1973 te ‘delilerin arasında akıllı olmak’ isimli bi çalışma tüm dünyada psikolog ve psikiatrist’lere olan bakış açısını değiştirdi.

david rosenhan (1929-2012) amerikalı psikolog tarafından yürütülen deney tarihin en çarpıcı çalışması olarak kayıtlara geçmiş.

rosenhan’da dahil 8 kişi akıl hastanelerine ‘sesler duyuyorum’ diye başvuruyor. tamamen sağlıklı olan bu insanlar hastaneye kabul edildikleri ilk günden artık ses duymadıklarını ve iyileştiklerini söylemelerine rağmen hiç biri taburcu edilmiyor.

bizim rosenhan’da bunun bi deney olduğunu çaktırmıyo, işlerin ne raddeye gidebileceğini görmek için. sonunda her biri taburcu ediliyor. en kısa kalan 7 gün en uzun süre kalan ise 52 gün. hiç bişeyleri yok halbüki ama taburcu edilebilmek için hasta olduklarını kabul ediyorlar.

sözde hastalarımızın hepsine bi teşhis konuyor. hastalar rosenhan’ın özellikle seçtiği “boşluk” kelimesini duyduklarını söylüyolar. çünkü bu kelime varoluşsal krizi işaret edebiliyormuş.
8 kişiden 7’sine şizofren ve 1 kişiyede manik depresif psikoz tanısı konuyor. halbüki bunlar rosenhan’la çalışan insanlar. belli süre sonra doktorlar taburcu ediyorlar ama tam iyileştiklerine de inanmıyolar çünkü onlara göre 1 kere akıl hastalığına tutulmuşsan artık ömür billah kurtuluşun yok.

bizim rosenhan çalışmanın ilk sonuçlarını yayınlar ve ortalığı karıştırır. ‘sistemi bilinçli aldatıyor’ diyenler mi dersin, ‘sen dolandırıcısın’ diyenler mi dersin. adama neler neler saydırıyorlar.

bir sürü meslektaşı bizim rosenhan’a meydan okuyor. “ben kesin gerçek hastaları, sahtelerinden ayırt edebilirim” vs diye hatta bi hastane özellikle “bize haber vermeksizin, sahte hasta gönder” talebinde bulunmuş rosenhan’a.

meydan okumayı kabul ediyor rosenhan. hastaneye gerçek olmayan hastalar göndericeğini belirtiyor.

hastane yönetimi 3 ay boyunca hastaneye yatan 93 hastanın nerdeyse yarısının gerçek olmadığından şüphelendiklerini ve hatta 19 kişinin kesinlikle hasta olmadıklarını tespit ettik diye kamuoyuna açıklama yapıyor.

bunun üstüne rosenhan amcamız “aslında hiç hasta göndermedik” açıklamasını yapınca ortalık yine şenleniyo. sonuçta akıl sağlığı bozuk olan 19 kişiyi öylece salmışlar dışarı. bunun üzerine artık tüm meslektaşları boyun eğiyor.
rosenhan: “bu tip ciddi hatalara düşen sisteme güvenemeyiz” diyor.

bana göre asıl bomba da şu: üstte belirttiğim 8 sözde hastalarla konuşan bazı ‘gerçek hastalar’ onlara kaldıkları süre boyunca inanmamışlar. “ya gazeteci ya da doktorsun ama hasta değilsin” demişler. yani doktorlar bile anlayamazken neyin ne olduğunu, gerçek akıl hastaları “kendinden olmayanı” ayırabiliyor.
devamını gör...
söz konusu makalenin orijinali buradan
devamını gör...
akıl sağlığı bozulan hastalara her doktorun farkli tanı koyabileceğini gösteren deney.
devamını gör...
(delilerin arasında akıllı olmak)
aslında hiçbnir problemi olmayan 8 kişi hastahaneye olmayan sesler duyduklarına dair şikayetlerle gidiyorlar. bu sekiz kişinin de yatışı gerçekleşiyor fakat ilk günden itibaren kendileri gibi davranmaya başlıyorlar ve şikayetlerinin son bulduğunu söylüyorlar. bu sekiz kişi en az 7 en fazla 52 gün olmak üzere hastahenede yatırılıyor. 7 tanesi şizofreni bir tanesi majör depresyon teşhisi koyuluyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"rosenhan deneyi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim