roman polanski

nazi işgali altındaki polonya'da kötü bir çocukluk dönemi geçirmiş ve daha sonrada, karısı kadın sinema uyuncusu sharon tate canarvarca bir kazaya kurban olmuştur. trajik yaşamı, çalışmalarına korku ve zorbalık olarak yansımıştır.

(bkz: rosemary's baby) (bkz: the pianist) gibi önemli filmleri olan yönetmen. yönetmenliğine diyecek laf yok ama sırf iyi bir yönetmen diye 13 yaşındaki bir çocuğa tecavüz etmesi yok mu sayılmalı? yaptığı veya yapacağı hiçbir film bu adamın pedofoli bir sapık olduğu gerçeğini değiştirmemeli.

9. kapı filmi efsanedir. bitirim ikili 3 filminde de fransız polis şefini canlandırmıştır.

inanılmaz iyi bir yönetmen ve oyuncudur. (bkz: una pura formalita (film)) ) amma velakin kendisi maalesef bir pedofilidir. mesleki olarak başarılıdır ancak karakter yoksunudur.

(bkz: venus in fur) kitabını çok başarılı biçimde filme uyarlamış yönetmen. kaliteli filmden anlayan, heybesine o filmlerden birini daha eklemek isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.

trailer;

bu kaşmerin tecavüz ve pedofili davasını bilen duyan gören okuyan vardır. 2009 yılında birçok ünlü oyuncu, yönetmen vs bu puştun serbest kalması için yazılan dilekçeyi imzaladılar.. listeye korktuğumdan dolayı bakmıyordum hiç çünkü %100 sevdiğim oyuncu ve yönetmelerin olacağını biliyordum ve şaşırtmadı....... dün tivitırda önüme düştü bakmak durumunda kaldım keşke bakmasaydım.. arsız namussuz herkes.

david lynch, pianistteki abi, scorsese, bellucci, won kar wai ve daha niceleri..
tam liste: www.indiewire.com/2009/09/o...

vasat hatta biraz altında bir yönetmen olmasına rağmen neden bu kadar övüldüğünü anlayamıyorum. rosemary's baby çok şahaneymiş, kültmüş, başyapıtmış... lütfen ya. boktan bir film işte, hiçbir özelliği yok. hele dokuzuncu kapı diye bir filmi var hayattan, sinemadan soğursun, filmde son yok mesela. piyanist? tamam amko en çok siz mağdursunuz, ikinci dünya savaşı, yahudiler filan gerçekten çok orijinal bir konu, ilk bu pedofil denyonun aklına gelmiş (!) ne insan olarak, ne de yönetmen olarak 5 para etmeyen polonyalı bir amele. buna da yönetmen diyeceksek kubrick, bergman, lynch, bresson... bunlara ne diyeceğiz.

ninth gate isimli entel eğlendiren filminde zevcesini johnny depp'e yedirdiği bir sahne çeken, g ile başlayan güzide bir sıfata sahip yönetmen olarak aklımda kalmış erkişisi.

çocuk tecavüzcüsü.

tecavüz ettiği çocuk o sırada astım krizi geçiriyor ve ilacı için yalvarıyordu bu arada.

kusura bakmayın durum buyken filmini falan övemeyceğim. yerin dibine batsın.

neden övüldüğünü anlamadığım the pianist dışında gerçekten ele avuca sığmayan bir filmi olmayan ama usta yönetmen olarak anılan 13 yaşında olan samantha geimer'e tecavüz eden pedofili sapık kişilik.

en sevdiğim yönetmen olmamasına rağmen, hayata bakış açısından kendimle bu kadar özdeşleştirdiğim başka bir yönetmen hatta sanatçı yok. rosemary's baby'den the ninth gate'ye , chinatown'dan the pianist'e hatta bitter moon'dan tess'e kadar polanski bence bize tek bir gerçeği anlatmaya çalışıyor.

''evet, dünya böylesine zalim, acımasız bir yerdir. insanlar zaaflarla dolu ve özünde kötüdür. her an sevdiğimiz şeyler elimizden kayıp gidebilir. ama dizlerimiz kırık, ağzımızdan kan boşalsa da yine de ayağa kalkıp yaşamaya devam etmek zorundayız. ''

işte bu bana çok yakın. o yüzden polanski'yi seviyorum.

polonya uyruklu leh asıllı yönetmen. önceleri avrupa sinemasında ortaya koyduğu tiksinti (1965) adlı psikolojik gerilim temalı bir filme imza atmış ardından hollywood'a transfer olarak bu seferde gizem gerilim temalı rosemary baby (1968)filmi ile beraber amerikan sinemasında yankı uyandıran filmlerle beyazperdeye adını altın harflerle yazmıştır.çin mahallesinde polisiye ve piyanist filmi ile de dramada başarısını ortaya koyan başarılı yönetmenin hayatı da en az filmleri kadar sansasyoneldir .rosemar baby filminin ardından karısı sharon tate , filmden rahatsız olan satanist tarikatın lideri charles mansonun müritleri tarafından karnındaki bebeği parçalanarak hunharca öldürüldü. hayatının bu en acı olayından sonra adı bu seferde pedofili'ye karışan yönetmen, amerika'dan avrupa'ya kaçarak kariyerine orada devam etmek durumunda kaldı.

ninth gate filmi efsanedir.

bitirim ikili 3 filminde de havaalanı polisini oynamıştır.