgi bırakılmamış. eşyaları evde kaldı. kimse yok soracak.
buyur bi karar ver:
atmalı mı?
satmalı mı?
eşyalı kiralık ev ilanına mı çıkmalı?
yeni kiracıya ölenin eşyaları desen tepkisi ne olur?
buyur bi karar ver:
atmalı mı?
satmalı mı?
eşyalı kiralık ev ilanına mı çıkmalı?
yeni kiracıya ölenin eşyaları desen tepkisi ne olur?
devamını gör...
9.
ömür boyu insana yoldaş olacak eşyadır. her baktığında muhtemelen acı verecektir.
devamını gör...
10.
onun pek bir eşyası yok. hatta hiç yok desem yeridir. bundandır günlerdir ona gözyaşı dökmem. iki ahşap kutu var içine takılarımı koyduğum. hep gözümün önünde. birde kendi eliyle bana hediye ettiği bir kutu var ki onu ömrüm boyunca saklayacağım. el emeği hepsi nede olsa bir marangoz. geride bıraktığı eşyalarla dolu ev. birde mücadeleni hiç unutmayacağım abicim. o fotoğrafındaki yüzündeki mücadele. bir insan fotoğrafı silmeye kıyamazmış. ssni hasta hatırlamak istemezdim ama en çok o halinle zaman geçti. rahat uyu...
devamını gör...
11.
annemin eşyaları kendine hevesle aldığı bayramda giyerim diyip hiç giyemediği kıyafetler ona geçen sene doğum gününde aldığım gömlek ve çanta bayram da aldığım sürekli taktığı saat evlilik yüzüğü ve daha niceleri, keşke bu eşyaların hic biri olmasaydı da sen kalsaydın annem yaşasaydın sen de bütün ömrümüzü bir tişört bir pantolonla gecirseydik de olurdu. sen gidince hiç birşeyin değeri kalmadı ki.
devamını gör...