ruh hastası insanlar

mütemadiyen her konuda fikirleri vardır. asla susmazlar. susturamazssın. bu tip kişilere küfür etmemek için kendini sıkarsın sıkarsın en sonunda küfrü yerler. çünkü o küfür vardır ve onu çeker alırlar. sonunda da bunun hesabını verceksin gibi abuk sabuk laflar ederler. allahım bu insanları yok et diye dua edersin etmez. benden uzak tut dersin etmez. nedendir bilinmez her yerde de seni bulurlar. karşılarında bazen kendini suçladığın bile olur. halbuki karaktersizliklerini sürekli psikolojim bozuğa bağlamaları dışında yüreğinin yumuşayacağı bişey yok. ki bu da yürek yumuşatılacak bir şey değil. allah hepsinin belasını ayağının altından versin der çekilirsin. ruh hastası insanları o hale getiren tükenmek bilmeyen ego ve kendini haklı çıkarma prensipleridir. en iyisi bu insanlardan uzaklasmaktır, susmaktır bir fikir belirtmemek kendilerini yok etmelerini beklemektir.

herkesin hasta olduğu bir toplumda ruh hastalarından kaçmak, kendinden kaçmaktır.

kişinin farkında olup tedavi olması gereklidir. şimdi ben de ruh hastasıyım mesela ama zararım hep kendime . kendime de zararım olmaması gerekir. hatta en başta kendime zararım olmaması gerekir. dünya delirmiş vaziyette zaten. psikopattan sosyopattan bol bişey görmedim bu gezegende ben. bizim oralar (bkz: andromeda) böyle değil. sikiym gezegeninizi desem ayıp olur küfür cıss hmm iyi bişey değil onun için demeyeceğim

benim gözümde tüm insanlar birer ruh hastası buna ben de dahil. yoksa hiç aklınız mantığınız alıyor mu bir dünyanın içinde yaşıyoruz, bir evrenin içinde. ölüm diye bir şey var ama ne zaman belirsiz. ha bugün, ha yarın... ve hepimizin öyle değişik takıntıları, uğraşları, kafayı yercesine düşündüğü şeyleri var ki esas söylediğim şeyi farkında bile değil. inanın ki hepimiz hastayız. başımızı kaldırıp da iki dakika düşünmeye vakit bulamayacak kadar.

bir tane örnekten bahsetmek istiyorum. yakın bir akrabam var bir süre evinde kaldım ve kendisiyle ne yazık ki uzun bir süre vakit geçirdim. kendisinde kontrol manyaklığı var yani senin bütün hayatını kendi istediği şekilde ilerletmek ve davranışlarını, giydiğini yediğini içtiğini bile kontrol etmek istiyor. ilk başlarda bana hep öneri şeklinde yaklaşıyordu. bak canım onu yeme bunu ye daha iyi beslenirsin o zararlı bu yararlı falan diyerek kibarca öğütler ile başladı. sonraları odama girip valizimi düzenlemeye kıyafetlerimin yerini değiştirmeye başladı evidir diye ses etmedim bu hareketine de. gün geçtikçe daha da kendini belli ediyordu kıyafetlerime ve yediğime karışıyor hatta uzun uzun tartışıyordu pes edip onun istediğini yapana kadar. anlatamayacağım bir nedenden mecbur kaldığım için kendisiyle bir süre daha kalmam gerekiyordu. beni çıldırtan olay ise bir gece uyandırıp senin uyku pozisyonun yanlış böyle yatma ileride senin eşin yanında rahat edemez falan deyip başımda dikilmesi oldu. ertesi gün zar zor ayarladım eve geri döndüm. ben bu kişiyi görene kadar tv dizilerinde gördüğümüz manyak karakterleri çok fantastik bulurdum ama şimdi hepsi realist geliyor.

hiç ayrım yapmadan tüm ademoğlu ve kızları

ruh sağlığı sınavım var. çok şey okudum ama özetle şunu söylemek isterim.

(bkz: bu dünyaya acı çekmek için gelen insanlar)

kadınlar da 35 ile 55 yaş arası, erkekler de ise 35 ile 55 yaş arasında ki ruh hastası kadınlara denk geldikleri zamanda görülen hastalık.

bir de bunların ruh hastası olan gerçek ruhlar var! filmerde filan görüyoruz işte ailelere filan musallat oluyorlar...
allah herkesi iki dünya arasında akıl sağlığı ile birlikte olmayı nasip etsin, amin.

kendi fikirlerine takıntılı olan insanlardır. anlatılan şeyi ya da olayı kendi zihninde canlandırdığı haliyle kabul edip üstelik çevresine de o şekilde kabul ettirmeye çalışır. olmayan şeyleri kurmakta üstlerine yoktur.

her konuda fikri olan insanlar cahildir, ruh hastası değil.
hem neye göre ruh hastası? hoşuna gitmeyen her insana ruh hastası diyemezsin.

bazilari icin psikolog olmaya gerek kalmiyor.

kendileri değil ama çevresindekiler tedavi görür sayelerinde.