ölülerin yakılması

müslüman falan değilim ama bana hiç mantıklı gelmiyor bu olay.

onca yaşanmışlığı, anıyı ve hatırayı sığdırdığın bedenini tüm bunlarla beraber kül ediyorsun.

bu dünyaya dair hiçbir izim kalmasın diyorsanız güzel, ama bir şekilde hatıram yaşasın diyorsanız berbat bir yöntem.

en iyisi gömülmek mi? derseniz bence o da değil. toprağın altı karanlık ve yanınızda tanımadığınız başka insanlar da yatıyor muhtemelen. üstelik mezar taşınız kabak gibi ortada. ki bu da eğlenceli değil.

en güzeli öldükten sonra açık denizin dibine bırakılmak. kimse sizi bilmeyecek, hatırlamayacak belki ama siz dünyada bir şekilde var olacaksınız yine de. ya da suyun altında bir dalgıç tarafından keşfedilmeyi bekleyen bir gizem olacaksanız. değerli eşyalarınız ile birlikte suya battıysanız o dalgıç ne şanslı!

bu dünyaya en güzel veda etme şekili. ölülerin yıkanması kadar saçma sapan bir şey yoktur.. bir ölünün yakılması, bir canlının yakılmasından çok daha insani, vicdani ve mantıklıdır. diri diri insan yakanlar katildir, sadisttir. zaten o varlık ölüp gidecek, ölünün yıkanması saçmalığı neden? islam'ın saçma ve vahşi mantığına göre ölü yakmak haram ama diri diri insan -hele o kişi müslüman değilse- yakmak helal... lanet olsun islam gibi vahşi ve ilkel bir zihniyete...
ölülerin yakılması; hinduizm gibi uzakdoğu dinlerinde görülür. eski türk dini şamanizm'de de ölü yakma törenlerine rastlanılır. gerçekten inanç özgürlüğü olan ülkelerde krematoryumda ölüler yakılır. ben de bir gün ölürsem ölümü yakın gitsin.

börtü böcek lobisini çıldırtır.

- niye ekmeğimizle oynuyorsunuz adiler?!

yakınlarınız becerebilecekse denize atılmayı vasiyet edin. cesedinizi bir ceset torbasına koyacak, boynunuza, karnınıza ve ayaklarınıza taş bağlayarcaklar. torbaya gaz çıkışı için küçük delikler açacaklar ki şişince yukarı çıkmayın. sonra derinliği 100 metre ve fazla olan bir yere atacaklar. o kadar.

yakılmakla, gömülmekle, törenle mörenle kimsenin benim için uğraşmasını istemem; ne ölüyken ne de diriyken kimsenin benim için bir şey yapmasını istemiyorum çünkü. * *

ama şu capsula mundi projesi var ya daha önce başlık açmıştım ve #2353799 nolu tanımı yazmıştım işte o olsun isterim. çok cazip, çok fantastik, çok hoş... bir ağaca besin kaynağı olayım ya ben.

ölülerini yakıp küllerini kutsal gördükleri nehre döken halklar var. bu inanç olduğu için eleştirmeyi mantıklı bulmuyorum .

ölen kişinin vücudunun geri kazanılması açısından bakarsak küllerin savrulması doğanın faydasına değil. ölüler gömülünce çürüyüp çözünüyor. insanın ölüsü de bir işe yarayabilir.

salgın hastalık sonucu ölüm gerçekleşmişse insan vücudu çevre için zararlı duruma gelirse yakılmalı. savaş gibi durumlarda çok sayıda ölüm aynı anda olmuşsa ve hastalık yayarak kalanları da ölüdürecekse dini ritüele uygun gömme yerine yakılması gerekir diye düşünüyorum.

ekstrem durumları bir kenara bırakırsak bizim ülkemizde ölüler yakılmıyor. gelecekte yakılmak da seçenek olarak önümüze çıkacak mı bilmiyorum ama pek sanmıyorum.

diyelim ki yakılmak da seçenek oldu. geride kalan insanlar için yakılmak yerine gömülmek ziyaret edeceği bir mezarı var algısı daha kolay gerçekleştiğinden tercih edilmeli bence.

eşkıya filminde sen ölünce toprağa gideceksin diye başlayan bir replik var. ben de buna katılıyorum. çürüyüp doğaya karışmak ve sonradan bitki / hayvan besini olmak daha mutlu edici bence.

bir gün öldüğümde cesedimi yakıp küllerimi okyanusa döker misiniz arkadaşlar?

bir insanın hayatı boyunca topladığı tüm servetini hayır kurumuna bağışlaması diyecektim ama buna bile benzemiyor tüm servetini yakmaya benziyor. anız yakmaya benziyor tam olarak toprağa fayda sağlayacak olan tüm minerallerin yakılması ile gelecek olan verimde yok oluyor. o kadar yıl insan yiyip içtikten sonra gidip yakıyorlar ver toprağa alacağını alsın. yakmak hiç olacak iş değil.