yıllar önce uzun bir şehirlerarası otobüs yolculuğu esnasında yaşadığım ve gerçek olup olmadığına hala emin olamadığım, belki de bir düş olduğunu düşündüğüm ama yine de insanlık adına mutluluk duyduğum bir jest sonunda hissettiğim duygudur.

uzun sürecek bir yolculuğa başlarken mutlaka yanıma üç kitap alırım. ne olur ne olmaz diye. birazdan anlatacağım olayın gerçekleştiği yolculuk için de böyle yapmıştım.

bir süre kitap okuyup bir süre uyuduktan ve bir süre de koltuğun arkasındaki kendine bile hayrı olmayan ekranda maskeli beşler ırak izledikten sonra artık gece olduğunda yeniden kitap okumak geldi içimden.

tepe lambasını yakıp kitabımı açtım. daha önceki deneyimlerimden aklımda kalan diğer yolcuların tepe lambasından rahatsız olabileceği idi. ama yanlış değilsem eğer bu konuda, o lambaların amacı zaten geceleri kullanılmaktır.

ben kitabıma gömülmüş büyük bir iştahla okurken otobüste herkes uyuyordu. ben, birkaç koltuk ön çaprazımda oturan genç adam, üniversiteli olduklarını düşündüğüm iki kız ve umarım ki şoför hariç.

yanan dört tepe ışığının altında kitap okuyan dört kişi hariç herkes uykuda idi. o sırada muavin birden, aniden, durup dururken yerinden fırladı. koridor kenarında ve arkalarda bir yerde oturduğum ve içeride çok az ses ve hareket olduğu için hemen hareketi algıladım. sallana sallana arkaya doğru yürüyen muavinin gözünden uyku akıyordu ama yürümeye devam etti.

benim aklıma gelen ilk şey ışıklar konusunda bizi uyaracağı oldu. daha önce bunu yaşamıştım. ama 18-19 yaşlarındaki muavin bize doğru gelmedi. merdiven boşluğu olan yere inip gözden kayboldu.

çıkan ses ve kokulardan ne yaptığını anladım ama bunun bizimle bir alakası olduğunu düşünmedim hiç.

bir süre sonra garson bir tepside dört kahve ile birlikte bize doğru geldi: önce genç adama, sonra üniversiteli kızlara, en son da bana kahve ikram etti.

- gece kitap okurken kahvesiz olmaz, hocam.

bana kurduğu cümle buydu. aslında gözlerim yorulmaya başlamıştı, uyumayı düşünmekteydim ama kahveden sonra ve bu iyilikten sonra gün ışıyana kadar okudum.

o muavin arkadaşıma kendim, benimle kitap okuyan üç insan ve o zaman okumakta olduğum kitabın yazarı fernando pessoa adını teşekkür ederim.
devamını gör...
molada tuvalete gittiğinde sen git ben şoföre söylerim korkma diyen teyzeyle karşılaşmak
o sözden gelen mutluluk ve güven hissi...
dünyanın en çok zevk veren işemesi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"otobüs yolculuğu esnasında insanlığa dair umudun yeşermesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim