varsa bilmek istiyorum. boşa mı kürek çekicem yoksa gerçekten faydası olacak mı?
devamını gör...
napmıyoruz: sözlüğü forum gibi kullananmıyoruz.

psikaytristlere gitmek bir işe yaramıyor. oturup konuşuyorsunuz sadece. ilaç filan da vermiyor. kimse sizi tımarhaneye de kapatmıyor. o işe adli psikaytristler bakar.
eğer ailenizle ilgili problemleriniz varsa ailenizle birlikte gitmeniz gerekiyor.
eğer arkadaşlarınızla ilgili problemleriniz varsa arkadaşlarınızla gitmeniz gerekiyor.
eğer eşinizle ilgili problemleriniz varsa eşinizle gitmeniz gerekiyor.
eğer çocuğunuzla ilgili bir problem varsa çocuğunuzla birlikte gitmeniz gerekiyor.

eğer uç seviyede bir psikiyatrik rahatsızlığınız ve hastalığınız varsa 'şizofreni' gibi o zaman üniversitelerin araştırma servislerine gitmeniz gerekiyor.
diyelim ki filmlerde gördüğünüz için yamyamlığı merak ediyorsunuz. bunu psikaytriste söylediniz. gidip sizi polise şikayet etmiyor.
çünkü 'suç' tanımı bir eylemi ifade eder. ha bu ülkede 'düşünce suçu' diye bir kavram var. onu bilemem.

benim ailemle ilgili sorunlarım vardı. iletişim sorunları yaşıyordum. beni anlamıyorlardı. ilk başta ergenlik sandım. sonra 'cehalet' çıktı. gayet normal bir durum. ebeveynlerimden daha hızlı öğreniyorum ve bilgiye daha kolay erişiyorum. onlarla anlaşamıyor olmam bunu öğrendikten sonra sorun olmadı benim için. beni finanse etsinler yeter. psikaytriste boşu boşuna her ay 400 lira para verdik yani.
genelde boşanma aşamasındaki çiftler gidiyordu benim gittiğim psikaytri hekimine. amerikada doktora filan yapmış biri gelmiş türkiye'de muayenehane açmış. bana evrenin sırrını vermesini bekliyordum, üniversitede ne okumak istiyorsun gibi sorular soruyordu. oturup bana 'bak evladım o sektörün kar marjı yıllık şu kadar, yeni mezun sayısı şu kadar. yabman guzum yabman git optisyen ol, kumaş tüccarı ol' filan deseydi şimdi milyoner olabilirdim.
bence bu sektörde en saygı duyulması gerekenler şirket/kurum psikologları. insan kaynağını raporluyorlar, özlük dosyaları işliyorlar. kim sorunlarını işe getiriyor, kim kendini yalnız hissediyor hepsini raporluyorlar. hani batı ülkelerinde 'temizlik görevlisine doğum günü partisi yaptılar, hademe ağladı' gibi haberler düşüyor ya önümüze. heh o organizasyonu şirket psikologlar0 yapıyor işte. (bkz: shrink)
yani, kapital bir işletmede office personeli hademeye mi yüz verecek? genelde göçmenler oluyor zaten öyle mesleklerde çalışanlar.
devamını gör...
normal kişilerdir.

ben uzun süre giden birisi olarak iyileştiğimi düşünüyorum. tabi işin yüzde bilmem kaçı sizde bitiyor. kişinin kendisi mücadele etmezse iyi olamaz.
psikiyatristler size sihirli değnekle dokunmuyor size değneği nasıl yapacağınızı öğretiyor. bazen kişinin hayatında olan olaylar veya durumlar insanı hasta ediyor ve insan bir güce ihtiyaç duyuyor bu ilaç veya doktor olabiliyor.
önce durumu kabullenip sonra destek alırsanız mutlaka aşama kaydedeceksiniz.

ben 130 yıldır sorunları olan bir insan olarak tam olarak iyi olduğumu söyleyemem ama eski kendime göre çok iyi olduğumu söyleyebilirim.
not: üzülmeyin herkesin başına böyle durumlar geliyor kimisi kaldırabiliyor kimisi kaldıramıyor.
devamını gör...
bir psikiyatr'a hiçbir zaman gerçek hastalar gitmez, gerçek hastaların hasta ettikleri gider.
devamını gör...
devlet hastanelerine gitmeyin. kasaptan almışlar diplomalarını.
devamını gör...
genelde çoğu şöyle olur. psikiyatriste giden kişiler "e hani bir şey olmadı ki" derler iyileştiklerinin farkında olmadan.
devamını gör...
açıkcası nedense hiç bir şekilde faydalı olduguna inanmıyorum.insanlar sadece iyileştirebildiklerine inandıkları için bu insanların, iyileşebiliyorlar.
binevi plesebo etkisi bana sorarsanız.

yine iş çünkü insanın kendisinde bitiyor.insan sadece haftanın belirli günleri bir takım saat vakit geçirmekle, kendisini düzeltemez.örnek olarak konuşmak gerekirse ; doktoru gördüğünüz saat aralığı ayda 10 saat olsa, 10 saat görüşme ile 7/24 içinde yaşadığınız vücutta ve zihinde ne gibi bir değişiklik yapabilirsiniz?

bununla savaşan sizsiniz hemde 7/24. 2-3 saatlik seansların sürekli savaştığınız zihninizi etkileyebileceğine inanmıyorum.tabi ki rahatlatıyordur fakat %100 değişimi oluşturan bence sizsiniz.


ayrıca psikiyatristlerin hoşlanmadığım yönü
“ilaç” veriyor olmaları.bir hastayı zamanla çözmeyi denemek bana kalırsa doğru olanı çünkü ilaçların size verdiği rahatlığa bir kez alıştığınızda, sürekli bu duygusal durumda yaşamak istediğiniz için ilaçları gizli gizli içmeye devam edebilir ya da bunlara bağımlılık geliştirebilirsiniz ki bu bence bir insanın gelebileceği en kötü noktalardan biridir.

irade kendi kendisine bir şeyleri çözüp, aşmayı başaramıyor ve sürekli bir desteğe ihtiyaç duyuluyor..insanın kendisine yapabileceği kötülüklerden biri bence bu olur.


bu sebeple sorun ne olursa olsun, sonuna kadar ayık kafa ve karakterle direnmeyi tercih etmeli.doktor teklif etse bile bence ilacı gerçekten aşamayacağınıza emin olmadığınız noktaya kadar almamalı. ( gerçekten aşamayacağınıza emin olduğunuz noktaya kadar) çünkü doktorlar belki iyileşme hızlı olsun diye ilacı tercih edebilirler yani sadece süreyi kısaltmak adına.dolayısıyla uzun sürsün ama siz aşmayı öğrenin derim.tabi ilaçsız aşılamayacak hastalıklar için ilaç şart ona bir şey diyemeyiz.fakat kişinin kendi iradesini kontrol edebildiği( bilincinin yerinde olduğu her hastalıkta) depresyon, trauma, anksiyete, okb vb. bence ilaç desteği yerine kişi kendi direnci ile bunu yenebilir.
şizofreni, çoklu kişilik bozukluğu vb hastalıklar için koşulsuz ilaç gerekebilir ama bilincin yerinde olduğu ve kişinin kendi iradesi ile doğruyu / yanlışı tercih edebildiği noktadaki hastalar için ilaç seçeneği bence ertelenebilinir.

bir kere sorununuzu ayık kafa ile aşarsanız, ömür boyu allahın izniyle hiç bir duygusal ve psikolojik çöküş sizi çok fazla çökertemez. öteki durumda ilaçlara müptela olma sansınız var.ya da doktorları ziyaret edip durmanın.
devamını gör...
devlet hastanesine gittiğimde doktor kişisi, 2 dakika içerisinde tanı koydu. grip olduğumu falan düşündü sanırım! doğal olarak böyle bir tetkik beni tatmim etmediği için, verdiği ilaçları kullanmama kararı aldım.
devamını gör...
doğuştan gelen ve beyin kimyasalları nedeniyle psikiyatrik sorun yaşamayan yazarlar burada bize fikirlerini beyan etmesin lütfen.
devamını gör...
öncelikle şuna bir açıklık getirmek istiyorum:
psikiyatrik hastalıklar da tıpkı diğer tıbbi durumlar gibi bedenin normal dışı işleyişinden kaynaklanır. ancak sebep aslında tüm diğer hastalıklarda da olduğu gibi sadece biyolojik değildir, sosyal, ekonomik, gelişimsel birçok etken bu hastalıkların oluşmasına neden olur. mesela bir kişinin majör depresif bozuklupa yakalanması şu sebeplerin bir araya gelmesine bağlı olabilir: ailesinde depresyona yatkınlık vardır. genlerle bu aktarılır. aynı zamanda bu rahatsızlıkların olduğu bir evdeyse gelişimde sorun çıkar. mesela doğum sonrası depresyına giren annesi nedeniyle bebekliğinde ihmale uğramıştır. annesinin hastalığındam bebeksi düşünceleriyle kendisini sorumlu tutmuş onu iyileştirmek istemiştir. bu nedenle kişilik gelişimi de hassas bir şekilde yapılanmıştır. bütün hayatı boyunca ilişkilerinde annesini iyileştirmeye ve onun yüzünü güldürmeye çalışması gibi karşı tarafa fedakarca davranır. sonra terk edilir. bu ilişki sonrasında depresyona girer. başka bir sene ekonomik kriz nedeniyle işten atılır, depresyona girer. bu kişi psikiyatriste gittiğinden depresyonun şiddetine göre psikoterapi ve ilaç tedavileri ayrı ayrı ya da beraber kullanılabilir. ilaç tedavileri geçmişten gelen bütün zorlukları silemez, genlerinizi değiştiremez. ancak bazı biyolojik maddeleri değiştirerek hastalığı tedavi eder. psikoterapi ise insanın hastalıklara yatkınlaşmasına neden olacak sorunlarını ele alır ve işler. onun çocukluk öyküsünü yeni baştan yazar. ancak nasıl ki şeker hastalığı ya da tansiyon hastalığı tamamen iyileşemiyor, psikiyatrik hastalıklar da tamamen iyileşemeyebilir. uzun yıllar psikoterapi ya da ilaç tedavisi gerekebilir.
devamını gör...
şanslıdırlar yav.
devamını gör...
oldukça yüksek ihtimalle hayatlarının kalan döneminde sağlıklı bir ruh hâlinin devamlılığını sağlamak için düzenli aralıklarla psikolojik destek alacaklardır. umarım herkes iyi olur, unutmayalım ruhumuz da hastalanabilir, bu oldukça normaldir ve iyi olmanın her zaman bir yolu vardır.
devamını gör...
tamamen iyileştim diyemem ama bir rahatlama da geldi. ayrıca psikoloğada gittim, kaygı bozukluğu var dendi ne derece doğru orasını bilmiyorum. psikiyatrın verdiği ilacıda bir kutusu bitene kadar kullandım. daha sonra tekrar aldım ama kullanmayı kestim, işte klasik bağımlı olursun triplerinden. nacizane tavsiyem iyileşmek için gittiğini, her ne sorunun varsa yanlızca sende olmadığını kendine inandır. yanlız olmadığını hissetmek beni rahatlatmıştı. gerisi zaten halloluyor. geçmiş olsun
devamını gör...
psikolojiyi rahatsızlık alt başlığına aldığımızda kalıtımsal faktörlerle yakından ilişkili olduğu pek çok rahatsızlıkta kabul ediliyor.
yine de çeşidine göre mümkündür.
devamını gör...
ne kadar sıklıkla gidildiğine de bağlıdır. bir kere gidip bir ilaç alıp falan kurtulacağınızı umuyorsanız... tanı koyulur ise ilaçlarınızı alın. bazen sizin yahut karşıdakinin hatası yüzünden tanı koyulamayabiliyor ağır bir çöküntü seyretmesine rağmen. bu anlamda ne kadar uç ve sizi rahatsız eden, yaşam kalitenizi etkileyen şey varsa anlatın o yabancıya korkmayın zaten neden gittiniz oraya? hâlâ yardıma ihtiyacınız var gibi ise uzman bir klinik psikolog bulun ve rutin terapiye gidin. (haftada en az bir iki kere) bu işi parasız yapan kurumlar az da olsa var (parasız devlet kursları gibi) ama ucuz etin yahnisinin tadını atalarımıza sorun... online terapi alabilirsiniz. (bkz: hiwell) ha bir de tabii psikolog kadar rutin olmasa da psikiyatra da gitmelisiniz daha sonra... psikolojik hastalıklar sülük gibidir.
devamını gör...
soruna sebep olan şey paraymış demek ki. azalınca sorun geçmiş.

edit:bu bir şakadır.
devamını gör...
bilim değildir. dolayısıyla ağrı kesici içtim ağrım geçti diyemeyeceksiniz. günümüz bilimi ruhu tanımazken, bir de tedavi mi edecekmiş? * nörolojik hastalıklar ayrı tabii. size en iyi tedaviyi vereyim mi? canı gönülden olarak? başka bir hasta bulun ve konuşun hastalığınız hakkında. her hasta olmaz. hastalığının farkında olan, bunun iyileşmesi için mücadele eden birini bulun. ve birlikte mücadele edin arkadaş olup. taktikler verin, kendinize gülün, ağlayın, eğlenin. çünkü aynı cephede cansiperane savaşmak silah arkadaşlığı yapmak bambaşkadır. emin olun, zamanla çok daha iyi olacaksınız ikiniz de. buradan da belirtmiş olayım. eğer bunu yapmak isteyen olursa, discordda toplaşalım ve bir seans yapalım birlikte. ben hazırım, bir hasta olarak; hastalarla; hastalıklarla savaşmaya.
devamını gör...
ilk gittiğim psikiyatrist beni gittiğim halden beter etti, bunu daha önce yazmıştım (bkz: psikiyatriste gidip fenerbahçeyi konuşmak)
ikinci psikiyatrist ile reçetelendirdiği ilaçları kullandığım sürece görüştük. ilaçlar bilindikti, kontrollü olarak kullanmayı bırakınca pek de iyileşmediğimi fark ettim.
üçüncü seferinde başka bir psikiyatriste gittim. ilk gidişimde sadece şikayetlerimi dinledi, daha önceki teşhise uymayan bir tanı koydu bana.
2 ve 7. görüşmelerimiz süresince yarım saatten az olmayan sürelerde konuşturdu beni. o sordu, ben anlattım. çocukluğumu da, gençliğimi de, yetişkinliğimi de anlattırdı bana. ilaçların dozları bazen de adları değişti bu süreçte.
8. görüşmenin sonunda 'artık bitti' dedi. ilerisi için bazı önerilerde bulundu ve son kez ilaç yazdı.
epey zaman geçti üzerinden, şu ana kadar kendimi çok kötü hissetmedim.
sanırım beni iyileştirdi.
devamını gör...
vardır. ve fakat iyi bir psikiyatrist ve psikolog bulmanın maliyeti çok yüksek ve referans gerektiriyor. size ayıracak 5 dksı olan devlet hastanesi doktorunun bilmem kaç numaralı hastası olmak hayatınızı değiştirmeyebilir. psikoloji lisans ya da tıp okumadan aile danışmanlığı sertifikasıyla, masal terapisi, cart curt terapisi eğitimleriyle, para kazanmak için insanların acılarından kendilerine haksız kazanç sağlayıp danışanların vaktini ve parasını çalan insan müsveddeleri de size iyi gelmeyecektir. aksine ruhsallık bilgisi alanına itimadınız bu tüccarlar yüzünden zedelenecektir. psikolojik desteğin de sorunlarınıza çare olamayacağını düşünüp çaresizliğe gömülebilirsiniz.

ne var ki işini etik şekilde yapan uzman psikolog ve psikiyatristler gerçekten insanlara önemli katkılar yapıyorlar. pek çok hastalığın birkaç aylık süreçlerde düzenli seanslarla aşılabilmesi mümkün. sevgili arkadaşlar, zor günler geçiriyorsanız yahut sadece kendinizi daha iyi tanımaya ihtiyaç duyuyorsanız bile terapi desteğini tavsiye ederim. unutmayın her şey geçer çünkü hayatın kendisi dahil her şey geçicidir. ve yine unutmayın ki size hiçbir şey olmaz. :)

terapi almak isteyen lakin maddi zorluklar çeken arkadaşlar için öneriler:
üniversite öğrencisiysen, bilhassa devlet üniversitelerinde ücretsiz psikolojik danışmanlık servisi bulunabiliyor. istanbuldaysan ibbnin merkezleri var, internette bilgiler var, 153 nolu hattı arayabilirsin. ayrıca instagramda psikolojik desteğe ulaşamayanlar için kamu hizmeti olarak temsili ücretle online ve yüzyüze destek veren psikologlar var, sosyal medyalardan muhakkak araştır. bulduğun psikiyatrist ve psikologlar hakkında daha fazla bilgi öğrenip seçebilmek için doktorlar takvimi sitesinde terapistin kendi danışanlarının yazdığı yorumları ve başka bazı bilgileri görebilirsin.

son olarak! neredeyse yasaklanması gereken düzeyde sakıncalı tanımlar görüyorum bu başlıkta. yazdıklarınıza dikkat edin lütfen. zira hayattan hiçbir umudu kalmamış çaresiz bir insanın son dayanma umudunu, cehaletiniz ve boş boğazlığınızla örseliyor olabilirsiniz. büyük bir kirlilik yaratıyorsunuz.
devamını gör...
mutlulukları daim olsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"psikiyatriste gidip iyileşen kişiler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim