thortingeri yazar profili

şunu kabul etmek lazım baştan anlaşalım. yok öyle sevgi var, saygı var, onlar benim canlarım triplerini bir kenar bıraktıysak... insanoğlu yaşamaya olan uyumu, çevresel faktörleri özümsemesi ve kullanımı ile bugünlerine gelen sosyal bir canlı türü. aslında o ünlü matrix lafı doğru çünkü zaten bilimsel bir bulgu bize en çok benzeyenler virüsler ve memeli olarak fareler. tüm ilişkilerimiz çıkarlar üzerine kurulu. aile, sevgili, arkadaşlık, dostluk hepsinin getirileri ve götürüleri var biz bunu kabul etmesek te beyin bizim yerimize bu hesapları yapıyor zaten hani o bazen gelen düşünce var ya dürten sonra kendimize dediğimiz "yok artık saçmalama kardeşin/sevgili/eşin/baban vb.. o senin yapılmazla" bastırdığımız. (şimdiden duyuyorum yoo hiç böyle şeyler düşünmem ben.) o bastıran başka bir konu. işte bu düşünceler diğer kişilerle olan çıkarlarımızın çatıştığı yerde ortaya çıkan yeri geldiğinde de başlarım yaa ben de insanım diye tamamlanan cümleler. yani uzun lafın kısası çıkarlar uyuşuyorsa, kabullenme yüksekse bir ömür sürer ilişki, daha iyi bir seçenek varsa ve onu seçecek cesaretlendirme faktörü mevcutsa aynı gün de bitebilir. yani asıl soru süre değil çıkarlar.

kesinlikle rekabet edilemez düşünülemez. bunun sadece işçi ile de alakası yok gidip görmek lazım oraları başka bir kültür bizim yerli ar-ge kelimesinin karşılığının vücut bulmuş hali. üretim kapasiteleri çok yüksek bizdeki çin ürünlerinin çöp olmasının tek sebebi bizim çöp kafalı olmamız. bir kere çalışkan ve azimliler üretmekten korkmuyorlar. şöyle anlatayım bir toplantıda konuştuğumuz aslında şunu şöyle yapsak iyi olur dediğimiz hayali biz topluca çürütürken adam yaptı getirdi yine bize sattı. güzel fikirdi değerlendirdim dedi.

çoğunluğu kapitalizm ve kölelik mantığını oturtmaya çalışan akımdır kendileri. içlerinde psikolojik gelişim ile ilgili mantıklı olanları da var tabii ki. aslında okuduğunu anlayabilen okuduğunu yorumlayabilen bir toplumda her bilgi kullanılacak bilgidir ama neyse.. çok enteresanları arasında manav reyonunun yanında satışı yapılan secret vardı. bir de ferrarisini satan bilge bir çoğu toplum mühendisliği denen kavram için oluşturulmuş diyebiliriz.

kimin ilerisi başka birinin ilerisi fiziki olarak benim geri olabilir, bakış açısı ile ileri geri çok karmaşık. zaten solunda diye uyardığın insan hangi solum da diye bir cevap verdiği bir ülkedeyiz.

konunun özü şudur ki dünya üzerinde ulus devlet olan ülke vatandaşlarına -lı -lu takısı konulmaz direk ulus ismi söylenir. sonradan çevresel göçlerle çeşitli ulusların birleşimi olan ülkeler için -li-lu takısı geçerlidir. amerikalı, avustralyalı, belçikalı vb..

netfiliksten saçma sapan o kadar diziyi seyredip belgesellerine hiç mi bakmadın internette biraz araştırsan o da yeter genel fikirler ile her hangi bir nesneyi, kişiyi, davranışı yorumlamayalım bence zaten genel ve toplum görüşü olması bile inandırıcı olmamasına yetiyor.

marsa gidilip nasıl yaşanır rehberi daha mantıklı ve gerçekçi bunu söyleyebilirim

hani şu göçük altından çıkarıldığında ambulans kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkarmaya çalışan maden işçisi vardı ya o gün utancımdan yerin dibine girdim tv ye bakamadım. ağlamamak için boğazımda ki o acayip ağrı ile günler geçirdim ki bir sonraki seçimlere kadar artık kalmadı bitti o his

uyku, vücut için ön yaşlarda gelişim geç yaşlarda da iyileştirme eylemidir. özellikle beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde ki etkisi nedeni ile kişi kabul etmese de veya az uyku psikolojik bir sorun olarak kabul edilmektedir. az ya da çok uyku probleminin en iyi ilacı egzersiz yapmaktır. yıllarca tedavi olmaya çalıştım iyileştiğimi düşünüyordum bugün bırak 24 saat uyurum ama çok güzel yaa bi kere pis dünyanın tüm etmenlerinden kurtulduğun kendi dünyandasın poponda açık değilse deme keyfine

starbucks ın maliyetleri kapital sistemin kabul edemeyeceği kadar artmıştır. büyük boy kahve bardağı için maliyetleri 0.75 tl olan kahve 0.15 olan süt ve 0.10 olan diğer maliyetler toplamı abd deki katlanamaz enflasyonun %1.88 artıştan sonra daha düşük maliyetlere satabileceği çay pazarına giriş yapmıştır. bu dünyada bir ilk olup thai cai den sonra ikinci çay olmuştur. yani sevineceğinize acayip yorumlar yapıp konuyu saptırmanız hiç hoş değil. milletimiz tr deki 967 starbucks şubesinin fiyatlarından kahve içmekten çok memnun olduğu gibi çay içmekten de çok daha fazla memnun olacaktır çay satışları rekor kıracak tüm dünyada adımızı şanımızı büyüteğiz. hem starbucksın yeni uygulaması ile çaya şeker isteyenler starbuck kültürünü bilmiyor gibi aşağılanacak siparişi teslim edilirkende çayın tadını alamıyorsun şerbet içiyorsun denecektir.

gönlünün de çok fakir olduğu anlamına gelmektedir.

insan olmak

bahane üretim verimliliği ama kullanımının en iyi niyetli hali. asıl sorun alışkanlık yapması ve bilinçsiz olarak sürekli kullanılması. pesimist insan davranışlarının dış vurumlarından biri. bir üst seviyesi cümleye hayır ile başlamak. bu tip insanlara laf anlatırken biraz zorlanılır. çünkü gerçekten her cümleye olumlu-olumsuz dahil hayır kelimesi ile başlar. amaları da hep destekçisi olur. yani işin kısası söylenilen her cümleye pesimist bakış açısı ile düşünce üreten insanların davranış şekli. çoğu zaman söylediğinizi kabul etse bile hayır ve aması hep bulunur cevaplarında.

konuşulacak hiç bir şey yok çok üzücü bir başlık.

en büyük fark hayvanların kötü olmaması

olayın dibine inmek lazım bize öğretilen, geçmişten gelen alışkanlıklar, yaşam tarzı ve kültürümüzden kaynaklı bir çok yargımız bulunmakta, yemek kültürü de bunlardan biri. bırakın dünyayı ülkemizdeki bölgeler arası öğünlerin tüketim farklılığı bulunmaktadır. aslında olay yine kapital sistemin biçimlendirmesi ile alakalı. öğün dediğimiz kahvaltı - öğlen yemeği - akşam yemeği özgür kölelik sisteminin bir parçası. insanlar için öğün düzenlemesi vücudun güç dengesinin değişimine açıktır. (örn: askere gidildiğinde düzene giren öğün sisteminin kilo aldırması). basit ölçekte insanlar için öğün yoktur acıktığında yersin ve ne bulursan yersin. öğünler kendi isteği ve ücret karşılığı çalışanların daha verimli çalışması, enerjilerinin yeterli miktarda olması, kaytarma olasılığının aza indirilmesi için 19 ve 20. yüzyılda ortaya çıkan yeme düzeni kavramlarıdır. şu olursa güzel, bununla lezzetli, bir toplum yönlendirmesi yani sürü psikolojisidir. güney doğu anadolu coğrafyası içinde kahvaltı denilen öğün beyran çorbasıdır olmazsa olmaz gibi gibi bu örneklerle uzar gider konu, gastronomi çekişmesine döner. özet: acıktığında ne bulursan onu yersin.

cümle içerisindeki insan kelimesi ile iyi olan her yanını kaybeden başlık.

çok tehlikeli manipülasyona açık, sömürülmesi ve inanması en kolay insani duygulardan. öyle ki olur mu ya kelimesi ile bile çalışabilen saçma sapan bir hormonal çıktı. dozunda ve yerinde kullanımında beyin ve kalp fonksiyonlarına yüksek olumlu etkisini olduğu bilimsel olarak ispatlanmış. hep çok istedim sonunu umutla bağlandığım planlarım olsun diye hiç yapamadım. olmuyor içerde bir salak ses var ne kadar acımasız, umut kırıcı olasılık varsa listesi olarak olarak iletiyor. hep böyle oluyor maalesef. ben de çok fazla bulunmayan özendiğim bir duygu.

herkes diye genellememek lazım fakat bilinçli sayısı o kadar düşük ki genelde olabilir. illüzyon kelimesinin anlamlarından biri.