psikiyatri bilim midir sorunsalı
başlık "nattramn" tarafından 14.11.2020 18:07 tarihinde açılmıştır.
1.
psikiyatr oldukları halde psikiyatrinin bir tür sahte-bilim olarak iş gördüğünü dillendirenlerin sayısı hayli fazladır. anti-psikiyatri ekolü: psikiyatrinin, tıbbın diğer alanlarında geçer akçe olan “biyolojik determinizm” ilkesini göz ardı ettiğini ve yoluna hiçbir ahlaki ve etik sınır çizmeden devam ettiğini söyler. bu karşı çıkışı, basite indirgeyerek açıklamaya çalışalım.
sözgelimi, bir enfeksiyon kaptınız ve vücudunuzda olağandışı birtakım gelişmeler oldu. ateşiniz yükseldi, öksürmeye başladınız, burnunuz akmaya başladı vb.
bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına başvurduğunuzda, uzman önce sizin öykünüzü dinler (anamnez) ardından sizi muayene eder ve sizi hasta eden bakterileri yok edecek bir antibiyotik reçete eder. yazdığı antibiyotiği, enfeksiyonun türüne göre belirler. işte burada “biyolojik determinizm” ilkesi göz önünde bulundurulur aslında. ortada hasta bir insan var ve bu insanın hasta olmasına neden olan birtakım zararlı oluşumlar var. bu zararlı oluşumları ortadan kaldırabilecek etken maddeleri barındıran ilaç marifetiyle, hastalık da ortadan kaldırılmış olur.
farmakolojide amaçlanan şey: hastalanmış bir kişiyi tedavi edecek ilacı ya da ilaçları üretmek ve bu ilaçların kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek farklı komplikasyonları mümkün mertebe engellemeye çalışmaktır. yani size ‘tonsilit‘ teşhisi konuyor ve bir antibiyotik reçete ediliyor; siz tonsiliti ortadan kaldırsın diye alıyorsunuz ilacı fakat bu sefer de böbrekleriniz iflas ediyor. bu durumda ilaç, yarar sağlamaktan ziyade zarar vermiş oluyor. (bazı kronik hastalıklardan muzdarip olanlar, organ transplantasyonu geçirmiş olanlar, hamileler, belirli bir yaşın üstünde olanlar ve çocuklar için uyarılar yapılıyor halihazırda).
yapılmaya çalışılan şey, üretilen ilacı kullanacak olan hastalarda hiçbir yan etkinin ortaya çıkmamasını sağlamak ya da ortaya çıkacak olan yan etkilerin hafifletilmesini sağlamaktır.
işte anti-psikiyatri ekolü de, psikiyatrların önerdikleri antidepresanların ve antipsikotiklerin kahir ekseriyetinin kişiye bir fayda sağlamadığı görüşünde... mevzubahis ilaçlar fayda sağlamadığı gibi kullananlarda ortaya çıkan ağır komplikasyonlar nedeniyle kalıcı hasarlara da yol açabilir diyorlar. yani antidepresanlar, antipsikotikler henüz neden ortaya çıktıkları bilinmeyen kimi mental rahatsızlıkların ortadan kaldırılması maksadıyla kullanıldığı için beklenen etkiyi gösteremiyor onlara göre. hatta pek çok ilacın, gerekli deneme aşamalarından bile geçirilmediğini söylüyor, kendisi de bir farmakolog ve psikiyatr olan moncrieff. mental rahatsızlıkların ortaya çıkış nedenleri tam olarak belirlenemediğinden, bu rahatsızlıkları düzeltmek ereğiyle üretilen ilaçlar da kısmi etkiler gösteriyor.
inanılmaz bir hızla büyüyen psikiyatri sektörünün zarar görmemesi için her şey toz pembe gösteriliyor.
sözgelimi, bir enfeksiyon kaptınız ve vücudunuzda olağandışı birtakım gelişmeler oldu. ateşiniz yükseldi, öksürmeye başladınız, burnunuz akmaya başladı vb.
bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına başvurduğunuzda, uzman önce sizin öykünüzü dinler (anamnez) ardından sizi muayene eder ve sizi hasta eden bakterileri yok edecek bir antibiyotik reçete eder. yazdığı antibiyotiği, enfeksiyonun türüne göre belirler. işte burada “biyolojik determinizm” ilkesi göz önünde bulundurulur aslında. ortada hasta bir insan var ve bu insanın hasta olmasına neden olan birtakım zararlı oluşumlar var. bu zararlı oluşumları ortadan kaldırabilecek etken maddeleri barındıran ilaç marifetiyle, hastalık da ortadan kaldırılmış olur.
farmakolojide amaçlanan şey: hastalanmış bir kişiyi tedavi edecek ilacı ya da ilaçları üretmek ve bu ilaçların kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek farklı komplikasyonları mümkün mertebe engellemeye çalışmaktır. yani size ‘tonsilit‘ teşhisi konuyor ve bir antibiyotik reçete ediliyor; siz tonsiliti ortadan kaldırsın diye alıyorsunuz ilacı fakat bu sefer de böbrekleriniz iflas ediyor. bu durumda ilaç, yarar sağlamaktan ziyade zarar vermiş oluyor. (bazı kronik hastalıklardan muzdarip olanlar, organ transplantasyonu geçirmiş olanlar, hamileler, belirli bir yaşın üstünde olanlar ve çocuklar için uyarılar yapılıyor halihazırda).
yapılmaya çalışılan şey, üretilen ilacı kullanacak olan hastalarda hiçbir yan etkinin ortaya çıkmamasını sağlamak ya da ortaya çıkacak olan yan etkilerin hafifletilmesini sağlamaktır.
işte anti-psikiyatri ekolü de, psikiyatrların önerdikleri antidepresanların ve antipsikotiklerin kahir ekseriyetinin kişiye bir fayda sağlamadığı görüşünde... mevzubahis ilaçlar fayda sağlamadığı gibi kullananlarda ortaya çıkan ağır komplikasyonlar nedeniyle kalıcı hasarlara da yol açabilir diyorlar. yani antidepresanlar, antipsikotikler henüz neden ortaya çıktıkları bilinmeyen kimi mental rahatsızlıkların ortadan kaldırılması maksadıyla kullanıldığı için beklenen etkiyi gösteremiyor onlara göre. hatta pek çok ilacın, gerekli deneme aşamalarından bile geçirilmediğini söylüyor, kendisi de bir farmakolog ve psikiyatr olan moncrieff. mental rahatsızlıkların ortaya çıkış nedenleri tam olarak belirlenemediğinden, bu rahatsızlıkları düzeltmek ereğiyle üretilen ilaçlar da kısmi etkiler gösteriyor.
inanılmaz bir hızla büyüyen psikiyatri sektörünün zarar görmemesi için her şey toz pembe gösteriliyor.
devamını gör...
2.
bilim olmadığını idda edenlerin psikolojileri merak edilir
devamını gör...
3.
insan beyninin dünya üzerindeki en karmaşık ve gizemli organı olduğunu düşünürsek, bu organın meydana getirdiği kimyasal bozuklukları ve hastalıkları inceleyen bir bölüm elbette bilim dalıdır. bir panik atak olursanız mazallah tabii olmayın da, işte o gün bilimin babası aç kapıyı diye hastanede alırsınız soluğu.
devamını gör...
4.
psikoloji bir disiplin olarak teşekkül ettiği zamanda tüm bilim adamları tarafından topa tutulmuştu. psikologlar şarlatan ilan edilmiş, adeta bilimin içerisine sokulmaya çalışılan bir 'din' olarak telakki edilmişti. şimdi birazdan psikoloji okuyanlar buraya gelip, yok efendim wundt laboratuvar kurdu, yok efendim piaget çocukları topladı deney yaptı gibi entryler girecek olsalar da bilim tanımı gereğince psikoloji bu tanımın dışında kalır. bilim kısaca, fenomenlerin birbirleriyle ilişkisini inceleyen disiplindir. psikoloji disiplini içinde bahsedilen fenomenlerin hiçbirinin nedensellik prensibiyle incelenme imkanı olmadığı gibi ekstra kurgusallık içerir. niçe'nin dediği gibi imgenin imgesidir. (aslında bugünün fiziği de klasik bilim tanımının dışındadır. neyse bi de bilimcilerden linç yemeyelim) ancak bu psikolojiyi haddi zatında değersiz kılmaz. bilim olmayan her şey değersizdir gibi saçma bi anlayışa sahip değilsek bu sorun olamaz kendi adımıza. bütün disiplinlerin bilimsel tanım ve kavramlarla iş görmesi beklenemez, beklenmemeli.
devamını gör...
5.
tartışılır tabi ama görünce taş devrinde miyiz diye geldiğim başlık. psikiyatrı halihazırda tıpkı felsefenin, bilimlerin anası olduğu tabiri gereğince diğer tıp bilim dallarının temeli veya son çıkış kapısıdır.
devamını gör...
6.
bilimler ampirik yöntemi izler ve psikoloji de ölçüm ve tanılarında bu deneysel-gözlemsel yöntemi izler.
psikolojinin/psikiyatrinin diğer bilimlere göre zor bir alan olmasının nedeni zihni baz alarak çalışması ve zihnin doğrudan gözlemlenememesidir fakat dolaylı yollardan çalışmalar sürmektedir. konulan her tanı bir gözleme ve deneye dayanır. öyle kafaya göre sallanmıyor yani, kimse de kafasına göre ''bilim değildir'' dememeli.
psikolojinin/psikiyatrinin diğer bilimlere göre zor bir alan olmasının nedeni zihni baz alarak çalışması ve zihnin doğrudan gözlemlenememesidir fakat dolaylı yollardan çalışmalar sürmektedir. konulan her tanı bir gözleme ve deneye dayanır. öyle kafaya göre sallanmıyor yani, kimse de kafasına göre ''bilim değildir'' dememeli.
devamını gör...
7.
psikiyatr ruh bilimidir. ruhu inceleyen, ruhu anlamaya çalışan ve onu iyileştirmeye, uyandırmaya çalışmaktır.
devamını gör...
8.
psikiyatri, tıp alanının içerisine gizlenmiş bir bilimdir. tıpkı antik roma tarihinin, tarih alanı içerisinde bir dal olduğu gibi.. . psikiyatride de, uzmanlarca araştırmalar yapılır, hipotezler öne sürülür ve tezler, antitezler deneylerle sabitlenerek bir çıkarım, bir sonuç ortaya konulur. bu da psikiyatrinin, bilim olabilmesi için gereken tüm malzemeyi, içerisinde barındırdığının, en güzel kanıtıdır.
devamını gör...
9.
bilimdir, merkezi insandır ve kötüye kullanılırsa manipülasyon olur ve katil, çeşitli suçlular yaratabilir.
devamını gör...
10.
bazı şeylerin tartışılması bana çok acayip geliyor. evet abi bilimdir.
devamını gör...
11.
psikiyatri bilim değilse, ne bilimdir? sorusunu sorduran başlık.
devamını gör...
12.
devamını gör...
13.
evet öyledir. psikiyatri bunu sorguladığınızı duymasın çok üzülür...
devamını gör...
14.
ne bilim ben ? (smile)
evet bilimdir. psikiyatri; psikoloji, farmakoloji, biyoloji, nöroloji, biyokimya gibi ciddi alanlardan faydalanan bir tıp dalıdır. eğer uygulamalı bilimleri(tıp bunların en başında gelir) bilim olarak kabul edilirse-ki çoğu otorite tarafından kabul edilir. psikiyatri de tıp biliminin bilimsel yöntemler kullanarak araştırma yapan bir alt dalı olarak bilimdir.
kaynak ve detaylı anlatım:buradan
evet bilimdir. psikiyatri; psikoloji, farmakoloji, biyoloji, nöroloji, biyokimya gibi ciddi alanlardan faydalanan bir tıp dalıdır. eğer uygulamalı bilimleri(tıp bunların en başında gelir) bilim olarak kabul edilirse-ki çoğu otorite tarafından kabul edilir. psikiyatri de tıp biliminin bilimsel yöntemler kullanarak araştırma yapan bir alt dalı olarak bilimdir.
kaynak ve detaylı anlatım:buradan
devamını gör...
15.
bilimsel yaklaşımları kullanır fakat diğer bilimsel alanlar kadar-fizik, matematik- kesin bir bilimdir diyemeyiz. evet ölçme değerlendirmeler, araştırmalar, tanı el kitapları psikiyatri ve psikolojiyi bir nebzeye kadar bilim sınıfına sokabilir. lakin bir insanı anlamak istiyorsak, işin içine bir noktada fenomenolojiyi ve sosyal bilimleri dahil etmek durumundayız. zira davranışın yalnızca hormon aktivitesine dayandırılması, insanın motivasyonunu anlamak adına oldukça indirgemeci ve başarısız yaklaşımları da doğuruyor. aktif psikiyatrik tedavi almalarına rağmen intihar edenler, yanlış tanı koyulan kişiler ve bir sürü diğer istisna psikiyatri bir bilimdir ve ölçülebilir kesin faydaları vardır demeyi epeyce zorlaştırıyor. elbette buradan psikiyatrik tedavi başarısızdır alınması saçmadır diye bir anlam çıkmamalı. fakat arazları çözümleme adına kesinliği, herhangi bir psikoterapi yaklaşımından çok da fazla değildir.
devamını gör...
16.
soru: kız çocuğu erkek çocuğu neden kıskanır?
bilimsel psikiyatrik cevap: erkek çocuk ayakta işer, kız çocuk bunu beceremediği için kıskançlık duyar.
ruh denen bilinmezi tuvalet deliğinde miyara vurup karatını ölçmek.. ölçmeye çabalamak.
psikanalizin babası freud "her hastanın (nevrotikin) geçmişinde mutlaka cinsel bir problem vardır" der.
cinsel yani libidinal yine yani penis; vajinal, oral, anal, şıllık, fallik..
psikiyatri sadece yasal torbacılar üretir, anlık kaygıyı onyıllara uzatır.. dikkatin mi dağıldı? çak bi ritalin!
bilimsel psikiyatrik cevap: erkek çocuk ayakta işer, kız çocuk bunu beceremediği için kıskançlık duyar.
ruh denen bilinmezi tuvalet deliğinde miyara vurup karatını ölçmek.. ölçmeye çabalamak.
psikanalizin babası freud "her hastanın (nevrotikin) geçmişinde mutlaka cinsel bir problem vardır" der.
cinsel yani libidinal yine yani penis; vajinal, oral, anal, şıllık, fallik..
psikiyatri sadece yasal torbacılar üretir, anlık kaygıyı onyıllara uzatır.. dikkatin mi dağıldı? çak bi ritalin!
devamını gör...
17.
anksiyete nöbetine gir bağıra bağıra bilim dersin.
devamını gör...
18.
#670459 nolu tanımda arkadaş baya çuvallamış, freud'un elektra kompleksi zaten psikiyatri cemiyeti tarafından kabul edilmiyor. lütfen insanlara yanlış bilgi vermeyelim. ayrıca depresyon beyindeki nöroadrenalin, seratonin ve dopamin hormonu azlığından dolayı ortaya çıkan ruhsal bir hastalıktır, evet bu yüzden bir bilimdir çünkü bizzat biyoloji ile bağlantısı vardır. keza diğer akıl hastalıkları da beynin çeşitli yerlerindeki hormonal dengesizlik ve/veya genetik mutasyonlar sonucu oluşmuş biyolojik temelli hastalıklardır. kimse g*tünden element uydurmuyor yani.
devamını gör...
19.
valla anksiyete hastasıyım bir çok ilaç da kullandım faydalı da oldu bir çoğu. ama psikiyatrinin bilimliği, fiziğin, kimyanın, biyolojinin bilimliği kadar değildir. bilim felsefesi üzerine az çok okumuş herkes bunu böyle kabul eder. çünkü inceleme konusu insan zihnidir. ınsan zihnini şekillendiren milyonlarca faktör vardır. bu faktörlerin hangilerinin hangi zamanda etkili olduğunu ortaya çıkarmak, aralarında belli ilişkileri bulmak, belli paternleri ortaya çıkarmak oldukça zordur. hepsini geçtim insan zihni bir gün öncesi ike bir gün sonrasında aynı değildir. sürekli nöronlar arasında yeni bağlantıların ortaya çıkar ve çoğu zaman bunların niye ortaya çıktığı bile açıklanamaz. bu yüzden gener geçer yasaların oluşturulması psikiyatri de oldukca zordur.
ama bu demek değil ki psikiyatri zararlıdır, gereksizdir kapatılmalıdır. siyaset bilimi, sosyoloji, ekonomi vesairenin de bilimliği tartışmalıdır. ama faydalıdır. çünkü kısıtlı da olsa belli kazanımlar sağlıyorlar.
ama bu demek değil ki psikiyatri zararlıdır, gereksizdir kapatılmalıdır. siyaset bilimi, sosyoloji, ekonomi vesairenin de bilimliği tartışmalıdır. ama faydalıdır. çünkü kısıtlı da olsa belli kazanımlar sağlıyorlar.
devamını gör...
20.
bilim olanla bilim olmayanı ayırmanın yöntemini biz 20. y.y.'da hallettik arkadaşlar.
(bkz: karl popper)
(bkz: demarkasyon problemi)
(bkz: bilimsel araştırmanın mantığı)
(bkz: karl popper)
(bkz: demarkasyon problemi)
(bkz: bilimsel araştırmanın mantığı)
devamını gör...