21.
merhabalar,
akşam saat 23.30'da sözlük radyosunda bittiri bittiri müzik ve muhabbet için yayında olacağım.
görüşmeeeeekkk üzere...
edit : 23.oo'a çekiyorum çünkü canım sıkıldı canımmmmmmmm aahhahahaha
akşam saat 23.30'da sözlük radyosunda bittiri bittiri müzik ve muhabbet için yayında olacağım.
görüşmeeeeekkk üzere...
edit : 23.oo'a çekiyorum çünkü canım sıkıldı canımmmmmmmm aahhahahaha
devamını gör...
22.
kız sesin şeye benzemiş, friends seyrettiysen bilirsin orada cafede şarkı söyleyen ama kimse tarafından beğenilmeyen phoebe vardı, bi gün nezle oluyo bu sesi blues şarkıcısı gibi oluyodu, herkes bayılıyordu ahahhaha
devamını gör...
23.
neyse gitmiyorum. üzerimde sarhoş kibarlığı var.
devamını gör...
24.
o zaman frida'nın diego'dan vazgeçişini yazdığı mektubu atayım...
“kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.”
frida kahlo
“kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.”
frida kahlo
devamını gör...
25.
aşka kafa tutmak derken, tam olarak nasıl bi kafadan bahsettiğimizi ben anlamadım... *
devamını gör...
26.
bende dehb var, köylü'den bulaştı o yüzden fazla dinleyemiyorum nzjnznz
sana iyi yayınlar, herkese de keyifli dinlemeler, iyi geceler.
sana iyi yayınlar, herkese de keyifli dinlemeler, iyi geceler.
devamını gör...
27.
#3399546
nili dinlerken anlayacağız hep birlikte tekrar...
nili dinlerken anlayacağız hep birlikte tekrar...
devamını gör...
28.
29.
ben de baya gocebeyim. ve aslında o bir yere ait olma hissi nasıl oluyor, gerçekten bilmiyorum. ait hissedemiyorum hiçbir yere.
devamını gör...
30.
tiyatro oyunları yanıltıcı olabiliyor bütün tarih açısından. özellikle bu gibi hikayelerde odak noktası yaşadığı aşk ise, daha çok bu aşk ön planda olduğundan, sanki son nefesine kadar unutmamış gibi intibalar yaratabiliyor. ha, tabii bilemeyiz, belki de öyledir. ben olabilecek bir yanıltmaya deginiyorum. oyun o aşk özelinde ise, bütün hayatını kapsıyor gibi yansitilabiliyor. genelde de performans oyunları bu şekilde oluyor.
devamını gör...
31.
olmuyorsa zorlamayacaksın. boşa kürek çekmenin de bir anlamı yok hayatta.
devamını gör...
32.
he ama şu da var ben prensip olarak başladığım işi bitiririm. ama aşk meşk işlerinden bahsediyorsanız vazgeçememenin sonu obsesyon ya da takıntılı aşktır. o da hoş bir şey değil.
devamını gör...
33.
o zaman sezen aksu- sarı odalar...
devamını gör...
34.
bugün coup de grace de öksürüyordu. şu sigarayı az için de çektiğiniz her nefes vergi olarak gitmesin. vergiyi azaltın, sağlığınızı düşünmekten değil sdfsfdg.
devamını gör...
35.
aslında uyum sağlamak özelinde düşünürsek, benim şehrim muğla.
orada çok rahat hissediyorum.
orada çok rahat hissediyorum.
devamını gör...
36.
ben çocukluğumu hatırlıyorum, alanya dışında olduğumda gözümün önüne gelen silüet alanya'da gençken yaptığım şey olan futbol topuyla plajda artistik hareketler yapmaya çalışmamdı. bir tane norveçli kıza artistik olsun diye gaza gelip röveşata atmaya çalışırken kafa üstü çakılıp rezil olmuştum. o an sinirimi bozan o anıyı her hatırladığımda gülerim.
devamını gör...
37.
bi küçük eylül meselesiyle yayına girdim. ne filmdi bee.
devamını gör...
38.
ait hissetmek çok çok özlediğim bi şeydi bi zaman önce. evimden ve sosyal habitatımdan çok uzaktaydım.
kısa süre önce çok sert bir ayrılık atlatmışım, işlerim pek yolunda gitmiyo falan.. genel olarak zor bi dönemdeyim yani...
dedim ki "ben bi evimi ankaramı ziyarete gideyim."
çıktım yola, arabada tek başımayım. mutluyum da, hareketli parçaları yüksek sesle dinliyorum, yol boş azcık da gaza yüklendim, 130-140 seyahat halindeyim falan... bağıra bağıra şarkıya eşlik de ediyorum...
aklımdan da sürekli "acaba bi daha memleketime yerleşebilecek miyim, bi daha beni oluşturan bahçede olabilecek miyim" düşünceleri geçiyo. hayatı sorguluyorum falan.
derken bir parça başladı;
alice merton - no roots
sevdiğim de bir şarkıdır, sesi az daha açtım, hızımı azcık daha arttırdım, bağıra bağıra eşlik ediyorum...
şarkının tam "i've got no roots!" (benim kökenlerim yok!) dediği yerde, bir saniye içerisinde, bir anda gözyaşlarım bi bardaktan boşanır gibi akmaya başladı.
160'la gidiyorum, avaz avaz bağırarak "i've got no roots!" söylüyorum, bi yandan da hıçkıra hıçkıra ağlıyorum...
bi 10 dk sonra ağlamam durdu, rahatladım azcık.
sonrasında çalan bi kaç şarkı daha var, onlar da kafamı topladı baya...
bu duygularımı "ait olma"nın neresine koymak istersiniz ?
kısa süre önce çok sert bir ayrılık atlatmışım, işlerim pek yolunda gitmiyo falan.. genel olarak zor bi dönemdeyim yani...
dedim ki "ben bi evimi ankaramı ziyarete gideyim."
çıktım yola, arabada tek başımayım. mutluyum da, hareketli parçaları yüksek sesle dinliyorum, yol boş azcık da gaza yüklendim, 130-140 seyahat halindeyim falan... bağıra bağıra şarkıya eşlik de ediyorum...
aklımdan da sürekli "acaba bi daha memleketime yerleşebilecek miyim, bi daha beni oluşturan bahçede olabilecek miyim" düşünceleri geçiyo. hayatı sorguluyorum falan.
derken bir parça başladı;
alice merton - no roots
sevdiğim de bir şarkıdır, sesi az daha açtım, hızımı azcık daha arttırdım, bağıra bağıra eşlik ediyorum...
şarkının tam "i've got no roots!" (benim kökenlerim yok!) dediği yerde, bir saniye içerisinde, bir anda gözyaşlarım bi bardaktan boşanır gibi akmaya başladı.
160'la gidiyorum, avaz avaz bağırarak "i've got no roots!" söylüyorum, bi yandan da hıçkıra hıçkıra ağlıyorum...
bi 10 dk sonra ağlamam durdu, rahatladım azcık.
sonrasında çalan bi kaç şarkı daha var, onlar da kafamı topladı baya...
bu duygularımı "ait olma"nın neresine koymak istersiniz ?
devamını gör...
39.
buyurun zugra hanım.
devamını gör...
40.
#3399584
abi benim eski kız arkadaşlardan biri geliyo aklıma o filmin ismini duyunca, biraz yaralarım depreşti :(
abi benim eski kız arkadaşlardan biri geliyo aklıma o filmin ismini duyunca, biraz yaralarım depreşti :(
devamını gör...
41.
nil'in şarkısı aynı zamanda "bir küçük eylül meselesi" adlı filmde kullanıldı. ondan bahsediyor patagonyali.
devamını gör...