ölümün doğrulanması

ölüm teşhisini doğrularken yapılması gereken üç şey vardır. gözbebeklerinin ışığa tepki verip vermediğine bakmak, şah damarında nabzı kontrol etmek ve kişinin nefes alıp almadığını anlamak için göğsü dinlemek. bunların içinden en açıklayıcı olan nefestir.

hukuki ve tıbbi olarak son, belirleyici olan tek şey doktor kontrolünde alınmış elektrokardiyografi (bkz: ekg) görüntüsüdür.
ölünün dosyasına eklenen son rapor ve sisteme girilen son bilgidir.
kalbin durduğuna dair belgedir.

ölüm tehlikesi içinde kaybolma ve gaiplik durumunda 1 yıl boyunca kişinin ortaya çıkmaması durumunda ailesi veya resmi temsilcisi tarafından ölümün doğrulanması ve belgelendirilmesi talep edilebilir.

beyin ölümü gerçekleşen hastananın ölüm kararının verilebilmesi için ise uzman doktorlardan oluşan 4 kişilik bir ekibin (anestezi, kardiyoloji, beyin cerrahı ve nörolog) kişiyi ayrı ayrı inceleyerek ölüm kararını imzalaması gerekmektedir. genelde eeg ile beyindeki elektriksel dalgalanmaların var olup olmadığına bakılır.

asker olan keskin nişancılarda yapılan atış sonucu hedefin imhasının kayıt altına alındığı durumda confirmed kill denen durum ortaya çıkar. yani görevin gerçekleştiği tespit edilir.

meskûn mahal operasyonlarında ölü vaziyetteki bedene iki el ates edilerek yapilan dogrulama.

günümüzde yapılan tüm tıbbi doğrulamalara dahi ihtiyatlı yaklaştığım, ölüm raporu sonrası cenaze teslim edilmeden evvel hayati organlardan birinin veya birkaçının; misal kalbin, akciğerin tahrip edilmesi gerektiğini düşündüğüm, buna benzer daha net doğrulamalara ihtiyaç olduğunu şiddetle savunduğum durumdur.

bana göre organları bağışladıktan sonra bedeni de kadavra olarak bağışlamak olmakla birlikte inançları gereği buna esnek bakmayan kesim için ilk yazdıklarım uygulanmalıdır.

birkaç örnekle sizin de psikolojinizi bozayım biraz. hihih. (iç ses: gece mi girseydim bu entryi yaa )

1937'de fransa'da bir kaza sonucu ölen angelo hays gömüldükten iki gün sonra sigorta şirketinin şüphelenmesi sonucu inceleme ister ve mezarı açtırırlar. (ölümünden hemen önce sağlık sigortası yaptırmıştır) angelo'nun halen yaşadığı tespit edilir. henüz bilinci açık değildir, iyi ki değildir. ancak hayattadır.

bu olaydan sonra angelo, tabutlara öldüğü zannedilip diri diri gömülenlerin uyandıklarında kurtulabilmesi için kullanabilecekleri ziller ekler. ellerine bir ip bağlanır ve zil kısmı topraktan dışarıda konumlandırılır. dehşetle çırpınan talihsiz faniye bu yolla kurtulma olanağı sunulur. bu yeni buluşuyla da tüm fransa'yı turlar ve ünlü bir sima haline gelir.

bir başka örnekte; çin'in bir köyünde 95 yaşında bir kadın evinde ölü olarak bulunur. ailesi gelenekleri gereği evlerinde açık tabutta 4-5 gün bekletirler. (geleneklere sadakatin ödülü) 3. gün kadının kızı eve geldiğinde tabutun boş olduğunu görür. teyzemiz acıkmış ve kendine birşeyler hazırlamaktadır.

bu ve buna benzer çok fazla örnek bulunmaktadır. kendi çevremde de tanık olan bir yakınım vardı.

velhasıl kelam parçalayın, yakın, yıkın, kurda kuşa yem edin lakin gömmeyin beni gözünü sevdiklerim.

bir de batınen ölüm var. bu durum da melekler size secde eder ve ölümünüzü doğrular ;)

bak bakayım bahattin abi tam ölmüş mü

bir de dogrulanmamasi vardır..

içimizde sonsuzluğa falan şeklinde ..