orijinal adı: ıl censimento dei radical chic
yazar: giacomo papi
yıl: 2019
kitap elitlerin, entelektüellerin dünyasını ve onlara karşı olanları konu edinir. profesör giovanni prospero bir programda yaptığı açıklamaların ardından evinde ölü bulunur. bunun üzerine halk için bir tehdit oluşturulduğu anlaşılıyor. profesörün kızının ülkesine dönmesi ve babasının katilini sorgulamasıyla hikaye gizem dolu bir hâl alır.
yazar: giacomo papi
yıl: 2019
kitap elitlerin, entelektüellerin dünyasını ve onlara karşı olanları konu edinir. profesör giovanni prospero bir programda yaptığı açıklamaların ardından evinde ölü bulunur. bunun üzerine halk için bir tehdit oluşturulduğu anlaşılıyor. profesörün kızının ülkesine dönmesi ve babasının katilini sorgulamasıyla hikaye gizem dolu bir hâl alır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "robnaja" tarafından 14.10.2021 11:24 tarihinde açılmıştır.
1.
giacomo papi romanı.
distopyaları sevmediğini öne süren beni, yanıltmış bir eser. esma fethiye güçlü tarafından tercüme edilmiş. *
her his ilk kez ve en çok bizde yaşanmış gibi gelir. oysa insan o kadar da karmaşık bir ruh değil. mutlu cahiller tugayı bir kurguda ya da türkiye'de. ne de çok benziyoruz. okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. ama cahillik mutluluk derler ya, işte biraz o. kitapta bir tık daha üstte cehalet övgüsü ama sadece bir üst kademede. çünkü realitede de örgütlerin kana susamışlığı ve onların yaptıklarını görmezden gelen yöneticiler ile halk benzer.
profesör'ün katili* ya da öldürülen diğer entelektüellerin katili herkes olabileceği gibi kimse olmayabilir de. çünkü onu öldürenler kadar bunun oluşuna seyirci olanlar da aynı oranda suçludur olivia'ya göre. *
kelimelerin gücüne bunca inanan benim içinse kitap bu açıdan da ayrı bir yere sahip oldu. anlatmak ve anlamak ihtiyacı... aslında işin özü buymuş. insan diğerlerinin de kendininkine benzer hislerinin olduğunu anlama çabasındaymış ve de entelektüellik bunun kaynağıymış. okudukça başkalarının da bizim gibi olduğunu görmek ve de okumamak sonucunda yalnız hissetmek. yalnız kalmak için, okumamak.
söz; öyle büyük bir güçtür ki küçücük, görünmez gövdesiyle korkuyu dindirmek, acıyı yok etmek, neşeyi arttırmak, merhamet uyandırmak gibi büyük işler başarır.
en yakın hissettiğim karakter meun (memur editör ugo nucci) idi, nereye kayboldu?
italyan dilinin sadeleştirmesinden sorumlu daire başkanlığı bence o da sizden hoşlanmıyor.
son bir alıntı bitsin bu tanım.
öldüğümde,
ve belki tekrar dirildiğimde,
kemiklerimin balıklara ve martılara verilmesini dilerim,
eğer yapabilirsem biz insanların günahlarını affettirmek için.
distopyaları sevmediğini öne süren beni, yanıltmış bir eser. esma fethiye güçlü tarafından tercüme edilmiş. *
her his ilk kez ve en çok bizde yaşanmış gibi gelir. oysa insan o kadar da karmaşık bir ruh değil. mutlu cahiller tugayı bir kurguda ya da türkiye'de. ne de çok benziyoruz. okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. ama cahillik mutluluk derler ya, işte biraz o. kitapta bir tık daha üstte cehalet övgüsü ama sadece bir üst kademede. çünkü realitede de örgütlerin kana susamışlığı ve onların yaptıklarını görmezden gelen yöneticiler ile halk benzer.
profesör'ün katili* ya da öldürülen diğer entelektüellerin katili herkes olabileceği gibi kimse olmayabilir de. çünkü onu öldürenler kadar bunun oluşuna seyirci olanlar da aynı oranda suçludur olivia'ya göre. *
kelimelerin gücüne bunca inanan benim içinse kitap bu açıdan da ayrı bir yere sahip oldu. anlatmak ve anlamak ihtiyacı... aslında işin özü buymuş. insan diğerlerinin de kendininkine benzer hislerinin olduğunu anlama çabasındaymış ve de entelektüellik bunun kaynağıymış. okudukça başkalarının da bizim gibi olduğunu görmek ve de okumamak sonucunda yalnız hissetmek. yalnız kalmak için, okumamak.
söz; öyle büyük bir güçtür ki küçücük, görünmez gövdesiyle korkuyu dindirmek, acıyı yok etmek, neşeyi arttırmak, merhamet uyandırmak gibi büyük işler başarır.
en yakın hissettiğim karakter meun (memur editör ugo nucci) idi, nereye kayboldu?
italyan dilinin sadeleştirmesinden sorumlu daire başkanlığı bence o da sizden hoşlanmıyor.
son bir alıntı bitsin bu tanım.
öldüğümde,
ve belki tekrar dirildiğimde,
kemiklerimin balıklara ve martılara verilmesini dilerim,
eğer yapabilirsem biz insanların günahlarını affettirmek için.
devamını gör...